Akıl haritaları ile zihninizi harekete geçirin
Akıl haritası düşünme yöntemi, 1960’lı yıllarda Tony Buzan tarafından geliştirilen ve hala dünyada çok popüler olan çok eğlenceli bir not alma ve yaratıcı düşünme tekniğidir. Beyni bütün kapasitesiyle kullanmayı hedefler. Çalışmak istediğimiz konuyu kolay ve net anlamamıza, hafızamızda daha uzun süre tutmamıza yardımcı olur. Düşünceler arasında bağlantılar kurabilmemizi ve daha etkili düşünebilmemizi sağlar. Yaratıcılığımızı ateşler. Daha kolay ve pratik bir şekilde planlama yapmamıza imkân tanır ve bize zaman kazandırır. Beynimizi tüm potansiyeliyle kullanmamızı sağlar. Kendimizi anlamak ve bilgi kaynaklarımıza erişmek için en kısa ve en eğlenceli düşünme yöntemidir. Uzun süre dikkatlerini odaklayamayan ve çok uzun yazılar yazmaktan hoşlanmayan öğrenciler için çok eğlenceli, pratik ve etkili bir çalışma yöntemidir. Çabuk öğrenmeyi ve kolay hatırlamayı sağlar. Plan yapma, sunum hazırlama, problem çözme, özet çıkarma gibi alanlarda kullanılabilir. Tatil planı yaparken bile kullanabileceğimiz hem eğlenceli hem de etkili bir yöntemdir.
Akıl haritası yapmak için tercihen büyük boy bir kâğıt (en az A3 boyutunda), çeşit çeşit renkli kalemler ve tabi ki hayal gücümüz gereklidir. Öncelikle çalışmak istediğimiz bir konu belirleriz. Konumuzu kâğıdımızın ortasına yazarız ve bu konumuzla bağdaşacak bir imaj çizeriz. Çalışmayı bir ağaç gibi görebiliriz. Ortaya yazdığımız konumuzdan ana dallar ve bu ana dallardan da yan dallar çıkartmalıyız. Ana dallar konuyla ilgili ana düşünceleri yansıtır, yan dallar da ana dallarla ilgili fikirlerden oluşur. Dallara fikirlerimizi yansıtacak uzun cümleler yerine küçük anahtar kelimeler bulmalıyız. Bu anahtar kelimelerimizin yanına mutlaka minik renkli semboller eklemeliyiz. Olabildiğince çok renk ve sembollerin kullanımı konuyu daha sonra rahatlıkla hatırlamamızı sağlayacaktır. Çok detaylı resimler olması gerekmez, basit çizimler kullanılabilir, sadece yazdığımız anahtar sözcükle aynı anlamı çağrıştırması gereklidir. Yazıların yazılması ve sembollerin çizilmesi aynı anda olmalıdır, bu beynimizin her iki lobunu aynı anda çalıştırmamızı, beynimizin tüm potansiyelini açığa çıkarmamızı sağlayacaktır. Deneyin, inanın ki çok farklı bir deneyim sizi bekliyor.
Genellikle bu yöntemi öğrendikten sonra birçok insan çok eğlenceli olduğu düşünür ve günlük hayatında uygulamaya karar verir. Birkaç kez uygulansa da bir süre sonra unutulduğu gözlemlenmektedir. Çünkü yetişkinler çocuklara oranla alışkanlıklarını daha zor değiştirirler. Çocukların değişikliklere uyum sağlaması hem daha kolaydır, hem de çocukken alışkanlığa dönüşen davranışlar çok daha kalıcıdır. Çocukken doğru bir düşüme tekniği öğrenirseniz bunu bütün hayatınız boyunca etkili olarak kullanabilirsiniz. Düşle-yap Atölyesi olarak amacımız öğrencilerimizin hayal gücü gelişimine destek olmak ve sahip oldukları bu sınırsız potansiyeli yaşamlarının içerisinde nasıl kullanacaklarını öğretebilmektir. Bu nedenle bir düşle-yap öğretmeni olarak akıl haritası yöntemini öğrencilerimin detaylı bir şekilde uygulayabilmelerini ve hayatları içine entegre etmelerini çok önemli buluyor, bu konu üzerinde bol eğlenceli ve bol düşündürücü çalışmalar yapıyorum. Eğlenceli ve bir o kadar da düşündürücü olan bu yöntemi herkese tavsiye ediyorum. Durun, düşünün, yazın, çizin ve düşündürün.
Bol düşünmeli günler dilerim.