Aşk sofrasındaki “siyah inci” – Çikolata

ÇikolataBir aşk sofrası kurun. İsterseniz kırmızılar olsun içinde ya da bembeyaz dizin her şeyi yan yana… Güzel bir başlangıç olsun tabağınızda. Biraz heyecan, biraz merak…

İlk lokmayı ağzınıza attığınızda hissedin, gözleriniz onda olsun. Aşk sofrası ya, adı üzerinde, bir yudum da sihirli aşk şarabından için. Aşk şarabı sıcak, leziz ve zehir gibi acı. Aşkın tüm gizemleri onun içinde saklı. Belki içimi kolay olacak bir anda çarpılacaksınız, belki damağınıza yapışacak o keskin aroma. Kurtulmak öyle zor olacak ki… Ama sonunda ne olursa olsun yudumlayacaksınız. Hayır, hayır,  konumuz şarap değil…

Çikolata

Aşk sofrasının olmazsa olmazından bahsedeceğiz. Sizi, kalbiniz boşken bile âşık hissettiren, içmeden sarhoş eden, hem acı hem tatlı… Çikolatanın böyle yüceltilmesini,  bir pazarlama stratejisi olarak görenlerimiz de azınlık değildir hani. Son yıllarda çikolatanın yükselen trend olması, her şeyin çikolatalısının yapılması, çikolatanın her şekilde ve aroma ile üretilmesi böyle düşünmemize sebep oluyor haliyle. Ama geçmişini ve konuyu araştıran bilim adamlarının söylemlerini göz önüne alırsak eğer, çikolata doğal bir mutluluk hormonu hapı. Kakao çekirdeklerini işleyip bir içecek haline dönüştürmeyi keşfeden Aztekler’de bile yöneticiler, rahipler, rütbeli askerler ve onurlandırılmak istenen tüccarlar bu özel içeceği tadabiliyorlardı. Yani çikolata son döneme kadar, hep lüks bir tüketim ürünüydü. Her kesimin kolaylıkla ulaşabileceği bir lezzet haline gelmesi, küreselleşme ve yeni teknolojilerle işçilik maliyetlerinin düşürülmesi ile sağlandı.

Çikolata

Tüm bunların yanında, çikolatanın faydaları da saymakla bitmiyor. Belli bir miktarda tüketilen, kakao oranı yüksek, yağ oranı düşük kaliteli bir çikolatanın, insan sağlığına faydalı olduğu bilinen ve kanıtlanan bir gerçek artık. Antioksidan özelliğe sahip olması, kansere karşı vücudu koruyor. Ayrıca, içinde bulunan procyanidin maddesinin de, vücudu kalp ve damar rahatsızlıklarına karşı koruduğu doktorlar tarafından tespit edilmiş. Tüm bunların yanında çikolatanın, cilde, dişlere ve bağışıklık sistemine olan olumlu etkileri de bilinen faydaları arasında.

Çikolata

Middlesex Üniversitesi uzmanlarından Dr. Neil Martin’in yaptığı araştırma sonuçlarına göre, çikolatanın kokusu bile insanı baştan çıkartmaya yetiyor ve beyni rahatlatıp gevşetiyor, mutluluk veriyor. Çikolata, beynin “Endorfin” salgılamasına neden oluyor. Bu salgı, kendimizi mutlu hissetmemizi sağlıyor. İşte biz de tam bu sebepten, sevgililer gününe yaklaştığımız bu soğuk ve kasvetli kış günlerinde çikolatayı unutmayalım. Çikolatayı sevmeyen insan çok azdır. Bayramlarda büyükler küçüklere, kız istemeye giderken damatlar gelin evine ve tabi ki romantik bir akşamda sevgililer birbirlerine bir parça çikolata ikram ederler!

Eğer sevgililer günü için hala bir hediye bulamadıysanız, sevdiğinize bir kutu dolusu el yapımı çikolata götürün. En kötü ihtimalle endorfin yardımınıza yetişecektir. Eğer gerçek çikolata tutkunlarıysanız,  çikolatalarınızı kendi ellerinizle de yapabilirsiniz. Bu hem çok romantik hem de leziz bir sevgililer günü hediyesi olacaktır. Sevgililer günü yalnızları için de önerilecek şey tabi ki çikolata, malum yalnızlık kolay değil… Koca bir dilim çikolatalı pasta ya da içine azıcık karabiber serpilmiş leziz bir sıcak çikolata ile kendinizi şımartabilir, keyfinize keyif katabilirsiniz.

Monte Carlo

 

Monte Carlo

Malzemeler

  • 1 kg bitter çikolata
  • 250 gr pralin (fındık ezmesi)
  • 50 gr rom esansı veya kanyak
  • 250 gr soyulmuş Antep fıstığı

Hazırlanışı

Bitter çikolatayı, benmari usulü ısısı 50 dereceyi geçmeyecek şekilde eritin. Isısını ölçmek için, çikolata derecesi adıyla satılan özel dereceleri kullanabilirsiniz. Çikolatayı eritirken, içine bir damla bile su kaçmamasına dikkat edin. Su, çikolatanın yapısını bozar ve tekrar aynı kalitede kullanmanızı engeller. Daha sonra çok soğuk olmayan, tercihen mermer bir yüzeyde pralin (fındık ezmesi), rom esansı ve fıstığı, çikolata ile 5 dakikayı geçmeyecek şekilde karıştırın.

Bu karışımı altına yağlı kâğıt serilmiş, 2 cm yüksekliğinde kare bir tepsiye dökün. Üzerini düzleyip, yağlı kâğıt ile kapatın. Bu şekilde 18–22 derece bir ortamda 1 gün boyunca bekletin. Elde ettiğimiz çikolata bloğunu, başka bir tepsiye ters çevirip, genişliği 2 cm eninde uzun fitiller halinde kesin ve 50 derecede benmari usulü eritip 31 dereceye kadar soğuttuğumuz bitter çikolataya batırın. Batırdıktan sonra yine bir yağlı kâğıt üzerine alın, eğer isterseniz üzerini kapladığımız çikolata tam donmadan, bir bıçak yardımıyla üzerine uzun çizgiler çekerek iz yapın. Bu şekilde 18–22 derecede 20 dakika daha bekletin. Bir bıçak veya falçata yardımıyla 1 cm’lik parçalara ayırın.

* Pralini büyük marketlerden temin edebilirsiniz. Bulamadığınız takdirde, herhangi bir markanın bitter çikolatalı fındık ezmesini de kullanabilirsiniz.

Özge Erol
Özge Erol
Başa dön tuşu