47
Bir yandan rüzgarın bu dünyaya yön verdiğini bilirken, diğer yandan ona direnç gösterebilmek...
Yüzümüze vurup saçımızı savursa da, ona güvenmek. Bizi onun götürdüğünü bilmek ve onunla
birlikte seyretmek... Denizde, çok şeyden uzakta, özgür ve sessiz olmak...
Yelken sporunun yaş yelpazesi oldukça
geniş, tek şart uçsuz bucaksız mavileri
sevebilmek. Sadece deniz aklınıza
gelmesin; göl, okyanus ve su akıntısı
olabilen her türlü su birikintisi için
üretilmiş binlerce tasarımda yelken
bulabilmek mümkün. Yarışlar için
daha hafif ve toplam yelkenleri çok
büyük hızlı yelkenliler varken, aile
saadeti yaşamak isteyenler için ise
nispeten daha küçük ve devrilme
olasılığı taşımayan fakat biraz daha
az performanslı tekneler bulunuyor.
Bu anlamda yelkenler de ikiye ayrılıyor
diyebiliriz; gezi ve yarış tipi yelkenler...
Genel olarak yelken yapmak isteyen
birisinin ıslanmayı sevmesi gerekiyor.
Kendisini doğada rahat hissetmeyen
ve en önemlisi sabırsız insanların
yapabileceği bir spor değil. Yelkene
gönül verenlerin denizi, dalgaları,
akıntıları ve rüzgarı kendisine arkadaş
etmesi ve her türlü kaprisini çekmesi
şart. Onlarla mücadele ederken mutlu
olabilmeli hatta bu etmenlerle birlikte
sürekli değişim içerisindeki bu sporu
hayatının önemli bir parçası yapması
zorunluluğu bulunuyor. Tabi hemen
gözünüz korkmasın, zorlukları kadar
keyfi de bol bir spordan bahsediyoruz.
Yelken için öncelikle şunu söylemek
lazım; dışarıdan görüldüğü kadar
kolay bir spor değil. Akıntı, rüzgar gibi
kuvvetler gözle görülemez, hissedilirler
ve bunların etkilerini kestirebilmek
için deniz üzerinde zaman geçirmek
gerekiyor. Bu etkenlerin yaşanmadan
öğrenilmesi hemen hemen imkansız.
Zaten yelken dalını zevkli yapan da
tüm bu değişkenlerin birleşerek yelkeni
daha karmaşık yapması...
Yelken devamlı düşünmenizi sağlar.
Akıntı nereden geliyor? Rüzgar hangi
yönde esmeye devam edecek? Yelkeni
yelken yapan en zevkli durumun da
bu olduğu şüphesiz... Yelken adeta
deniz üzerinde kumar ya da satranç
oynamaya benzer. Özellikle yelken
yarışlarında rüzgarın hesapta olmayan
fakat beklenen yön değiştirmelerine
göre seyir yapmak buna en basit
örnek. Kısacası yelken sporu hem
pratik olarak uygulamayı hem de sürekli
düşünmeyi gerektiren bir spor... Yelkeni
tahta karşısında veya kitaplardan
teorik olarak öğrenmek en büyük hata
denebilir. Pratik bir spor olan yelkeni
Fotograflar:
Demet Argun Güngör - Engin Çakır