Bursa’da mutlaka gezilip görülmesi gereken yerler

Doğal güzellikleri, tarihi zenginlikleriyle büyüleyen, birçok eski medeniyete ev sahipliği yapmış olan Bursa’da, henüz gitmediğiniz ya da gidip de doyamadığınız bir yerler mutlaka vardır. Hafta sonu planlarınızı veya tatil rotanızı belirlerken faydalanabileceğinizi düşünerek hazırladığımız bu sayfalara, sayımızın temasına uygun olarak, 16 gezilecek yer önerisi sığdırdık.

Arap Şükrü Sokağı

1 – Arap Şükrü Sokağı: Altıparmak semtinde 1992 yılından bu yana turistik amaçlı kullanılan sokakta balık lokantaları, çorbacılar, eğlence yerleri bir arada bulunuyor. Aslında adı Sakarya Caddesi olan ve Yahudilik olarak da anılan sokak, ünlü Balıkçı Reşat dükkânından başlıyor. Bursa’da yaşayan 50 – 60 hanelik Yahudi nüfusun kullanımına açık olan “Geruş Sinagogu” da bu sokakta yer alıyor. Bursalı ünlü sanatçıların adlarının yazılı olduğu plakaları görebileceğiniz Arap Şükrü Sokağı, 20.yüzyılın ikinci yarısından itibaren girdiği yenileşme sürecinden sonra, karşımıza çıkan bugünkü görünümü ile, hem Bursalılar hem de yerli ve yabancı turistler için Bursa gecelerinin sokağı olarak biliniyor.

2 – Cumalıkızık: Cumalıkızık Köyü, 1300’lü yıllara uzanan geçmişi, Osmanlı kırsal mimarinin en görkemli yerleşimlerinden biri olma özelliği ile “Yaşayan Osmanlı Köyü” olarak da anılıyor. Cumalıkızık Köyü, sahip olduğu doğal ve kültürel değerlerin korunarak yaşatılması sayesinde bir açık hava müzesi hissi veriyor. UNESCO dünya tarihi mirası listesinde aday gösterilen köy, sadece yerli ve yabancı turistlerin değil, yapımcıların da ilgisini çekerek ilgiyle izlenen dizi ve sinema filmlerine ev sahipliği yapıyor. Cumalıkızık yerleşim alanında bulunan duvarlarında genelde sarı, mavi, beyaz, mor ve yeşil renklerin kullanıldığı evleri, cami, hamam, çeşme ve iki anıtsal değerde çınar ağacı ile Bursa’nın gezilmesi gereken yerleri arasında yer alıyor.

3 – Gölyazı: Antik çağa uzanan bir tarihe ve eşsiz güzellikte coğrafi özelliklere sahip olan Gölyazı, Uluabat Gölü’nün doğu ucunda, bir yarımadanın üzerinde bulunuyor. Beldenin yarımadayla bağlantısını sağlayan köprünün başında ise 400 yıldan fazla yaşıyla “ağlayan çınar” olarak da bilinen doğa harikası duruyor. Günübirlik bir kaçamak için tercih edebileceğiniz Gölyazı’da, akşamüstü gün batımını izleyerek, restoranlarındaki geleneksel usüllerle pişirilen balıklardan tadarak, kısaca doğaya ve tarihe doyarak geçirebileceğiniz bir hafta sonu sizi bekliyor.

4- Hisar ve Tophane: Bithynia döneminden Osmanlılara kadar gelen dönemde inşa edilmiş en önemli eserleri barındıran Hisar Bölgesi’nde, Sultan Abdülaziz döneminde yangın kulesi olarak yaptırılan Bursa Saat Kulesi, Bithynialılar döneminde yapımına başlanan Roma, Bizans ve Osmanlı dönemlerinde çeşitli onarımlardan geçmiş Bursa Kalesi, Osmanlı’nın ilk üç katlı hanı olma özelliğine sahip Balibey Han, çoğunluğu kale sokakta bulunan tarihi Bursa evleri, tarihi camiler, Osmanlı Devleti’nin kurucusu Osman Gazi ile oğlu Orhan Gazi’nin türbeleri, ile önünde Yunan işgali sırasında şehit olan 11 askerin yattığı İstiklal Şehitleri Anıtı bulunuyor.

5 – İnkaya Çınarı: 600’ü geçen yaşıyla Türkiye’nin en yaşlı çınarı olma özelliğine sahip İnkaya Çınarı, Bursa’nın görülmeye değer yerlerinden biri. Çekirge’den Uludağ’a çıkan yol üzerinde bulunan İnkaya Köyü içindeki çınar aynı zamanda 35 metre yüksekliği, 9,45 metre çevresi ve 3 metre çapıyla da yerli ve yabancı turistlerin ilgi odağı oluyor. Eskiden harman yeri olarak kullanılan alanda gölgelik yapması için dikilen çınar, yıllardır kayalık arazinin iç bölümündeki su sızıntıları ile besleniyor. Her bir dalının kalınlığı 3 – 4 metre civarı olan görkemli çınarın altında köy halkı için geçim kaynağı olan, el işlemesi ürünleri, kendi yetiştirdikleri sebze ve meyveleri sattıkları tezgahlar, çay bahçesi ve restoranlar ile hediyelik eşya dükkânları bulunuyor.

