“Tabiatın yok saydığı”

 

“Tabiatın yok saydığı”

Hex değeri: “#000000″<br />
RGB değeri: “0, 0, 0″<br />
CMYK değeri: “0, 0, 0, 100

Simgesel altyapısı en güçlü olan rengi konu ediyoruz. Işığı yansıtmadığı için renk pigmentleri “onun gibi” görünür. Saydamdır ve tabiat “onu” yok sayar. İnsan gözünü her kapadığında “onu” görür. Beyaza en yakın ama en uzak olandır. Sevenleri için vazgeçilmezdir. Geri kalanlar “ondan” hiç hoşlanmaz…

Çağlardan beri simgesel olarak daha çok olumsuz çağrışımlar yüklü; en açık renk olan iyiyi, temizi, aydınlığı, Ying’i ve yaşamı temsil eden “beyaz”ın zıddı olarak, en koyu renk kabul edilir. Sınırsız karanlığın, kötülüğün rengidir. Işığı emer ve yansıtmaz. Bu nedenle daha çok gecenin, şeytanın, pisliğin, nefretin, uğursuzluğun, mutsuzluğun, kirliliğin, acı çekmenin, suçun, günahın rengi (bkz:cennetten kovulduklarında Adem ile Havva’nın giysilerinin rengi) olarak kabul edilir. Tüm renklerin yok oluşu ölümü çağrıştırdığına göre ölümün rengi de “o”dur. Zaten çoğu toplumda ölüm anlamına gelir.

Kazandığı olumsuz anlamların yanı sıra, tek tanrılı dinlere geçişle birlikte rahiplerin, yas tutanların, devlet adamlarının giysilerinin rengi olarak saygısızlık ve ciddiyet yananlamlarını da kazandı “o”. Yas giysisinin rengi olarak, çağlar boyu özellikle güney bölgelerinde dul kadınların ölene dek giydiği giysiler, yeniden evlenemeyecekleri ya da evlenseler bile kovulacakları anlamını taşıdığı için yine ölümü ve acı çekmeyi simgeledi. Yüz yıllardır yasın rengi.

Hıristiyanlık’ta ve İslam’da; gelişmeyen durağan değerleri, mutlak devinimsizliği, yani ölümü simgeliyor. Psikolojik bakış açısında da, gece görülen rüyalarda, tüm öteki renklerin görünmez olduğu, tüm ışıkların yok olduğu karanlıklarda, kaosu, karmaşayı, kötülüğü, uğursuzluğu, korkuyu, bilinçaltını ve ölümü çağrıştırır. Ancak, tüm bu olumsuz çağrışımlara karşın, tüm dinlerde yaratılış öncesini de simgeleyen ve Empedockles’e göre toprağın rengi olan bu renk, köklerinde verimli toprağın, doğurganlığın, bolluğun (yağmur bulutlarının rengi) rengi olup yaşamsal gücü de simgeleyerek olumlu yananlamlar da kazanır. Bolluk tanrıçalarının rengi olması da(Isıs, Athone, Aphrodite) bunun göstergesi sayılabilir.Ay

Kuran’a ve Mevlana’ya göre ise, tüm öteki renklerin vardığı yer olan mutlak renktir. Örneğin, Mekke’nin taşının parlak rengi, Tanrı’ya en yakın yer olarak kabul edilen en uç noktada, bu renkle parlak beyazın birleşerek aynı olduğu yerde, kendinden geçmenin doruğa ulaştığı anı simgeler.

Simyacılara göre ise, değişikliğe uğramayı simgeleyen evre (“I” oeuvre au noir”), kimyasal bir tepkimede maddenin ayrışıp başka bir maddeye dönüşmesi anlamına gelir. Simya formülünden yola çıkarak, metalleri altına dönüştürerek elde etlikleri “Büyük eser”in ilk ve en önemli aşamasıdır. Bu anlamda; zorlu deneyimleri, acıyı simgelediği kadar bilgeliğe ulaşmada, değişimde, yeni değerler kazanmada da en önemli adımdır.  

