Dünyanın rüzgarı yüzünüzde
Binlerce metreden süzülen bir kartal gibi gezinmek gökyüzünde. Altında onlarca şey olup biterken, hiçbirisini duymadan sadece rüzgara bırakmak kendini. Dünyanın sayılı yamaç paraşütü noktalarından Babadağ’dan seyreylemek dünyayı…
Rotamıza bu kez yüksek irtifada uçarak devam ediyoruz. Heyecanı, enerjiyi tatma zamanı. Çok yükseklere çıkmak, yerde aşılması çok zor görünen dağların ayaklarınızın altında birer halı gibi serildiğini görmek, daha öncesinde görmediğiniz … Dünyanın rüzgarı yüzünüzde Dünyanın rüzgarı yüzünüzde
Yamaç paraşütü birçok kişiye göre bir hayalken, birçokları için de bir tutku. 1632 yılında lodoslu bir havada Galata Kulesi’nden kuş kanatlarına benzer bir araç takıp kendini boşluğa bırakan ve uçarak İstanbul Boğazı’nı geçip 3358 m. ötede Üsküdar’da Doğancılar’a indiği varsayılan Hezarfen Ahmet Çelebi, Türk havacılık tarihinin en tutkulu ismiydi belki de. Bu tutkunun Türkiye’de en güçlü şekilde yaşandığı adresin ismi ise “Babadağ.” Dünyanın sayılı yamaç paraşüt merkezlerinden birisi olan Babadağ’ın zirvesinden kendisini bırakanlar, kendisini ayaklarının altındaki nefis fotoğrafla baş başa bulur; Fethiye – Ölüdeniz’in kuşbakışı sefası…
Yamaç Paraşütü, yüksek bir tepeden koşmak sureti ile başlıyor. Havalandıktan sonra ise yeni bir yaşamda buluyorsunuz kendinizi… Eğimli ve yüksek bir tepeye açık olarak serilen paraşüt, pilot ve yolcusunun koşmaya başlaması ile birlikte hava dolarak yükseliyor. Uçuşların süresi kullanılan malzemenin performansı ve pilotun tecrübesine bağlı olarak bir kaç saat sürebiliyor.
Ölüdeniz kıyısındaki Belcekız plajı, uzunluğu ve genişliği ile oldukça rahat ve güvenli bir iniş alanı. Babadağ’da toplam üç pist bulunuyor. 1700 metredeki güney pisti kalkış için en müsait olanı. 1800 metrelik kuzey pisti biraz daha küçük ve dik ama zoru sevenler için ideal. 1900 metredeki kuzey zirve pistinin kalkış alanı ise oldukça rahat bir havalanma alanı… Günün büyük bölümünde tam karşıdan güney rüzgarı aldığı için genelde 1700 metrelik pistten uçuluyor. yüzünüzde
1975 metre yüksekliğindeki Babadağ’dan deneyimli bir pilot eşliğinde başlayan serüven 30-40 dakikalık bir uçuştan sonra Belcekız Plajı’nda tamamlanıyor. 1700 metre yükseklikteki uçuş noktasına ciplerle ya da minibüslerle gidiliyor. 25 km’lik engebeli yol yaklaşık olarak 45 dakika sürüyor.
Tulum ve kasklar takılarak, pilota ve paraşüte bağlı oturağa oturuluyor, pilotun paraşütü çekmesiyle paraşütler şişiyor ve macera başlıyor. Birkaç adımlık koşuyla açılıp yükseliyorsunuz ve uçmaya başlıyorsunuz. Deneyimli pilotlar yamaç paraşütüyle 3500 metre yüksekliğe kadar çıkabiliyor ve hatta havada 5 saat kalabiliyor. Yamaç Paraşütü organizasyonu yapan tüm acenteler ise Ölüdeniz sahilinde bulunuyor.
