Dergi Bursa Aralık 2017 - Sayı 46

25 Bursalı bir doğa tutkunu Alper Tüydeş. Aileden gelen bir doğa sevgisi ve ilgisi var. Kendi tarifiyle “alaylı” olarak doğa ve özellikle kuşlar üzerine araştırmalar, gözlemler yapmış. Çoğu Bursalının “Karacabey Longozu Diye Bi Yer Var” projesinden tanıdığı, Leylek Köyü’nün Adem Amca’sı ile vefalı dostu leyleğin hikayesinden bildiği, Bursa’nın ve Karacabey’in tanıtımında etkin rol oynayan Tüydeş; kuşları çok yakından tanıyıp takip etmekle kalmıyor; onların korunması için çalışmalar da yapıyor. Onunla göçlerin şehri Bursa’dan ve göçmen kuşlardan ve onların bu şehre olan vefalarından konuştuk. Öncelikle bize biraz kendinizden bahseder misiniz? 1989 Bursa Karacabey doğumluyum. Kuş gözlemciliğine geçişim aslında küçük yaşta babamla avlanmaya gidişimizde başladı. Avcılık ile başlayan bu ilgi zamanla yerini gözlemciliğe ve fotoğrafçılığa bıraktı. Daha küçükken gölün üzerinde uçan bir ördeği diğer su kuşlarından ayırabiliyordum. Güvercin de beslediğimiz için onları zaman zaman avlayan atmaca ve doğan gibi yırtıcı kuşları da diğerlerinden ayırabilir hale geldim. 2007’de aldığım ilk profesyonel makinemle manzara fotoğrafları çekmeye başladım. 5 yıl sonra ilk kişisel sergimi Karacabey’de açıp, elde ettiğim gelirle fotoğraf makinemi değiştirdim ve 500 mm objektif (lens) alarak doğadaki canlılara yöneldim. Bu dönemde tanıştığım bazı kişiler ve tamamen kuşlar üzerine kurulmuş, Türkiye’nin kuş türlerini gönüllü doğa fotoğrafçıları ile kayda alan, bilgi toplayan ve arşivleyen bir site olan ve özellikle kuşları öğrenmemde bana çok büyük faydası olan www.trakus.org sayesinde kuşlar öncelikli ilgi alanım oldu. Sonra, bir pul koleksiyoncusunun arşivine pul kazandırması gibi, çektiğim kuş türlerini tanımlayarak fotoğraflar biriktirmeye başladım. Arşivimin başlığı önce Bursa’nın kuşlarıyken zamanla tüm Türkiye kuşlarına dönüştü. Sadece kuşların değil, gittiğim arazilerden manzaraların, memeli türlerinin, kelebeklerin ve hatta sürüngenlerin fotoğraflarını alıyordum. Bu sayede çok geniş bir arşivim oldu. Bursa’nın göçmen kuşlar için ayrı bir yeri olduğunu söyleyebilir miyiz? Bursa, doğrudan göç yolu üzerinde olmasa da göçmen Alper Tüydeş is a lover of nature from Bursa. His love and interest in nature comes from his family. According to him, he has made studies and observations on nature and especially on birds as a “layman”. Tüydeş, known to many locals of Bursa from the “Karacabey Longozu Diye Bi Yer Var” project as well as from the story of Uncle Adem from Leylek Village and his loyal friend the stork played an effective role in contributing to the publicity of Bursa and Karacabey not only knows and follows the bird closely but also strives to protect them. We talked with him on Bursa, city of migrations, of migrant birds and their loyalty to this city. First off, can you tell us a little bit about yourself? I was born in 1989 in Bursa Karacabey. My transition to bird watching started at an early age when we used to go hunting with my father. This interest that started with hunting left its place over time to watching and photographing. I was able to distinguish a duck flying on the lake from other water birds even when I was little. I could also distinguish wild birds such as sparrow hawks and falcons since from time to time they would hunt the pigeons we had. I started taking pictures of sceneries with a professional camera I bought in 2007. After 5 years, I opened my first personal exhibition and changed my camera with the money I earned from there; I got a 500 mm lens and focused on the living things in nature. Thanks to some people I met along during this period along with the www.trakus.org website which collects information on the different bird species in Turkey and archives them with the help of nature photographers thus Flamingo

RkJQdWJsaXNoZXIy MjAwNTM=