Bir nefeste yaşam kaynağı

Bir nefeste yaşam kaynağı

“Seninle yeniden doğmuş gibiyim” cümlesi eski bir Türk filminin bir sahnesinden alıntı gibi duruyor değil mi?  Aslında hayatımıza baktığımızda yaşantımıza giren birçok şeyle yeniden doğmuş gibi oluyor, yenileniyor, tazeleniyoruz. Özellikle de nefesimizle…   

Hayatımızın rutinini değiştiren, bize yaşam enerjisi veren, hem beden hem de ruh sağlığımıza pozitif etki eden kişi, inanç, felsefe ve yeni alışkanlıklarımız yeniden doğmamızı sağlıyor. Hayatımıza giren önemli kişiler hayatımızda nasıl yeni bir sayfa açıyorsa, yaşam şeklimizi değiştirecek yeni alışkanlıklarımız da bize yeni bir hayat vaat ediyor.

Hayatımızda çok ciddi değişiklikler yapacak, özellikle son yıllarda kişisel gelişimde çok meşhur olan “Nefes” konusundan bahsetmek istiyorum. Herkes nefes alıyor, bu kadar basit bir konunun neyi hayatımızı değiştirecek kadar etkili olabilir diyebilirsiniz. Ama konunun uzmanları doğru nefes almanın kişinin hayatını gerçekten değiştirdiğini, daha sağlıklı ve mutlu bir hayat vaat ettiğini söylüyor.

Aslında hayatımız nefes almak üzerine kurulu. Nefesimiz bittiği an hayatımızda bitiyor. Son birkaç yıldır “Doğru Nefes Almanın Önemi” üzerine birçok seminere katıldım bu konuyla ilgili birçok yazı okudum. Öğrendiklerimden bu konunun aslında bildiklerimizin de ötesinde çok daha önemli olduğunu fark ettim. Doğru nefes alma konusunda profesyonel olarak eğitim veren, koçluk yapan birçok uzman var. Bazı üst düzey yöneticiler, aktör ve aktristler, tiyatrocular, sporcular ve bu konuda farkındalığı olan kişiler nefes konusunda çok ciddi eğitimler alıyor hatta çoğu nefes koçu ile birlikte çalışıyor. Profesyonel işi “nefes koçu” olan ve kişilere doğru nefes almayı ve uygulama tekniklerini öğreterek hayatlarında önemli değişiklikler yapan, belki de hayatlarını kurtaran birçok uzman var. Nefes konusunda günlük, haftalık, aylık seminerler yapıyorlar, bu konuda profesyonel koçluk hizmeti veriyorlar.

Bebekken aldığımız nefes en doğru yöntemken büyüyünce doğru nefes almayı unutuyor, yarım yamalak aldığımız nefesle yaşamaya çalışıyoruz. Oysa vücudumuzun havadaki oksijene o kadar çok ihtiyacı var ki. Şöyle dolu dolu, ciğerlerimizi şişirerek, tüm hücrelerimize havanın dolduğunu hissederek nefes almak kendimize yapacağımız iyiliklerin başında geliyor. Uzmanlar doğru nefes almamanın kalp krizi riskini artırdığını, tansiyonu dengesizleştirdiğini ve yaşam enerjimizi düşürüp bizi halsiz, yorgun ve mutsuz yaptığını söylüyor.

Amerika’daki Devers GEA adındaki bir araştırma firmasının yaptığı araştırma insanların ölüm nedeninin %12’sinin tıbbi bakımdan, %20’sinin çevrenin rolünden, %24’ünün biyolojik özelliklerden, %44’ünün de yaşam tarzından kaynaklandığını ortaya çıkarmış. Rakamlar bize alışkanlıklarımızın ve hayat tarzımızın ömrümüzün süresinin belirlenmesinde ne kadar etkili olduğunu söylüyor. Doğru nefes almak ise hayatımızın kalitesini arttıran, sağlığımızı pozitif etkileyen, bize yaşam enerjisi veren güzel alışkanlılar arasında yer alıyor.

Doğru nefes almaya başlayarak hayatımızın seyrini değiştirebilir, daha sağlıklı bir vücutla yaşarken yeniden doğmuş gibi olabiliriz. Hayatta en değerli varlığımız sağlık ve maalesef onu kaybedince gerçek değerini anlıyoruz. Yazımı Kanuni Sultan Süleyman’ın 1560 senesinde Zigetvar seferinde çadırda hasta yatağında söylediği, sevgili Barış Manço ile dilimize dolanan ünlü bir sözden alıntı ile bitirmek istiyorum,

“Olmaya devlet cihanda bir nefes sıhhat gibi…”

Nefesiniz bol olsun…

Özlem Şenkoyuncu
Yazı: Özlem Şenkoyuncu

 

 

Bu da ilginizi çekebilir
Kapalı
Başa dön tuşu