Yenilikçi birkaç havacının 1980’li yılların başlarında serbest paraşütlerle yamaçlardan koşarak uçmalarıyla başlamış olan Yamaç Paraşütü, zamanla paraşütlerin aerodinamik yapılarının gelişmesiyle birlikte daha da gelişti. Performansları artan ve serbest paraşütlerden ayrılan yamaç paraşütleri daha sonra planör ve yelken kanat gibi amacı uçuş olan bir alet haline geldi. Günümüzde pilotların da tecrübesine bağlı olarak, yamaç paraşütü ile küçük tepelerden kalkılıp, yüzlerce metre yukarılara çıkılabiliyor. Saatlerce havada kalıp kilometrelerce uzaklara uçulabilen pilotlar da mevcut. Katlandığında bir sırt çantasına sığacak kadar küçülebilmesi ve ağırlığının çok az olması ise dağcıların ilgisini çekiyor. Dağların zirvelerinden yamaç paraşütüyle uçarak inen birçok dağcı bulunuyor.
Yamaç paraşütü -Parapente (Fransızca), Paraglider(İngilizce)- diğer hava araçlarına kıyasla öğrenmesi en kolay olan hava aracı. Belli sağlık koşulları içerisinde hemen herkes yapabiliyor. Kullanmasını öğrenebileceğiniz birçok kulüp, dernek, kurs, şahıs ve şirket de bulunuyor. Fakat eğitimin kalitesi “hayati” anlamlar taşıyor. Yamaç paraşütü kesinlikle kendi başına öğrenilebilecek bir spor değil… Yamaç paraşütü eğitimi önce teorik eğitimle başlıyor. Teorik eğitimde; malzeme bilgisi, aerodinamik, uçuş tekniği, makro ve mikro meteoroloji gibi konular bulunuyor. Teorik eğitim sonrası öğrenciler yer eğitimine geçiyorlar. Yer eğitiminin maksadı öğrencilere yerde paraşütle olan reflekslerinin gelişmesini sağlamak ve temel hareketleri öğretmek… Bu eğitim öğrencinin durumuna göre 1-3 gün arası sürüyor. Yer eğitimini bitiren öğrenci önce 30-40 metre yükseklikteki tepelerden 20-30 civarında başlangıç uçuşu gerçekleştiriyor. Bu uçuşlar çok kısa süreli olup öğrencinin tecrübesinin arttırılması ve hareketlerin (dönüşler, kalkış, iniş vb.) öğretilmesi amaçlanıyor. Daha sonra git gide yükselerek eğitim sürdürülüyor. Başlangıç eğitimi biten öğrenci artık yüksek irtifa eğitimine hazır hale geliyor. Bu eğitim süreci öğrencinin becerisi ve hava koşullarına da bağlı olarak sürüyor. Başlangıç eğitimi tüm koşullar uygunsa ortalama 5-10 gün arası sürüyor. Yer eğitiminden sonra birkaç ay sürecek olan başlangıç eğitimi devam ediyor ve uçuşlar başlıyor.
Yamaç paraşütünde yanlış bilinen bazı durumlar da bulunuyor. Örneğin kazaların sebebi “ters rüzgar” olarak biliniyor ancak böyle bir durum söz konusu değil… Çünkü rüzgar kalkış ve inişte tam karşıdan esecek şekilde kanat seriliyor. Kalkış yaptıktan sonra rüzgarın esme yönü bu açıdan anlam taşımıyor. Kazaların çok büyük oranı olumsuz hava koşulları veya akrobasi gösterilerinde gerçekleşiyor. İyi eğitim almış bir pilot havayı tanıyor ve uygun olmayan şartlarda uçuş gerçekleştirmiyor. Diğer bir konu ise, yamaç paraşütünde “atlama” terimi kullanılmıyor olması. Bunun yerine “kalkış” terimi kullanılıyor. Zaten yamaç paraşütünde atlama olmuyor, kalkış yapılıyor. Diğer bir ifade ile rüzgara teslim olunuyor. Ona koşuluyor. Ne de olsa özgürlük rüzgarda saklı…