20
bursa dokusu
Orhan Gazi’nin fethinden sonra
döneminin en önemli sanat, ticaret ve
kültür merkezlerinden birisi haline gelen
şehir, özellikle Sadrazam Çandarlı
ailesinin yapılaşmalarıyla bambaşka bir
hüvviyete kavuşmuş. Birçok medrese,
han, hamam inşa edilen İznik, birçok
alim ve şaire ev sahipliği yapmış...
Zaten bu yüzden kente “Ulema Yuvası”
(Alimler Diyarı) denmiş... Hatta Osmanlı
döneminin ilk medresesi ve imareti
burada vücut bulmuş.
Mondros Mütarekesi’nden sonra 12
Temmuz 1920’de Yunan kuvvetlerince
işgal edilen İznik, Gazi Mustafa
Kemal’in kazandığı zafer ile 1922’de
tekrar özgürlüğüne kavuştu. Çeşitli
dönemlerin askeri, siyasi, dini, sosyal
ve kültürel yaşam biçimlerini bize
yansıtan birçok uygarlığın kalıntılarını
günümüze taşıyan ve kelimenin her
anlamıyla buram buram tarih kokan
İznik bugün; Roma, Bizans, Selçuklu
ve Osmanlı uygarlıklarının arkeolojik
ve etnografik kalıntılarıyla bütünleşmiş
durumda. İznik, Türkiye’nin en büyük
beşinci, Marmara Bölgesi’nin ise en
büyük gölü olan İznik Gölü'nün doğu
kıyısında, Bursa il merkezine 86 km
uzaklıkta. İznik ovası ve İznik Gölü
ise tam anlamıyla bereket sunuyor
insanlarına. Zeytin, üzüm, şeftali, kiraz,
erik, armut, elma, ceviz, domates,
taze fasulye, brokoli, brüksel lahanası
ve toprağının olduğu kadar ikliminin
de elverişli olmasından dolayı birçok
sebze ve meyvenin yetiştiği bir hazine
aynı zamanda. İznik’e has olan müşküle