İz bırakan 16 kare
Fotoğraf makinesinin ruhları çaldığına ve tutsak ettiğine inanan Kızılderililer hariç, unutulmaz anların gelecek yıllara taşınması her insanı mutlu eder. Ama bazı anlar bir kişiye, bir aileye, bir grup arkadaşa değil; bir ülkeye hatta dünyaya iz bırakır. Fotoğraflar işte bu yüzden geçmişin en dürüst şahitleri olur. Ne görürlerse bize de onu gösterirler. Zaman eskise de anlar kalır, fotoğrafçılar bıraktıkları kareleri ile ölümsüzleşirler. İşte tarihe geçmiş karelerden bazıları:
Gökdelende öğle yemeği, Charles C. Ebbets
1932-Charles C. Ebbets – Gökdelende öğle yemeği
20’nci yüzyılın en unutulmaz karelerinden biri olarak kabul edilen bu fotoğraf 20 Eylül 1932’de New York’taki Rockefeller Merkezi gökdeleninin inşasında çekildi. İşçilerin öğlen yemeği yediği anı gösteren fotoğraf, geçtiğimiz yıllarda kurgu olduğu iddiası ortaya atılsa da ilgisini koruyor. 69.katta çelik kiriş üzerinde yemek yerken fotoğraflanan işçilerin, tüm araştırmalara rağmen kimlikleri bulunamadı.
1936 – Dorothea Lange – Göçmen anne
1936 yılında Dorothea Lange tarafından çekilen ve fotoğrafçısına sosyal belgesel alanında büyük başarı getiren ünlü kare, 32 yaşındaki genç bir annenin, “büyük bunalım” günlerindeki çaresizliğini ve umutsuzluğunu simgeliyor. Fotoğraf, göçmen annenin kucağındaki bebeği, kendine sığınan iki çocuğu, düşünceli hali ve genç yaşına rağmen yüzündeki yorgunluğun ifadesi kırışıklıklar ile derin anlamlar taşıyor.
1945 – Alfred Eisenstaedt – V-J Day,Times Square, The Kiss
Dünyanın bu en ünlü öpücüğü ve aynı zamanda 2. Dünya savaşının bittiğinin ifadesi. Savaş sonrası ülkesine dönen bir denizci aniden gördüğü bir hemşireyi, ulusal bir sevincin biraz da alkolün etkisi ile kucaklayıp öpünce yıllarca konuşulacak bu an yaşanmış oluyor. Geçtiğimiz yıllarda çiftin öpüştüğü Times Square Meydanı’na, bu öpüşmenin 8 metrelik heykeli de dikildi.
1945 Hiroşima & Nagasaki
2.Dünya Savaşı’nın son günlerinde Amerika’nın Japonya’ya attığı atom bombasının atıldıktan birkaç dakika içinde oluşturduğu mantar şeklindeki bulut. 6 Ağustos 1945 yılında ilk olarak Hiroşima’ya atılan bombadan 3 gün sonra Nagasaki de bombalandı. Tek seferde 70 bin kişiyi öldüren bomba yıllar sonra da etkilerini göstermeye devam ederek yaklaşık 140 bin kişinin ölümüne neden oldu.
1946 – Margaret Bourke White –Gandhi
Gandhi’nin çıkrık başında kitap okurken çekilen bu fotoğrafı ünlü fotoğrafçı Margaret Bourke White’a ait. 1948 yılında Ganhdi’nin suikaste uğramasından birkaç saat önce onunla röportaj da yapan White, bu fotoğrafıyla uzun yıllar “Gandhi’yi fotoğraflayan kadın” olarak bilindi. Hindistan’ın özgürlük mücadelesini yakından takip eden fotoğrafçının bu karesi daha sonra Gandhi için yapılan bir filmde de kullanıldı.
1948 – Philippe Halsman – Dali Atomicus
Salvador Dali’nin o dönemde “asılı kalma” üzerine yaptığı çalışmalarla uygun olarak Halsman tarafından çekilen fotoğrafın en büyük özelliği, “canlı çekim” yoluyla üretilmiş olması. Asistanların fırlattığı eşyalar, Dali’nin Halsman tarafından zıplarken havada yakalanması ile çekilen fotoğrafta yapılan en önemli değişiklik çekim sırasında boş olan şövaleye Dali’nin ikinci bir tablosunu eklemek olmuş.
1950 – Elliott Erwitt
1950 yılında Kuzey Carolina’da çekilen bu fotoğraf bölgedeki ırkçılığı net olarak ifade ediyor. Genelde siyah-beyaz fotoğrafları ve ironik kareleri ile tanınan fotoğrafçı Elliott Erwitt bu kare ile dönemin renk ayrımına dikkat çekiyor. İki çeşme arasındaki farkı fotoğraflayıp ırkçılığın kültleşmiş simgesi haline gelen fotoğraf bir insanlık ayıbının altını çizmiş oluyor.