Siyah kuş 

Ying Yang felsefesinde beyazla iç içe geçen bir şekilde sembolize edilir. “Her iyinin içinde bir kötülük, her kötünün içinde bir iyilik vardır…” Ying Yang sembolünün yang kısmı, bilinen ve söylenenlere inat; ışığı, aydınlığı, pozitif düşünceyi, gündüzü ve yaşamı çağrıştırır. Beyaz yani ying kısım ise, karanlığı, ölümü, negatifliği ve geceyi çağrıştırır. Kısaca zıtlar birbirini besler. Japonya’da “mutluluk”tur, tüm dünyaya inatla…  

Sarı kadar dikkat çekici, kırmızı kadar şehvetli, mavi gibi soğuk, turuncu gibi sıcak değildir. Gizemlidir. Ne söylediğini anlayamazsınız kolay kolay. Gücü anlatır bazen. Dikkat edilirse, makam arabalarının rengidir. Konsantrasyonu arttırır. Einstein konsantre olabilmek için perdelerini bu renkten seçmiştir.   

Karşı koymanın, yok saymanın rengidir. Bazen sessizliğin. Terk edilmişliğin rengi olsa en çok yine “o” yakışırdı. Bazen de kurtarıcıdır, usta bir kamuflajcı… Özellikle kadınların, kilolarını kapatmak için tercih ettiği tek renktir.

Siyah zeytin

Simgesel olarak çağrıştırdıkları aslında saymakla bitmiyor SİYAHIN(KARANIN). Türkçe’de olumsuz anlamları daha çok “kara” ile verilen siyah renk “kara cahil”,”kara gün”, “kara haber”, “kara toprak”, “kara mizah”, “kara sürmek/kara çalmak”, “karabasan”, “karaborsa”, “kara sevda” gibi pek çok sözcük ve deyimde umutsuzluğu, üzüntüyü, geri kalmışlığı, cehaleti, korkulu düş ve kabusu, sıkıntılı ruh durumlarını, lekelenmeyi, iftirayı, yasadışılığı, ölümü ya da felaketi çağrıştırır. Fakat tüm bunların aksine, “gecenin en karanlık anı, şafak sökmeden az öncedir…”

Aklımıza gelenler…  Kara Şimşek, Kara Şovalye, Siyah Kuğu, Kara Kedi, Kara Kaplı Defter, Kara Gümrük, Kara Kutu, Kara Fatma, Batman, Petrol, Kara Leke, Siyah Süt, Kara Büyü, Kara Haber, Kara Delik, Karabaş, Kara Kartal, Panter, Karayolu, Karanlık, Elektrik Bantı, Kara Kedi, Michael Jordan, Kara Tahta, Asfalt, Kara Çarşaf, Men in Black (Siyah Giyen Adamlar), Kara Merhem, Siyah Ekran, Zindan, Rock, Metal, Kömür, Mürekkep, Obama, Nelson Mandela, Rihanna, Karacaali Köyü, Siyah Nokta, Silah, Satanizm, Zeytin, Kara Tezgah, Üzüm, Karadeniz, Afrikalı, Kara Dut, Browni, Siyah İnci, Karadul, Karabasan, Michael Jackson, Darth Wader, Mafya, Kir, A.Karahisar, Gece, Karakan, Türkan Şoray, Karaciğer, Hüzün, Arap, Kara Üzüm Habbesi, Kara Sevda, Zeytin, Karınca, Karagöz, Simokin, Araba lastiği, Zift, Gece Feneri, Matem, Güneş Gözlüğü, Çikolata, Plak, Kara Tren, Kara Cahil, Gölge, Mühür, Arap Atı, Ferace, Siyah Ekmek, Kara Sinek, Kara Lastik, Zenci, Kara Lahana, Karaköy, Kara Toprak.

Bu da ilginizi çekebilir
Kapalı
Başa dön tuşu