Bir sıcak çay ya da kahve eşliğinde sonbahar
Eylül ayı sonbaharın kendini en iyi ifade ettiği aydır bence.
Neden mi? Ne çok sıcaktır ne de çok soğuk… Ne kıştır ne yaz… İkisinin arasında ılık, hüzünlü, melankolik değişik bir aydır Eylül.
Ağaçlar yapraklarını sarı boyarlar. Eylül ayında ağaçlara baktığınızda sarı, yeşil, kırmızı her tür renk cümbüşünü görebilir ve şaşırırsınız.
Eylül, sonbahar yağmurlarının başlama mevsimidir. Sonbahar yağmurları doğayı soğutur ve dinlenmeye yöneltir. Ağaçlar sarıya kırmızıya boyadıkları yapraklarını dökmeye başlar.
Sonbahar yağmurları daha dingin, yavaş yer yer sert ve soğuktur. Bu yönleriyle de ilkbahar yağmurlarında ayrılırlar. İlkbahar yağmurları gök gürültülü ve ışık saçarak doğayla kucaklaşırken, sonbahar yağmurları doğayı kış uykusuna hazırlamak için ninniler söyler.
Ben ise Eylül’ü ve sonbaharı en çok Alpay’ın seslendirdiği şarkıyla severim.
İnsanı dinlendiren, geçmişe götüren bir şarkıdır Eylül’de Gel.
Türkçe sözlerini Fecri Ebcioğlu’nun yazdığı, müziğini Marc Aryan’ın yaptığı, şarkıcı Alpay tarafından çok güzel yorumlanan (Orijinal adı Qu’un Peu d’Amour) Eylül’de Gel şarkısının sözlerini sizlerle paylaşmak isterim.
Size tavsiyem, havaların soğumaya başladığı, güneşin ışıklarını bulutların arasına saklayarak bizimle saklambaç oynamaya başladığı şu aylarda elinize bir sıcak çay ya da kahve alarak bu şarkıyı dinlemeniz.
Alpay Eylül’de Gel Şarkı Sözü
Tatil geldiği zaman ağlarım ben inan
Gidiyorsun işte arkana bakmadan
Nasıl geçer bu yaz, ne olur bana yaz
Sen sen, sen, sen bir ömre bedel
Yok yok yok, gitme gitme gel
Eylülde gel, eylülde gel
Okul yolu sensiz ölüm kadar sessiz
Geçtim o yoldan dün, içim doldu hüzün
Yapraklar solarken, adını anarken
Bekletme ne olur, gelmek zamanı gel
Yok yok yok, gitme gitme gel
Eylülde gel, eylülde gel
Eylülde gel, eylülde okul yoluna
Konuşmadan yürüyelim gireyim koluna
Görenler “dönmüş, hem de mutlu” diyecekler
Ağaçlar sevinçten başımıza konfeti gibi
Yaprak dökecekler, yaprak dökecekler