Değişmesini istedikleriniz; ta kendiniz

Öncelikle korkmayın bu bir “kişisel gelişim” yazısı değil… Ne çok şey değişti değil mi? Size söylüyorum. Annenizden meme istediniz daha sonra büyüyüp koca koca insanlar oldunuz mesela. Sahip olduğunuz her şey yarın bambaşka bir halde olabilir. Sakın kötümser olmayın, her şey sizin istediğiniz gibi olacak.

“Değer” kavramının,  “değişim” ile güçlü bağları var. Zamanı düşünün. Nicelik olarak devamlı bir devinim içerisindedir. Bu durum bizi de dönüştürür. Bugün belli bir değer taşıyan herhangi bir şey, yarın başka bir değer taşıyor olabilir. İşte değişen bu zaten. Bizim bunu fark etmemiz. Diğer bir deyişle hep sitem ettiğimiz “kaybolup giden yıllar” değildir, yılların bizde yarattığı değişimleri anlamamızdır: Çocukluk arkadaşınız çok değişmiştir veya yüzünüz birazcık kırışmıştır. Siz lisedeyken buralar hep bademlikti örneğin. Doğum ve ölüm arasında değişen bir şey yok mu? İhtiyacınız olduğu anda size sırtını çeviren dostunuz artık tanıdığınız kişi değildir. İnkaya Çınarı siz en son gittiğinizde yemyeşilken, bugün onu mevsim çırılçıplak yapmıştır belki. Beraber büyüdüğünüz köpeğiniz yaşamını yitirmiştir ve yalnız hissediyorsunuzdur. Minik kızınız artık gelin olmuştur da siz bunu ancak evden ayrıldığı gün sarılıp ağlarken idrak etmişsinizdir. Eskiden çakı gibi bir delikanlı iken, şimdi merdivenlerle probleminiz vardır kim bilir. “O” hayatınıza girmeden önce yaşamıyor gibiydiniz sanki, değil mi? Anneniz artık yanınızda değildir belki. Cumhuriyet kurulurken okuma yazma oranı yüzde 1 iken şimdi durumun tam tersi olması bize bir şeyleri anlatıyordur herhalde. Açın hatıra defterlerini, fotoğraf albümlerini; neler değişmiş daha net görebilirsiniz.

 Değiştirmek istemenin, değişmek isteğiyle ilintili olduğunu düşünüyorum bir de. Doğanın ya da insanın en eski, en kaçınılmaz isteği bu. Her şeyi kontrol etmek, değiştirmek istiyoruz. Dünyayı, arkadaşlarımızı, ailemizi, hayatımızda değer taşıyan her şeyi. Fakat esas değiştirmek istediğimiz kendi dünyamız bence. Her şey gönlümüze göre olsun isteği. Ancak değişmesini istemediğimiz şeyler ne olacak? Ya birisi de onları değiştirmek isterse?

Çokça duyduğunuz bir ifadeyi şöyle tarif edeyim ben de naçizane: “Ezelden ebede değeri hiç yerinden kıpırdamayan, değişimin ve dönüşümün ta kendisi…”  Bence değişimin diğer ismi insan. Bunun için altın anahtar ise çaba. Siz hiç spor yapmadan sağlıklı ve atletik vücudu olan birisi gördünüz mü? Rahmet bekleyen zatlarımız, zahmeti de görür elbet.

Hepimiz hayatımıza dair değişimler bekliyoruz. Rüzgarın yön değiştirmesini. Hep bizden yana esmesini. Çeşitlilik değişimi zaten getirecek hayatımıza. Çevreniz, yaşamınız, duygularınız, vücudunuz neredeyse her şey değişecek hiç merak etmeyin.

Kendinize “mutant” muamelesi yapmayın sakın. Başkaları ya da başka şeyler değil, seçeneklerinizi siz belirleyin. Musluğu açmak da kapatmak da mümkün. Hayatınızda ne değişsin istiyorsanız yüzünüzü o yana çevirin ve metamorfoz geçiren bir kaya gibi ağır hareket etmektense kendi geri sayımınızı kendiniz yapın ve istediğiniz şeyleri elde edebilmek için, kendinizi değiştirin.

Yazı: Engin Çakır

Bu da ilginizi çekebilir
Kapalı
Başa dön tuşu