1951 – Arthur Sasse – Albert Einstein
Neredeyse Einstein ile bütünleşen bu kare, aslında görüldüğü kadar değildi. Einstein 72 yaşındayken çekilen fotoğraf, bir parti dönüşünde peşini bırakmayan fotoğrafçılara poz vermekten yorulup isyan ettiği andı. Einstein, eşi ve Dr. Frank Aydelotte ile birlikte bir arabanın arka koltuğunda otururken çekilen bu fotoğrafının, yıllar sonra açık arttırmada 74.324 dolara satılarak en pahalı anı olacağını tahmin bile edemezdi.
1960 – Alberto Korda – Guerrillero Heroico (Kahraman Gerilla)
La Coubre patlamasında ölenler için düzenlenen cenaze töreninde çekilen bu fotoğraf çekildikten 7 yıl sonra yayınlandı ve 20.yüzyılın sembolü haline geldi. Korda, 2000 yılında Che’nin, ticari nesnelerin reklâm aracı olarak kullanmasına izin vermeyeceğini belirterek, fotoğrafı kullanan bir içki firmasına dava açtı. Davadan kazandığı 50.000 doları Küba sağlık sistemine bağışladı.
1963 – Malcolm W. Browne – Thich Quang Duc
Fotoğrafta Budist rahip Thich Quang Duc’un Vietnam Hükümeti’nin din adamlarına eziyet etmesini kendini yakarak protesto ederken görülüyor. Browne’a ödül getiren bu kare, tarihte yapılmış en büyük ve en sessiz eylemlerden biri olarak da biliniyor. Olaya şahit olanların anlattıklarına göre, Budist rahip sessizce yere oturmuş, iki öğrencisinin yardımı ile kendini yakmış. Yanerken de hiç ses çıkarmamış ve kıpırdamamış. Etrafındaki hiç kimse ona yardım etmemiş.
1968 – Eddie Adams
Bir infaza şahit olan fotoğrafçı Eddie Adams 1968 yılında çektiği bu fotoğrafı ile Pulitzer ödülü kazandı. Fotoğrafta, yakalanan bir Viet-Cong (Vietnam halk ordusu) gerillasının, Albay Loan tarafından öldürülme anı görülüyor. Vietnam dendiğinde akla ilk gelen kare olarak anılan fotoğraf hızla dünyaya yayıldı ve savaş karşıtı gösterilerin artmasına sebep oldu.
1972 – Huynh Cong Ut – Napalm Girl
Fotoğrafçısına Pulitzer ödülü kazandıran bu kare Vietnam savaşında yanlışlıkla bombalanan bir köyde çekildi. Ut, fotoğrafı çektikten sonra kendinden yardım isteyen küçük kızı hastaneye götürdü ve kurtarılmasını sağladı. Adı Kim olan küçük kızın bulunduğu fotoğraf Vietnam savaşının simgesi oldu. Kendi ise 1994 yılından beri UNESCO iyi niyet elçisi göreviyle savaş kurbanı çocuklara hizmet veriyor.
1984 – Steve McCurry-Afgan kızı
Steve McCurry’in mülteci kampında çektiği bu fotoğrafla, 12 yaşındaki Sharbat Gula, Afgan savaşının ve mültecilerin tüm dünyaya yayılan simgesi olmuştu. National Geographic dergisinin 1985 Haziran sayısında kapak olarak kullanıldı. National Geographic ekibi, yıllar sonra Gula’nın peşine düşerek ona ulaşmayı başardı ve 2002 Nisan sayısında son halinin fotoğrafı yayınlandı.
1984 – Pablo Bartholomew
Pablo Bartholomew tarafından çekilen bu fotoğraf, 1984 yılında gerçekleşen ve Bhopal felaketinin sonuçlarından biridir. Hindistan’da Union Carbide adlı böcek ilacı üreten bir ABD fabrikasından sızan zehirli gazlar, çok sayıda kişinin ölmesine ya da sakat kalmasına neden olmuştu. Felakette ölen bir çocuğun bu fotoğrafı sanayi facialarının simgesi haline geldi.
1989 – Jeff Widener – Meçhul isyancı
1989 yılında Pekin’de yaşanan Tiananmen Meydanı olayları sırasında Jeff Widener tarafından çekilen fotoğraf, dört tankı tek başına durdurmaya çalışan bir vatandaşı gösteriyor. Fotoğraftaki kişi, kimliği belirlenemediği için, bu kareyle “meşhul isyancı” ya da “tank adam” isimleriyle cesaretin bir simgesi olarak hatırlanıyor. Fotoğrafçısının hasta olduğu döneme denk geldiği için netliğin yakalanamadığı da söyleniyor.
1994 – Kevin Carter
Pulitzer ödüllü bu karede Sudan’da açlıktan ölmek üzereyken sürünerek 1 km uzaklıktaki gıda kampına gitmeye çalışan bir çocuk ve onu yemek için başında bekleyen bir akbaba var. Çekildiği dönemde yardım örgütlerine büyük miktarda maddi kaynak sağladığı belirtilen fotoğraf “Afrika’da açlığın simgesi” olarak kabul ediliyor. Kevin Carter’ın fotoğrafı çektikten 3 ay sonra intihar etmesinin de bu fotoğrafla ilgili olduğu düşünülüyor.