6 – Irgandı Köprüsü: 1442 yılında Hoca Muslihiddin’in babası Pir Ali tarafından yaptırılan köprü, dünyanın dört çarşılı köprüsü arasında en eski olma özelliği taşıyor. 1855 yılındaki depremde büyük hasar gören köprü, 2004 yılında Belediye tarafından yapılan restorasyondan sonra bugün, üzerindeki dükkânlarında çinicilik, nakkaşçılık, sedefçilik ve oymacılık gibi, el emeği göz nuru işçiliklerin en güzel örnekleri sergileniyor. Geleneksel sanatlarımızın yaşatıldığı çarşılı köprü, yurt içi ve yurt dışı ziyaretçilerin ilgisini çekiyor.

İznik

7 – İznik: Eski adı “Nikea” olan İznik ilçesi, adını verdiği gölü, kendine özgü iklimi, yeşile doyabileceğiniz bağları ve bahçeleri, dünyaca ünlü çinileri, doğal güzellikleri, tarihi ve kültürel zenginlikleriyle ziyaretçilerini kendine hayran bırakıyor. 14, 15 ve 16. yüzyıllarda da Türk kültür hayatında önemli bir yere sahip olan ilçe, çağın en ünlü alimlerinin buradaki medreselerde ders vermeye başlaması nedeniyle Alimler Diyarı (Ulema Yuvası) olarak da biliniyor.

8 – Koza Han: 1490 yılında Sultan 2. Bayezid’in, İstanbul’da inşa ettirmiş olduğu Bayezid Külliyesi’ne gelir sağlamak amacıyla yaptırdığı Koza Han, Bursa’nın hem yerlileri hem de ziyaretçileri tarafından en çok tercih edilen mekânlarından biri olma özelliği taşıyor. Avlusunun ortasındaki taştan yapılmış ve sekiz ayak üzerine oturtulmuş olan köşk mescidi bulunan hanın alt bölümünde bir şadırvan yer alıyor. Dikdörtgen bir avlunun çevresinde iki katlı olarak yapılan, alt katında 45, üst katında 50 odası bulunan handaki 95’e yakın dükkânda, genel olarak giyim ve ipek üzerine satışlar yapılıyor. Kraliçe Elizabeth’in de ziyaret edip hayran kaldığı bu hanı görmeyen, Bursa’ya gelmiş sayılmıyor.

9 – Misi Köyü: Asma yaprağı, misket üzümü ve şarabıyla ünlü Misi Köyü, Gümüştepe Mahallesi olarak da anılıyor. İlk adının Misipolis olduğu bilinen Misi Köyü bu adı Misyalıların yurt olarak burayı seçmesi ve bölgeyi bir misyonerlik merkezi olarak belirlemesinden alıyor. 2000 yıllık geçmişinden günümüze ulaşan Misipoli Manastırı’nda İncil’i tartışmak üzere İznik’teki konsülün de burada toplandığı söyleniyor. Bursa merkezden yalnızca 12 kilometre uzaklıkta olan bu tarihi ve doğal güzellikleriyle ünlü köy, 17. ve 18.yüzyıl Osmanlı mimarisini de yansıtıyor. 1989 yılında kentsel sit alanı yapılarak koruma altına alınan Misi Köyü yeşilliği, söğütleri, meyve ağaçları ve gökyüzüne bir köprü gibi uzanan kavak ağaçlarıyla antik çağda başlayan öyküsünü günümüze taşıyor.

10 – Mudanya: İonya’nın 12 büyük kentinden biri olan Mudanya’nın, Kolofonlu göçmenler tarafından M.Ö. 7.yüzyılda kurulduğu biliniyor. Roma, Bizans ve Osmanlı dönemlerine şahitlik etmiş olan kent, Osmanlı evlerinin en güzel örneklerini sergiliyor. Mudanya Mütareke Müzesi’ni ziyaret edip, tarihi bir tren istasyonu olan Montania Otel’i görmeden, meşhur çarşaf böreğini, cevizli lokumunu ve balığını yemeden dönmemeniz gereken Mudanya, Bursa’nın 25 kilometre kuzeybatısında, Marmara Denizi kıyısında yer alıyor.

