Bursa’da tarihi aydınlatan izler
Bursada tarihi aydinlatan izler
Bursa’daki ilk uygarlıklardan izler barındıran Akçalar Beldesi, bölgede kurulan Arkeopark ile ziyaretçilerini 8500 yıllık bir zaman yolculuğuna çıkarıyor. Beldede yapılan kazılar sonucu keşfedilen Aktopraklık Höyüğü’ndeki buluntular, geçirdiği restorasyondan sonra kapılarını yeniden açan Arkeoloji Müzesi’nde sergileniyor. Bursa Kalesi içindeki kazı çalışmaları da Hisar Arkeoparkı olarak son bulacak. Bursada tarihi aydinlatan izler Bursada tarihi aydinlatan izler
Bursa’da yaşamın ilk izleri – Arkeopark Bursada tarihi aydinlatan izler
Bursa’daki tarihi ve kültürel miraslara sahip çıkarak gelecek nesillere aktarma konusundaki çalışmalar aralıksız sürüyor. Yaklaşık 10 yıldır belirli aralıklarla devam eden arkeolojik araştırmalar ile 8500 yıl öncesinde Bursa’da kurulan ilk yerleşim yerlerinden kalıntılara ulaşıldı. Uluabat Gölü’nün yakınlarında yer alan Arkeopark projesinin, tarihin gizemli kapısını aralarken, bölgenin turizminin gelişmesi açısından da etkili olması bekleniyor. Aslına uygun olmasına özen gösterilerek yapılan canlandırmalar ile yaşam formları oluşturulan bölgede, sosyal alanlar, organik pazar ve Roma Dönemi zeytinyağı atölyesinin yapılması da planlanıyor. Arkeopark ile 8500 yıl öncesine ait ilk medeniyetlere ev sahipliği yapan Bursa’nın, tüm insanlığın geçmişini aydınlatacak tarihi mirası ortaya çıkarılıyor. Bursa Büyükşehir Belediyesi ve İstanbul Üniversitesi desteği ile çalışmalara devam edilen bölge halka açılıyor. Park alanı içinde Taş Devri ve Bakır Devri’ne ait yerleşim alanları ve Eski Kızılelma Köyü’nden getirilen ahşap evler bulunuyor. Alanda Tunç Çağı’na da ait bazı buluntuların varlığından bahsediliyor ama bölgede çalışma yapan uzmanlar, bir sonraki yerleşim döneminin Geç Roma-Erken Bizans döneminde olduğunu belirtiyor.
Bölgedeki bulguları değerlendiren İstanbul Üniversitesi Öğretim üyesi Doç. Dr. Necmi Karul, kazılarda elde edilen en önemli bulgulardan birinin, yerleşim merkezinin ortasında, kurban edilmiş olduğu tahmin edilen, elleri arkadan bağlanmış 2 yetişkin ve 3 çocuk iskeleti olduğunu söylüyor. Bu bulguların hiyerarşik bir yapıyı çağrıştıran yerleşme düzeninin merkezinde olmaları açısından da dikkat çekici olduğunu vurgulayan Karul, merkezde buldukları yapıların da, aynı alanı paylaşan ancak farklı statülere sahip bireylerin varlığının ispatı olduğunu açıklıyor. Kazı ekibi içinde yer alan Viyana Arkeolojik Enstitüsü’nden uzmanların, bu yerleşim alanı içinde bir çiftlik yapısı tespit ettiğini belirten Karul, bölgede yer alan Roma çiftliğinde zeytinyağı üretildiğine dair bulgular elde ettiklerinin de bilgisini veriyor. Karul’a göre, burada bulunan yerleşim bölgesinin hendek ile çevrelenmiş oluşu organize bir iş gücünün olduğu kadar nüfus artışının hesaplandığını ya da sınırlandırıldığını düşündürüyor. Ancak her koşulda hendeğin, toplumun ortak kabulünün bir ürünü olduğunu ya da bir otoriteyi yansıttığı sonucuna ulaşılıyor. Kimi uzmanlar hendeklerin düşman ya da vahşi hayvanlardan korunmak için yapıldığını söylüyor. Ancak bugüne kadar Aktopraklık’ta bu tarz bir çatışmayı ispat edecek verilere rastlanmamış olması ve hendek içinde bulunan gömüler, yerleşmenin farklı amaçlar ile çevrelendiğini düşündürüyor. Öte yandan, eş zamanlı kullanılmış olduğu tahmin edilen farklı hendekler bulunmuş olması bu dönemde bir anlamda mahalleler şeklinde örgütlenmiş bir yerleşim düzeninin olduğunu da akla getiriyor. Merkezdeki ortak kullanım alanında bulunan büyük fırınların ise, ortaklık içeren ekonomik faaliyetlerde bulunulduğuna işaret ettiği söyleniyor. Bursada tarihi aydinlatan izler
