Cilt lekeleri (Hiperpigmentasyon)
Hiperpigmentasyon; uzun dönem güneşe maruz kalma, bazı ilaçların, kimyasal maddelerin kullanımı, bazı hastalıklar sonucunda orta yaşlı kişilerde gelişebilen, kozmetik olarak çok önemli bir problemdir. Deriye rengini veren genler ve “melanosit” denilen hücrelerden salınan “melanin” pigmentidir. Melanin sentezi sürekli devam ettiğinden derideki renk artışı kalıcıdır. Tedavide öncelikle melanin oluşumu engellenmelidir. Topikal ajanlara bağlı irritasyon gelişme riski, klinik sonuçların uzun süreli tedaviler sonucunda gözlenebilmesi, kombine tedavilere ihtiyaç duyulması ve hastaların güneş koruyucu kullanımına tam uyum gösterme zorunluluğu tedavide karşılaşılan başlıca problemlerdir.
En sık görülen leke problemlerinden olan efelid (çil) burunda, yanaklarda, ön kolda ve gövde üstündeki, 5-6 mm çapında çok sayıda kahverengi lekelerdir. Lazer ve IPL ile tedavisi yapılabilir. Kışın azalıp, baharda ve yazın tekrarladığından güneş koruması şarttır. Lentigo solaris, açık tenli ve uzun süre güneşe maruz kalan kişilerde, derinin rüşt tabakalarına yerleşen lekelerdir. El, alın, omuz ve göğüs dekoltesinde görülür. Tedavi için kriyoterapi ve lazer uygulamaları yapılır. Lekeler aynı yerde tekrarlamaz ama başka bölgelerde çıkabilir. Postinflamatuar hiperpigmentasyon, inflamatuar deri hastalıkları, travma veya lazer gibi girişimlerden sonra, genellikle de koyu deri tiplerinde görülür. Güneş ışınları, bazı ilaçlar ve kimyasal ajanlar pigmentasyonu artırırlar. Tedavide öncelikle, lekeye neden olan etken ortadan kaldırılmalı ve lekeli bölge güneşten korunmalıdır. Renk açıcı maddeler, kimyasal peeling ve lazer tedavi yöntemleri kullanılır. Melazma, yüzdeki lekelenmenin en sık nedenidir ve güneşe maruz kalan bölgelerde çoğunlukla burun, alın, çene, yanaklarda ama bazen de kol ve boyunda da ortaya çıkan lekelerdir. Genç kadınlarda ve koyu renkli kişilerde ortaya çıkma oranı daha yüksektir. Kloazma, gebe kadınların %75’inde ortaya çıkan melazmadır.
Melazma gelişiminde en önemli faktör güneşe maruz kalınmasıdır. Güneşlenmeyi çok sevenlerde, deniz kenarında ya da yeşilliğin az olduğu yerlerde büyüyenlerde, dağlık yüksek yerlerde, karlı bölgelerde yaşayanlarda, sivilce tedavileri esnasında ya da lazer ve kimyasal peeling uygulamalarından sonra güneşten korunmayanlarda çok daha fazla görülür. Melazmalı hastaların ailelerinin %30’unda da melazma vardır. Doğum kontrol hapları, bazı kozmetik ürünler, tiroid fonksiyon bozuklukları, cildi ışığa duyarlı hale getiren ilaçlar (antiepileptikler, isotretinoin, spirinolakton) ve stres melazmaya sebep olabilir. Ergenlikten önce görülmesi nadirdir. En çok doğurganlık çağındaki kadınlarda ve erkeklerde görülür. Tanı, klinik bulgularla konur. Derideki melanin yerleşimine göre epidermal (yüzeysel), dermal (derin) ve karışık tip olarak sınıflandırılır. Gün ışığında epidermal tip açık kahverengi, dermal tip mavi gri, karışık tip koyu kahve renkte görülür ve tedaviye çok daha iyi yanıt verir. Tedavide leke açıcı kremler, kimyasal peeling, lazer tedavisi ve cilt yenileme yöntemleri (PRP, Mezoterapi) kullanılır. Hangi tedavi uygulanırsa uygulansın mutlaka yüksek koruma faktörlü güneş kremleri kullanılmalıdır. Renk açıcı kremler, melanositlerde melanin yapımını engelleyerek etkili olur. Genellikle hidrokinon, azeleik asit, tretinoin ve kojik asit kullanılır. Kimyasal peelingler cildi soyarak ve yenileyerek etki eder. Dirençli lekelerde tedaviye yardımcı olarak başarı ile kullanılır. Bu işlemde genellikle meyve asitleri kullanılmaktadır. Son yıllarda deriye rengini veren melanin pigmentinin sentezini enzimatik olarak engelleyen enzimatik peeling yapıcı ajanlarla iyi sonuçlar elde edilebilir. Koyu renkli kişilerde peelingten sonra leke artışı olabileceğinden uzman hekim kontrolünde ve dikkatli uygulanmalıdır. Lazerler, cildi soyarak veya melanositleri tahrip ederek etkili olur. En güvenli ve yaygın kullanılan lazer Q-switched Nd YAG lazerdir. Fraksiyonel lazerler de leke tedavisinde kullanılır. IPL olarak adlandırılan ışık tedavisi de başka bir seçenektir. Renge çok duyarlı olan lazer sistemleri lekeleri artırabileceğinden açık tenli olan melazma hastalarında kullanılması uygundur. Lazerle tedavi uzman hekim tarafından yapılmalıdır. Cilt yenileme için PRP, mezoterapi, mikro iğneleme gibi yöntemler kullanılır. Leke bölgesine C vitamini, glutatyon, transenamik asit, pürivik asit gibi maddeler enjekte edilmesi leke rengini açabilir. PRP, lazer ile kombine edildiğinde çok daha faydalıdır. Cildi yoğun şekilde onaran PRP yöntemi ve leke lazerlerinin beraber kullanılması lekelerin kaybolmasını veya azalmasını sağlar ve cildin gençleşmesine katkıda bulunur.
Melazma tedavisi uzun seyirlidir. Amaç lekeleri azaltmak ve tekrarını engellemektir. En önemli aşaması güneşten korunmak ve şüpheli etkenleri ortadan kaldırmaktır. Cilt yapısına uygun ve güneş koruma faktörü (SPF) en az 30 olan bir koruyucunun yaz-kış kullanılması şarttır. Güneşten korunmalı; geniş kenarlı şapkalar, şemsiye gibi ek önlemler alınmalıdır. Koruyucu kremler sadece güneşli havalarda değil, kapalı ve yağmurlu havalarda hatta evin içinde de kullanılmalıdır. Özellikle bahar ve yaz aylarında yüz bölgesine yapılacak ağdalardan, ip ile epilasyondan, peeling ve solaryumdan kaçınılmalıdır.