11 – Sultan Çarşıları: Bursa’nın UNESCO Dünya Mirası Listesi’ne aday çarşılarının tarihi, Bursalıların da tarihi olarak kabul ediliyor. Şehrin geçirdiği dönemlerin, yaşadığı depremlerin, tüm değişim ve gelişimlerinin şahidi Bursa çarşıları arasında, Bakırcılar Çarşısı, Tahtakale Çarşısı, Uzun Çarşı, Eski Aynalı Çarşı, Okçular Çarşısı, Tuz Pazarı, Gümüşçüler Çarşısı, Kayhan Çarşısı, Bat Pazarı, Bedesten Kuyumcular Çarşısı, Gelincik Çarşısı, Sipahi Çarşısı, Yorgancılar Çarşısı, Çancılar Çarşısı, Havlucular Çarşısı, Sahaflar, Gelinlikçiler, İvaz Paşa Çarşısı yer alıyor. Bursa çarşıları saymakla bitmiyor ama hiç kimse bu çarşıları görmeden Bursa’yı görmüş sayılmıyor.

12 – Suuçtu Şelalesi: Bir fay hattını çökmesiyle oluşan Suuçtu Şelalesi, Mustafakemalpaşa ilçesine 18 km. uzaklıkta Çataltepe mevkisinde, Muradiye Sarnıç Köyü yakınlarındaki Karadere üzerinde yer alıyor. 38 metreden dökülen suyu, yazın suyun azalmasına rağmen, kış aylarında doldurduğu gölet ile ayrı bir doğal güzellik yaratıyor. Temiz ve güzel havası, etrafında bulunan kayın ağaçlarının etkisiyle, en çok tercih edilen mesire yeri olma özelliği de taşıyor. Bütün hafta biriken stresten kurtulmak, doğa ile baş başa bir gün geçirmek, enerji ve huzur depolamak istediğinizde gidebileceğiniz Suuçtu Şelalesi havası, suyu, sesleri ve görselliği ile Bursa’nın eşsiz güzellikleri arasında yerini alıyor.

13 – Tirilye: Şimdiki ismi Zeytinbağı olan Tirilye, M.Ö. 5. yüzyıldan günümüze kadar uzanan bir tarihi ve sahip olduğu doğal güzellikleri ile Bursa’nın görülmeye değer beldeleri arasında yer alıyor. Asırlık çınar ağaçları altında bulunan Çamlı Kahve’si, salamura yöntemi ile 3-4 yıl boyunca saklanabilen zeytini, şarabı, Rumlardan kalan 7 kilisesi, yörenin özelliklerine göre düzenlenmiş balık restoranları ile meşhur olan beldenin görülmesi gereken tarihi değerleri arasında, 1909 yılında papaz okulu olarak inşa edilen Taş Mektep de bulunuyor.

14 – Ulu Cami: Evliya Çelebi’nin Bursa’nın Ayasofya’sı dediği Ulu Cami İslam dünyasının en önemli 5 mabedi arasında yer alıyor. Bursa’nın en görkemli ve en büyük yapısı olan caminin dört cephesinde üç kapı bulunuyor. Son derece zengin hat sanatı örneklerinin görüldüğü camide, yapıldığı 1396 – 1399 yılları arasında, döneminin en iyi ustaları ve sanatçılarının çalıştığı biliniyor. Yirmi adet kubbesi, ortasında bulunan büyük şadırvanı bulunan cami barındırdığı mimari, tarihi ve manevi değerleri ile Bursa ve Bursalılar için büyük önem taşıyor.

15 – Uludağ: Bursa’nın şifalı sularının kaynağı, Zeus’un zirvesinde oturup halkını gözlediği, tüm mitolojik tanrı ve tanrıçaların yaşadığı yer olarak anılan Uludağ, Ruhban Dağı, Olympos ve Keşiş Dağı olarak da biliniyor. 2543 metre yüksekliği ile kuzeybatı Anadolu’nun en yüksek zirvesini oluşturan Uludağ, 1961 yılından beri Milli Park olarak da anılıyor. Bursa turizmine büyük katkı sağlayan Uludağ, kış sporları ve doğa yürüyüşleri için en çok tercih edilen yer olma özelliği de taşıyor.

16 – Yeşil Türbe: 1421 yılında Çelebi Sultan Mehmed tarafından yaptırılan Bursa’nın Yeşil Türbe’si, Bursa’nın olduğu kadar Türkiye’nin simgesi olma özelliği de taşıyor. Üzeri sarı yaldızlarla süslenmiş çinilerin bulunduğu türbenin en dikkat çekici özelliklerinden biri olarak, ceviz ağacından oyulmuş olan görkemli kapısı kabul ediliyor. Çelebi Mehmed’in kızı Selçuk Hatun, kardeşleri Hafsa Hatun, Ayşe Hatun, Mahmud, Yusuf, Mustafa, ebesi Daya Hatun’un sandukalarının da bulunduğu türbenin bahçesinde ise, Hoca Sadeddin Efendi’nin babası Hasan Can ile Aziz Ahmed Paşa yatıyor.