Avucunuzdaki arazi
Çiçek yetiştirmek, ağaç dikmek, balkonda ya da küçük bir bahçede sebze meyve yetiştirmek… Hepsi, doğa ile olan ilişkimizi güçlendirmek, içimizdeki doğa özlemini evlerimize hatta ofislerimize kadar taşımak için. Tıpkı son zamanların “terrarium” modasına kapılıp cam şişeler içinde küçük araziler kurmak gibi…
Doğanın davetkâr güzelliklerine karşı koymak pek mümkün değil, özellikle güneşin yeniden boy gösterip bahar aylarının enerjisiyle dolduğumuz dönemlerde… Ona karşı nasıl büyük bir özlem duyduğumuz, betonların arasından sıyrılıp bir parçası olduğumuz doğaya dönmeye çalıştığımız aşikâr. Her şeyini satıp şehir yaşamından ayrılarak kendini doğanın kucağına bırakan ya da geri kalan hayatını bir köyde sürdürmek üzere yola çıkan insanların sayısı gün geçtikçe artıyor. Haberlerde görüyor; dergilerde, gazetelerde röportajlarını okuyoruz. Bazıları da bu köklü değişim için henüz erken olduğunu düşünüp doğayı evine, arka bahçesine ya da ofisine taşıyor. Son yılların gözdesi “terraryum (terrarium)” tam da böyle bir ihtiyacı karşılamak, insanı doğa ile buluşturmak için ortaya çıkan dâhiyane bir buluş.
Terraryum İngilizce “arazi” anlamına gelen “terrain” kelimesinden türemiş bir ifade. İçinde, bu şekilde bakılmaya uygun bitkiler ve hayvanlar yetiştirilen hatta yeterince geniş bir kap temin edilip bir parça sulu alan da katılarak “paludarium”a (deniz ya da göl kenarı simülasyonu) dönüştürülebilen bir tür doğa simülasyonu. Madem siz tropik bitkilerin, egzotik hayvanların yaşadığı yerlere gidemiyorsunuz o halde öncelikli olarak boyutlarına karar vereceğiniz bir arazi oluşturarak onların size gelmesini sağlayabilirsiniz.
Terraryum son birkaç yıldır dilimize dolanmış olsa da aslında ilk kez 1800’lü yıllarda ortaya çıkan bir ifade. Londra’da, doğaya olan düşkünlüğü ile tanınan Nathaniel Ward adındaki bir doktorun, yetiştirdiği bitkilerini soludukları havanın kirliliğinden korumak için tesadüfen bulduğu bir bitki koruma yöntemi. İster avuç içi kadar bir kâse kullanabilir, isterseniz bakmaya karar verdiğiniz bitki ya da hayvanın ihtiyaçlarını karşılayacak büyüklükte camdan bir alan oluşturabilirsiniz. Boyutları belirledikten sonra yapmanız gereken yine içinde yetiştirmeyi veya beslemeyi düşündüğünüz bitki ya da hayvana göre tercih etmeniz gereken taban toprağı ve ısı derecesi.
Terraryumunuzda bitki yetiştirmek istiyorsanız hangi bitkilerin bu tür bir ortam için daha uygun olduğunu da bilmeniz gerekiyor. Tabi aynı durum hayvanlar için de geçerli. Örneğin bitkiler arasında arapsaçı, fitonya benzeri bitkiler, küçük boydaki eğrelti otları, Japon şemsiyesi; hayvanlar için de hamster, iguana, kurbağa, kaplumbağa, bukalemun, yılan gibi sürüngenler tercih edilebiliyor. Şeker kavanozundan eski bir akvaryuma, geniş bir cam şişeden bir yemek masası boyutlarındaki bir camekâna kadar her şeyi terraryum için kullanabilir; evinizin ya da ofisinizin içinde küçük bir dünya kurabilirsiniz. Çünkü terraryum mantık olarak içinde canlıların yaşayabildiği bir ortam ve dünyanınkine benzer bir sisteme sahip. Doğru malzemeleri bir araya getirerek bir daha açmamak üzere kapağını kapattığınızda içeride bir karbon döngüsü gerçekleşiyor ve içerideki hava dönüştürülerek kullanılıyor. Terraryumu kendi emeğinizle oluşturabileceğiniz gibi destek alıp profesyonel olarak bu işle ilgilenen, yaratıcı tasarımlar yaparak hizmet veren kişilerden de temin edebilirsiniz…