Artık hesaba katılmayan hatıra: Facit

Facit

Geçmişten gelen bir iz Facit ismi. Hafızalardan yavaş yavaş yitip giden bir iz… Dijital dünyanın vahşi kapitalizmine yenik düşmüş, artık hiçbir “hesaba katılmayan” bir mazi dostu Facit…

Facit, ofis ürünleri üreten bir İsveç şirketinin ismiydi aslında. Ama herkes onu hesap kitap işlerine yardımcı olan bir ofis ortağı olarak görüyordu. İsmi yaptığı dayanıklı ürünle örtüşmüştü bu firmanın. 1998 yılına dek dayandı. Her geçen gün çığ gibi gelişen teknolojinin altında kalmak için dirense de dayanamadı. Zaten dayanamadığı tek şey piyasa şartları oldu. Hikâyesi 1922 yılında mekanik hesap makineleri ve daktilolar üreterek başladı Facit’in. 1960’lı yıllarda 100’ün üstünde ülkede 8000 civarında bayii ve şube açtı. Giderek büyüdü Facit, piyasaya egemen oldu. İsveç’te yaklaşık 7000 nüfuslu küçük bir yerleşim merkezi olan Atvidaberg’ta üretim yapıyorlardı ama ürettikleri ürün tüm dünyada biliniyordu.    

Facit

1965 yılında adını Facit AB olarak değiştirerek büyümeyi ve birçok ofiste yer almayı sürdürdü. 1970’e gelindiğinde dünya çapındaki bayi ve şube sayısı 14 000’e ulaşmış; ama Japon malı, çağdaş tuşlu elektronik hesap makinelerinin piyasaya çıkmasıyla demode olmaya başlamıştı. Facit değişik modellerle kendini geliştirmeye, elektrikle çalışan tiplere geçmeye çalışmasına rağmen pazarı kaptırdı. Ama 1954 model “Kollu Facit” diye bilinen modeliyle hiç unutulmadı. Firma 1973 yılında Electrolux, on yıl sonra 1983’te de Ericsson firmalarına satıldı. Karlı bir yatırım olmaktan çıkınca 1988 yılında üretimini durdurup 1998 yılında da kapandı. Birçok analiste göre firmanın pazarını kaptırmasında ve batmasında yaptığı ürünlerin aşırı dayanıklı olması da etkili olmuştu. Çünkü Facit firması ürün sattığı müşterilerine yeni bir ürün satamadı. Yaptığı her ürün yüksek ihtimalle bugün dahi çalışır vaziyette…

Hata oranı sıfır olan mekanik harika Facit Türkiye’de de çok popüler olmuştu. Özellikle 75 yılından sonraki süreçte birçok firma hesap kitabını Facit ile tutuyordu. 4 işlem yapmanın en sağlıklı yolu olmasının yanında dayanıklı daktiloları ile de tanındı Facit ismi. “Türkiye’ye gelmiş en kaliteli daktilo” diye tabir edildi. Bu ismi hatırlayanların burnuna kağıt, mürekkep kokuları; kulağına hesap ve daktilo sesleri; aklına ise tarifi olmayan sıcak bir keyif gelecektir. Hele ki onu kullanmaya alışmış biri varsa yüksek ihtimalle hesap makinesi de kullanmıyordur. Orijinal görünümü ve ağırlığı ile şaşırtıcı olsa da Facit’le ilgili esas şaşılacak şey aslında döneminin hesap yapabilme işlevini üstlenen tek şeyi olmasıydı.

Facit

Beyaz düğmeleri basamak sayısını arttırmaya veya azaltmaya, büyük kolu haneleri sıfırlamaya, ufak kolları da dört işlemi yapmaya yarıyordu. Herkes ismini yazıldığı gibi okuyordu. Şimdilerde ise bazı eskici dükkânlarında rastladığımız bir kenara atılmış bir antika Facit. Özellikle bölme işlemini yapmak çok büyük bir marifetti Facit ile. Facit bölmesini bilmek esnaf sohbetlerinde adınızın geçmesi demekti. Bu makineyi çok hızlı kullanabilenler az da olsa çevremizde var hala ve masalarındaki dijital hesap makinelerine güvenmiyorlar. Facit ile hesaplıyorlar. Gürültüsüne âşıklar… Zamana dayanamayan Facit; çocuklara oyuncak olarak gönül rahatlığıyla teslim edilirdi. Çünkü hem eğlenceliydi, hem de dayanıklı… Facit kırabilen, bozabilen bir çocuğa rastlamak çok güçtü… Bugün geçmişin tozlu raflarında kalan Facit, artık neredeyse hiç hesap yapmıyor, hesabaysa hiç katılmıyor…

Yazı ve fotoğraflar: Engin Çakır
Başa dön tuşu