Arkeopark bölgesinin Anadolu’dan Batı’ya göç eden çiftçi topluluklarının son yerleşim yeri olduğunu da belirten Karul ayrıca projenin bu haliyle; üniversite, belediye, devlet kurumları ve yerel halkın işbirliği içerisinde ürettiği arkeoloji merkezli bir proje olarak da örnek oluşturduğunun altını çiziyor. Japonya’dan Amerika’ya kadar 12 üniversiteyle işbirliği yapılarak yürütüleceğini söylediği kazıların ortalama 10-15 yıl daha sürebileceğinin haberini veriyor. Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Recep Altepe ise, Arkeopark’ın, Yeşil Bursa’ya yakışır, Leed sertifikalı, çevreci bir yapı olacağını belirtiyor. Altepe, “Kültür Bakanlığı, Büyükşehir Belediyesi ve İstanbul Üniversitesi işbirliği ile Türkiye’nin ilk Arkeopark’ı oluşacak. Buranın çevresi çok önemli yerleşimlerle örülü. Ayvaini Mağarası’ndan Gölyazı’ya kadar pek çok değerli nokta var. İleride bunlar arasında bir bağ da kuracağız.” diyerek Bursa’nın keşfedilmemiş değerlerinin izinin sürüldüğüne dikkat çekiyor. Bursada tarihi aydinlatan izler
Arkeoloji Müzesi
Bursa’daki arkeolojik zenginliğin bir diğer hazinesi olan Bursa Arkeoloji Müzesi de, bu yıl Müzeler Haftası’nın ilk gününde yeniden ziyarete açıldı. Aktopraklık Höyüğü’nden çıkarılan bulguların da sergilendiği müze, yaklaşık 4 yıldır restorasyon sebebi ile kapalıydı. 1904 yılında Bursa Erkek Lisesi (o zamanki adıyla Bursa İdadi-i Mülkisi) binasında açılan ve daha sonra Yeşil Medrese’ye taşınan müze 1972 yılında Kültürpark’ta hizmete açıldığından bugüne, ilk kez kapsamlı bir onarımdan geçtiğini belirten Bursa Arkeoloji Müzesi Müdürü Enver Sağır, günümüzün yeni müzecilik anlayışına göre büyük bir ihtiyaç duyulduğu anlaşılarak, restorasyondan sonra teşhir-tanzim yenilemesinin de yapıldığını ve müzedeki eserlerin, bu yeni anlayışa göre eğitim ve bilgi esası üzerine düzenlendiğinin altını çiziyor. Bursada tarihi aydinlatan izler Bursada tarihi aydinlatan izler
Müzede sergilenen önemli eserler arasında, Yortan kültürüne ait pişmiş toprak mezar buluntuları, Antandros Nekropolü’nden kap ve süs eşyaları, Karacabey’in Şükraniye köyünde bulunan ve dünyadaki üç örnekten biri olan Greko-Pers mezar steli, Roma dönemine ait taş eserler, Zeus ve Herakles tasvirleri, Kybele heykelleri, Athena ve Apollon’un bronz büstleri yer alıyor. 17 bine yakın sikkenin de sergilendiği müze ayrıca Bithynia ve Mysia’da bulunmuş olan eserleri barındırıyor. Bursa’nın medeniyetler tarihinden izler barındıran müzenin açık ve kapalı alanlarında, bünyesindeki 25 binden fazla eserin yaklaşık 2 bin tanesi sergileniyor. Müzede, restorasyon öncesi 3000 yıllık tarihin kanıtları sergilenirken, Arkeopark projesi dahilinde yapılan kazılar sonucu ulaşılan eserlerin de eklenmesi ile 8500 yıl öncesine de ışık tutuyor. Türkiye’nin ilk arkeolojik müzelerinden biri olması özelliğini de taşıyan müzenin, yenilenmiş haliyle eskisinden daha fazla ilgi görmesi bekleniyor. Bursada tarihi aydinlatan izler
Bursada tarihi aydinlatan izler Bursada tarihi aydinlatan izler Bursada tarihi aydinlatan izler
Bursa’nın derinlerine doğru – Hisar Arkeoparkı
Hisar bölgesi de arkeolojik bir çalışmaya sahne oluyor. Kurulacak Arkeopark ile kentin binlerce yıllık tarihi, hem gün yüzüne çıkacak hem de turizmin hizmetine sunulacak. Mollagürani Mahallesi Dolaplı Sokak’ta kurulacak olan Hisar Arkeoparkı, Tarihi Hisar Bölgesi gibi medeniyetlere beşiklik etmiş bir bölgenin geçmişini aydınlatacak. Bursa’nın en eski yerleşim alanı olan bölge hakkında konuşan Osmangazi Belediye Başkanı Mustafa Dündar, “Büyükşehir Belediyesi surları yeniliyor. Biz de bu bölgede özel projelerle tarihi mirasa sahip çıkıyoruz. Dolaplı Sokak’ta ortaya çıkan Roma dönemine ait çeşitli kalıntılar, mozaik, su kanalı ve kanalizasyon izlerine rastlanmasının ardından burası 1. Bölge sit alanı olarak belirlendi. Hisar Arkeopark’ı için kamulaştırma çalışmalarını sürdürüyoruz. Tarihi mirasa sahip çıkma çalışmalarımız kapsamında Hisar Bölgesi’ne özel bir önem gösteriyoruz. Eski Bursa olarak bilinen ve ilk yerleşimin olduğu Hisar Bölgesi’ndeki tarihi eserleri ayağa kaldırmak için çalışıyoruz” diyor. Kamulaştırma çalışmalarının tamamlanmasının ardından Hisar Arkeopark’ı için hazırlanan proje doğrultusunda bölgede çalışmalar hızla bitirilecek. Bursada tarihi aydinlatan izler Bursada tarihi aydinlatan izler
Bursada tarihi aydinlatan izler Bursada tarihi aydinlatan izler Bursada tarihi aydinlatan izler
Yazı: Ferhan Petek Fotoğraflar: Bursa Büyükşehir Belediyesi arşivi, Engin Çakır