Baş boyun kanserlerinde sigaranın rolü

Duman

Baş boyun bölgesi kanserleri: cilt, dudak, ağız içerisi (oral kavite), yutak (orofarenks, hipofarenks), gırtlak(Larinks), burun boşluğu, paranazal sinüsler, nazofarinks, boyun, tükrük bezleri, tiroid bezi kanserleri baş boyun bölgesi kanserlerinden oluşur.

Baş boyun bölgesi kanserleri tüm vücut kanserlerinin % 9’unu, ölümlerin % 4’ünü  oluşturur, erkek – kadın oranı ise 4-5/1’dir. Baş boyun bölgesi kanserleri içerisinde en fazla gırtlak kanserleri (% 45-50) görülür. Baş boyun bölgesi kanserleri gelişiminde ilk sırayı sigara alır, sigara ile birlikte alkol de kullanılırsa kanser gelişme riski artar, bunların dışında genetik faktörler, beslenme, çevresel faktörler, hijyenik faktörler, endüstriyel temaslar, radyasyon ve bazı viral ajanlar rol oynar. Sigara içme sürelerine, günlük içilen sigara sayısına, sigaranın özelliğine göre de kanser gelişim oranı değişir. Filtreli ve düşük zift bulunduran sigara içenlerle, pipo içenlerde risk orta derecededir. Alkol baş boyun kanserleri için bağımsız ve önemli bir risk faktörüdür. Sigara ve alkolün ortak tesiri, yalnız başına sigara veya alkole göre kanser riskini % 75’in üzerinde artırır.

Sigara dumanı, 4000’den fazla farmokolojik olarak aktif, kanser yapıcı bileşik içeren bir karışımdır. Poliaromatik hidrokarbonlar, heterosiklik hidrokarbonlar, N-nitrozaminler, aromatik aminler, aldehitler, uçucu karsinojenler, inorganik bileşikler ve radyoaktif elementler dahil 43 adet karsinojenik madde sigara dumanında tanımlanmıştır. Bu maddeler kanser oluşumunda DNA’ya bağlanarak onu hasara uğratırlar ve hücrelerde kontrolsüz çoğalma başlar. Baş boyun bölgesi kanseri olan hastalarda yapılan çalışmalarda % 70 hastanın 20 yıl üzerinde sigara içtiği, % 10 hastanın 10 yıl sigara içtiği tespit edilmiştir. 10 yıl sigara içmiş olanlar ile hiç içmemiş olanlar arasında önemli fark bulunamamıştır. 10 yıldan fazla sigara içenlerde kanser gelişme riski 5-35 kat fazladır.

Baş boyun bölgesi kanserlerinde belirtiler: cilt, dudak, ağız içerisi gibi görünen kısımlarda uzun süre iyileşmeyen yara, burunda tıkanıklık, kanama, yutma güçlüğü, ses kısıklığı, boğaz ağrısı, ağızdan kan gelmesi kanserin bulunduğu bölgelere göre değişik şikayetler görülür. Baş boyun bölgesi kanserleri içerisinde en fazla gırtlak kanserleri görüldüğü için gırtlak kanserleri ile ilgili önemli birkaç noktaya değinmek gerekiyor. Gırtlak kanserlerinin  %70’i 40-60 yaşlarda erkeklerde sık görülmekte fakat son zamanlarda kadınlar arasında sigara kullanımının artması ve sigara başlama yaşındaki düşüşten dolayı daha genç yaşlarda ve kadınlarda da sık görülmeye başlamıştır.

Gırtlak kanseri tespit edilen hastaların % 95-98’inde sigara kullanımı vardır. 40 yaş üzerinde, 20 yılı aşkın sigara içen birisinde 2 haftayı geçen ses kısıklığı varsa gırtlak kanseri olmadığını ispat etmek gerekir. Gırtlak kanserleri erken belirti verdiği ve kolay tanı konduğu için sağ kalma süresi daha uzundur. Sigarayı bıraktıktan 5-6 yıl sonra kanser riski azalır, 15 yıl sonra hiç içmeyenle aynı duruma gelinir. Baş boyun bölgesi kanserlerinin tanısı, fizik muayene, endoskobik muayene, CT, MRI ve Gırtlak kanseri Bile konur. Tedavisi genellikle ameliyattır, bazı kanser türlerinde kemoterapi ve radyoterapi uygulanabilir.

Görüldüğü gibi sigara ile kanser arasında pozitif bir ilişki vardır. Sigara, özellikle alkol ile birlikte kullanıldığında kansere yakalanma riskini önemli ölçüde arttırır. Bugün sigara ile alkol kullanma alışkanlığı insan sağlığını sürekli tahrip ediyor ve bu alışkanlıkların mutlaka bırakılması gerekiyor, en önemlisi okullarımızda bu kötülüklerin gençlerimize bulaşmasını önlemek gerekiyor. Batı ülkelerinde sigara içme oranı gittikçe azalırken (%30), bizim ülkemizde bu oranın % 50-70’lerde olması son derece üzücüdür.

Sağlıklı bir ömür dilerim.

Op.Dr. Vasıf Soysal

Op.Dr. Vasıf Soysal

Başa dön tuşu