Antik Çağ‘dan beri uyumayan Melas
Türkiye’de “su” denince akla gelen ilk isimlerden bir tanesi Manavgat Şelalesi. Bunun sebebi ise Türkiye’nin en düzenli akan ırmağı üzerinde yer alması. Antik Çağ’dan beri hiç durmayan Manavgat; Antalya’da turkuvaz bir hikayenin en güçlü, en hareketli ve en içten kahramanı. Ona dur demek için hikayeyi baştan yazmak gerekiyor…
“Gökyüzünün mavisiyle yarışan yeryüzü” Manavgat’ın sloganı. Turkuvaz bir tabloya benzeyen şelale ile iç içe geçmiş bu şehir için belki de daha iyi bir ifade olamazdı. Bağlı olduğu Manavgat ilçesine 3 km, Antalya’ya 72 km mesafede şelale. Ünü Türkiye’yi aşmış bu dev ırmak, sularının 3-4 m’lik bir falezden düşmesiyle meydana geliyor. Az bir yükseklikten dökülmesine rağmen geniş bir alan üzerinde yüksek bir debiyle akıyor. Gürül gürül akışı görülmeye değer manzaraların da yaratıcısı… Dünyanın en uzun yeraltı akarsularından bir tanesi olan Manavgat Irmağı’nı besleyen kaynaklardan en büyüğü olan karstik Dumanlı Kaynağı, sol kıyıdaki dik bir kayanın yüzünde bulunan küçük mağaralardan fışkırarak çıkıyor. Duman ve köpük halinde 15 m kadar yükselip ırmağa karışıyor. s
Türkiye’de üzerinde taşımacılık yapılabilen ender akarsulardan birisi olan Manavgat, Antik Çağ’da Side antik kentinin su kaynağıydı. Bu nedenle bugünkü Sevinç Köyü’nden Side’ye kadar 30 km uzunluğunda bir su kemeri inşa edilmişti. Bu suyolu 25 m yüksekliğindeki kemerler üzerinden geçiyordu. Bugün bazı bölümleri ayakta olan kemerlerin bir bölümü kayalar üzerine oyularak yapılmıştı. Antik Çağ‘daki adı Melas olan Manavgat’ın dünyaca ünlü bu ırmağı, dar ve dik yamaçlı kanyonlar arasından geçerek oluştu. Üzerinde hidroelektrik santrali hizmeti veren Oymapınar ve Manavgat barajları bulunuyor. Irmak üzerinde ikisi yaya üçü de araç trafiğine açık 5 köprü var. Batı Toroslar’ın hemen güneyinde, Amanos Dağları’nın Akdeniz’e doğru olan uzantısında olan Manavgat ilçesine can veren bu ırmak, şehir gürültüsünden uzaklaşıp doğa ile baş başa kalmak isteyenler için ideal bir adres. Kökleri ve dalları suya uzanan çınar ağaçlarının gölgesindeki mesire yerinde, piknik alanları, hediyelik eşya dükkanları, lokantalar, çay bahçeleri ve seyir balkonları bulunuyor.
Irmak üzerinde gezi yapan onlarca tekne turu bulunuyor. Irmaktan denize açılan bu turlar ilginç bir deneyimi de beraberinde sunuyor. Irmaktan denize tekne ile açılmak kimi zaman biraz riskli de oluyor. Tekneler biriken kumullara saplanabiliyor. Tekne turları yaklaşık 3-4 saat sürüyor. Irmağın denize bağlandığı noktada mola veriliyor. Eğlencenin ise sınırı yok. Kimi zaman canlı müzik, kimi zaman dansöz eğlenceye katılıyor. İsteyenler denize, isteyenler ırmağa girebiliyor. Irmağın suyu yazın en sıcak günlerinde bile 0 dereceye çok yakın seyrediyor. Serinlemek için ideal fakat denizden çıkmış birisi için şok geçirme riski de taşıyor. Bu sebeple suya bir anda atlamamak gerekiyor. Antik Çağ‘dan beri uyumayan Melas
Suları mineralleri bakımından zengin, temiz ve berrak bir ırmak Manavgat. Birçok balık ve kuş türüne de ev sahipliği yapıyor. Alabalık, sazan, kefal, levrek, karabalık gibi balıklarla; değişik türlerde balıkçıllar, sutavuğu, ördek, kaz, yalıçapkını ve martılar gibi kuşlar ırmak boyunca süren zengin bitki topluluğuna eşlik ediyorlar. Söğüt, çınar, kavak, dut ve karaağaç gibi ağaçlarla; böğürtlen, kuş üzümü, zakkum gibi küçük maki çalılıklar ve otsu bitkiler etrafınızı saran bitki topluluğunun bireyleri… Ayrıca tatlı su kaplumbağalarını kuru kütükler üzerinde güneşlenirken görebilirsiniz. Zengin ırmak yatağı boyunca verimli toprakları dolduran narenciye bahçeleri ve seralar da görülmeye değer Manavgat öğelerinden…