Bakış açısını değiştiren filmler
“Parmak göğü gösterirken yalnızca aptallar parmağa bakar”
Birçok kişiye göre tuhaf biriydi Amelie. Öyle görünüyordu çünkü hayata olan bakış açısı başka insanlarınkinden biraz daha farklıydı. Kendi geliştirdiği oyunlar ve yarattığı küçük mutluluklar, küçük yaşta baş etmek zorunda kaldığı yalnızlığına karşı aldığı önlemlerdi. Evinin banyosunda bulduğu o kutu başka biri için sıradan bir kutu olabilirdi ama Amelie için hayatını değiştirecek bir işaretti. Kutunun içindeki anıların peşine düşmeli ve bu anıları sahibiyle buluşturmalıydı. Eğer bu görevi başarırsa başkalarının hayatına karışmaya ve insanların gizli kahramanı olmaya devam edecekti. Başaramasa da…
Mutluluk bir listeye sığsaydı
Gösterime girdiği 2007 yılında herkesi, kendi “Bucket List”ini yapmaya teşvik etmiş; hem oyuncu kadrosu hem de konusuyla sinema tarihine derin izler bırakmıştı. Türkiye’de “Şimdi ya da Asla” adıyla yayınlanan film birçok hayata dokunmuş, izleyenlerin bakış açısını baştan aşağıya değiştirmişti. Filmde Jack Nicholson ve Morgan Freeman tarafından canlandırılan iki karakterin, ölmeden yapmak istedikleri her şeyi yazdıkları listeyi hayata geçirmeleri anlatılıyordu. İki dostun rehberi ise hayatın özetini oluşturan iki soruydu: “Yaşamında mutluluğu buldun mu?” ve “Yaşamın başkalarına mutluluk getirdi mi?”
Rüyaları ters yüz eden bir zeka
Milyonlarca dolar bütçesi, geniş oyuncu kadrosu ve etkileyici senaryosuyla izleyiciyi büyüleyen Inception filminin unutulmayan karelerinden biri. Türkiye’de “Başlangıç” adıyla gösterime giren film, son 25 yılın en iyi filmlerinden biri seçildi. Christoper Nolan’ın senaryosunu yazdığı bilim-kurgu türündeki bu film, bilinen tüm gerçekleri alt üst etmiş, izleyenleri bambaşka bir boyuta götürmüştü. Filmde Nolan’ın sıra dışı bakış açısı ve seyirci için yarattığı fantastik dünya, insanların zihninde rüyalar arası yolculuklar yapan bir hırsız olarak karşımıza çıkan Leonardo DiCaprio’nun usta oyunculuğu ve etkileyici efektler eşliğinde sunuluyordu.
Robot gözüyle sevgi
Bu sevimli robot, yüksek maliyetli bir animasyon filminin başrol oyuncusu. Her ne kadar bilim-kurgu olsa da; insanlar tarafından kirletilmiş, yaşanılmaz hale getirilmiş ve terk edilmiş bir dünyada, gerçeğe çok da uzak olmayan bir yerde geçiyor. Dünyayı temizlemek üzere yaratılan ama bir süre sonra yapayalnız kalan Wall-e adındaki bu robot, bir gün gezegene gönderilen başka bir robota, Eva’ya âşık oluyor. Birlikte galaksiler arasında yaşadıkları maceralar, robotların gözüyle anlatılıyor.
Acı yok Rocky!
Hiçbir şeyi olmayan bir adamın, inancı ve azmiyle neler yapabileceğini göstererek insanlara örnek olup, milyonların bakış açısını değiştiren filmden efsane bir kare. Bugün bile filmdeki rolüyle anılan Sylvester Stallone tesadüflerle başlayan şöhretini bu filme borçlu. Emekliliğine dek hiçbir maçta yenilmeyen dünyaca ünlü boksör Rocky Marciano’nun esin kaynağı olduğu ve bugüne kadar En İyi Film, En İyi Yönetmen, En İyi Kurgu dallarında Oscar’a layık görülen filmde; Rocky isimli fakir, kimsesiz, kendi halinde yaşayan bir işçinin Dünya Boks Şampiyonluğu’na uzanan öyküsü anlatılıyordu.
Özgürlük ile esaret arasında
Cinayetle suçlanan bankacı Andy Dufresne, gönderildiği Shawshank Hapishanesi’nde esarete olan bakış açısını değiştirmiş ve neredeyse başarılması imkansız bir planla özgür kalmıştı. Adını, ana karakteri olan Dufresne’nin 20 yılını geçirdiği hapishaneden alan film, Stephen King’in “Rita Hayworth ve Shawshank’ın Kefareti” isimli kısa romanından uyarlanmıştı. 1994 yapımı film etkileyici replikleri ve unutulmaz sahneleriyle bugün bile birçok listede, gelmiş geçmiş en iyi film olarak anılıyor.
Jet hızıyla kuşbakışı
Popüler kültüre bugün bile filmin adıyla anılan gözlükleri, motorları, deri ve kot montları; sinema dünyasına Tom Cruise’yi kazandıran film; unutulmaz sahneleri, dillere dolanan şarkılarıyla hafızalara kazındı. Top Gun Onur Ödülü’nü almak için mücadele eden veren gözü kara bir donanma pilotunun hayatını anlatıyordu. 1987 yapımı film, o yılların çocuklarına sorulan “Büyüyünce ne olacaksın?” sorusuna verilen “Pilot” cevabının da nedeniydi.
Savaş içinde savaş
Gerçek hayatta da yaşamış olan iki keskin nişancı. Her biri ülkelerinde kahraman ilan edilen bu iki kişinin özgün hikâyesini, birbirleriyle verdikleri amansız mücadeleyi ve onların gözünden İkinci Dünya Savaşı’nı anlatan Kapıdaki Düşman filminden etkileyici bir kare… Sovyet Yüzbaşı Vasiliy Grigoryeviç Zaytsev ve Alman Binbaşı Erwin König… İkinci Dünya Savaşı’nda kanlar içinde kalan Stalingrad’da iki karşı safta duruyor; savaşa kendi açılarından bakıyor ve savaşın içinde başka bir savaş veriyorlardı.
En renkli bakış açısı
“Oyuncak Hikâyesi” serüveni 1995’te, çocukları ve oyuncaklarının gece yarısından sonra canlandığına inanan hayalperest yetişkinleri peşinde sürüklemişti. Oyuncakların ancak hayal edebildiğimiz dünyalarını anlatan animasyon film, hayatı onların bakış açısıyla önümüze seriyordu. Hollywood’un ilk uzun metrajlı bilgisayar animasyonu olan filmin orijinalinde Tom Hanks ve Tim Allen’in sesiyle hayat bulan ana karakterler, Türkiye’de Mehmet Ali Erbil ve Haluk Bilginer ile özdeşleşmişti.