Dergi Bursa Ekim 2017 - Sayı 45
69 Ruslara silah satan bir adamın, edebiyata ve şiire düşkün, 4 dili akıcı şekilde konuşabilen dahi oğlu Alfred Nobel… Babasının ironik başarılarla dolu hayatını devam ettirebilmek için kimya okuyan, yaptığı deneylerde yaşanan patlamalarla küçük kız kardeşi dâhil 5 kişinin ölümüne sebep olduğu halde pes etmeyen bir mucit… Dinamit ve kuru barutun babası… 63 yıllık yaşamdan geriye ölümler, aralarında insanlığa zarar veren icatların da bulunduğu 350’den fazla patent, adının verildiği sentetik bir element olan Nobelyum, Nobel Vakfı ve vasiyeti üzerine her alanda insanlığın yararına hizmet edenlere verilen Nobel Ödülleri kaldı. Böyle bir vasiyet bırakmasına neden olan şey ise adını tarihe yazdırma ya da sebep olduğu felaketler için sızlayan vicdanını rahatlatma düşüncesi değil, gazetede kendiyle ilgili gördüğü yanlış bir haber… 1901’de verilmeye başlayan ve her yıl Alfred Nobel’in ölüm tarihi olan 10 Aralık’ta sahipleriyle buluşan Nobel Ödülleri, 105 yıl sonra Türkiye’ye de uğradı. 2006’da Nobel Komitesi’nin yaptığı “Nobel Edebiyat Ödülü, kentinin melankolik ruhunun izlerini sürerken, kültürlerin birbiriyle çatılması ve örülmesi için yeni simgeler bulan Orhan Pamuk’a verilmiştir.” açıklaması, Türkiye’ye ilk Nobel Ödülü’nü getirdi. 2013’te ise genel direktörlüğünü Türk diplomat Ahmet Üzümcü’nün yaptığı “Kimyasal Silahların Yasaklanması Örgütü - OPCW” Nobel Barış Ödülü’nü kazandı. Prof. Dr. Aziz Sancar, hücrelerin hasar gören DNA’ları nasıl onardığını ve genetik bilgisini koruduğunu haritalandıran araştırmaları ile 2015 Nobel Kimya Ödülü’ne layık görüldü. Alfred Nobel’in hayatıyla, ortaya koyduğu çalışmalarıyla çelişen bir amaç taşıyan ödülleri, onun 1896 yılından açıklanan vasiyetnamesinin ardından, yine onun isteği üzerine kurulan Nobel Vakfı tarafından oluşturulan heyetlerle verilmeye başladı. Ölüm haberi gazetelerde “Ölüm taciri öldü” başlıklarıyla yayınlanan bir adamın adının, insanlık, barış, iyilik ve fayda adına yapılan çalışmalarla birlikte anılması başlangıçta birçok kişiyi rahatsız etti. Ödülden kan damladığını iddia edenler, yaptıkları çalışmaların, araştırmaların, elde ettikleri başarıların bu ödüle ihtiyaç duymadığını düşünenler oldu. Bir de hayatı insanlığa zarar veren icatlar yaparak Orhan Pamuk Ahmet Üzümcü Alfred Nobel Alfred Nobel is the genius son fluent in 4 languages, fond of literature and poetry of a man selling guns to Russians… An inventor who studied chemistry to be able to continue the life of his father full of ironic successes and who did not give up despite causing the death 5 people including his little sister… Father of dynamite and dry gunpowder… After a life of 63 years, he left behind many deaths, over 350 patents including inventions that harmed humanity, a synthetic element carrying his name and known as Nobelium, Nobel Association and the Nobel Awards that is given to those who serve humanity in all areas of life. What caused him to leave behind such a will was not easing his conscience that was deeply moved due to the disasters he caused but some misinformation about himself that he came across in the newspaper… The Novel Awards which was started to be handed out in 1901 on the 10th of December every year which is the death anniversary of Alfred Nobel stopped by Turkey as well 105 years ago. The Nobel Committee brought along the prize to Turkey with the prize statement of: The Nobel Prize in Literature 2006 was awarded to Orhan Pamuk “who in the quest for the melancholic soul of his native city has discovered new symbols for the clash and interlacing of cultures”. Whereas in 2013, “Organization for the Prohibition of Weapons - OPCW” the general director of which is a Turkish diplomat, Ahmet Üzümcü, won
Made with FlippingBook
RkJQdWJsaXNoZXIy MjAwNTM=