26
hayat hikayesi
the story of life
Bursa’da bir Çengiç kızı
A daughter of a Çengiç in Bursa
Osmanlı döneminde, görevde oldukları kuşaklar boyu nice başarılara,
kahramanlıklara imza atmış Çengiçler’in, ölümsüz bir aşkı da barındıran
kahramanlık öyküsü ve onları hem anlattıklarıyla, hem paylaştıklarıyla yaşatmaya
devam eden bir Çengiç kızının varlığı, Bursa’nın manevi değerlerine bir yenisini
daha ekliyor. Bursa Kent Müzesi’ndeki, Çengiçler’in son temsilcisi Leyla İlova’nın
yıllarca özenle sakladığı eşyalarla hazırlanan “Bosna’dan Bursa’ya Çengiç Beyleri”
sergisi, Bursalıları 600 yıllık bir zaman yolculuğuna çıkarıyor.
Bursa becomes richer with the fact that a daughter of the Çengiç family still lives here
with her stories and contributions, depicting an epic and romantic tale of the Çengiç
Family, who during the generations they were a part of the Ottoman period, was
remarkably successful and valiant. The “Çengiç Beys from Bosnia to Bursa” exhibition
at Bursa City Museum, prepared with the dearly kept treasures of the last heir of the
Çengiç, Leyla İlova, takes the people of Bursa to a time-travel of 600 years.
“Sizi bir odaya kapatıyorlar,
içinde her şey olan ve
istediğinizi yapabileceğiniz
bir odaya. Tek şart var: O
odadan çıkmamak. Zamanı
gelene dek o odada beklemek
zorundasınız. Odada geçirmek
zorunda olduğunuz zamanı
nasıl değerlendireceğiniz ise
size bağlı. İster hem kendiniz
hem çevrenizdekiler için bir
zindana çevirirsiniz; ister dolu
dolu yaşar, renklendirir, tadına
varırsınız. Hayat o odadır işte.”
Kendi sözleriyle tanımladığı
hayatı, kendi inandıklarına göre
yaşamış; “oda”sını, kurduğu
dünyasının renklerine boyamış,
örnek alınacak, hayran
olunacak bir hayatın sahibi,
Bursalı bir Çengiç kızı Leyla
İlova...
Doğduğu, büyüdüğü ve
hâlâ yaşamaya devam ettiği
konakta, ailesinden kalan
manevi mirasın yegâne
bekçisi Leyla Hanım filmlere,
kitaplara ilham verecek
bir hayat yaşadı. Eğitimini
Ankara Hukuk Fakültesi’ni
kazanana kadar Bursa’da
sürdürdü. Ancak bir yıl sonra
İstanbul Üniversitesi Psikoloji
bölümünü kazandı bir yandan
da Gazetecilik Enstitüsü’ne
devam etti. Babasının kanser
hastalığı döneminde, tedavi
için onunla birlikte Londra’ya
giderek eğitimine ara verse
de babasının 1966 yılında
ölümünden sonra gazetecilik
bölümünden mezun oldu.
Şu an da dahil olmak üzere,
hayatının her dönemini
üreterek yaşayan ve olduğu
yerde duramayan Leyla İlova,
öğrencilik yıllarında kendinin
hazırlayıp sunduğu “Gençlik
Saati” adında bir radyo
programı yaptı. İyi derecede
İngilizce ve Boşnakça
bilmesinin ve profesyonel
rehberlik sertifikasına sahip
olmasının, Turizm Bakanlığı
Tanıtma Bürosu’nda şube
müdürlüğü yaptığı dönemde
son derece faydasını gördü.
Bir süre Çelik Palas Oteli’nde
de çalıştı. Her zaman
faydalı işler peşinde koşan,
zamanını en verimli şekilde
değerlendirmeyi başaran Leyla
Hanım, var olduğu sürece
etkin ve hareketli biri olduğu
kadar son derece hassas ve
zarif bir kadın. Gönül gözüyle
gülebiliyor, karşısındaki insanı
ilgiyle dinliyor ve etrafına
tarif edilemez bir sıcaklık
saçıyor olması, belki de
aşk dolu bir evde doğmuş
ve büyümüş olmasıyla
açıklanabilir. Aşkın hayatın
merkezinde bulunduğunu,
yaşamı olduğundan daha
anlamlı kıldığını düşünüyor.
Ölmek için önce yaşamak
gerektiğine inanıyor. Gerçekten
yaşamak gerektiğine. Hiç
evlenmemiş olmasını, örnek
aldığı ve hala imrenerek
andığı İsmet Paşa ile Mevhibe
Hanım ve annesi ile babası
arasındaki aşkı hissedememiş
olmasıyla açıklıyor. Babası gibi
sevdalinkalar söylüyor, kimine
göre “alaycı” olan tavrıyla
karşılıyor hayatın zorluklarını.
Kendi tabiriyle “hüngür
dünya”da ağlanacak yeterince
şey var, o halde yaşayabilmek
ve yaşamın hakkını verebilmek
“They lock you up in a room, a
room where you can do anything
you want. With one condition:
You cannot leave the room. You
have to wait in the room until
the time is up. How you want
to spend the time in that room
is up to you. You could turn it
into prison for yourself and the
people around you or live a full
life, with many colors and filled
with fun. Life is that room.” She
lived the life she defined with
her own words according to her
beliefs; painted her “room” with
her colors, led a model life to be
looked up to, a Çengiç daughter
from Bursa; Leyla İlova…
Miss Leyla had a life that would
inspire movies and books in
the mansion she was born and
raised, live to this day as the
sole guardian of her legacy. She
lived in Bursa until she started
Law School in Ankara University.
However, a year later she
started the Istanbul University,
Psychology Department and
meanwhile studied at the
Journalism Institute. Though she
took a break to go to London for
the treatments of her father who
was diagnosed with cancer, she
finished journalism in 1966 after
Yazı / Written by: Ferhan Petek