Dergi Bursa Aralık 2017 - Sayı 46

50 adeta soykırıma dönüştü. Sürgün yolunda yaşananlar, yolda telef olanların yürek yakan durumları Trabzon’daki Rus konsolosunun, tehcir işlerini idare etmekte olan General Katraçef’e yazdığı raporda şöyle anlatılır “Türkiye’ye gitmek üzere Batum’a 70 bin Çerkes geldi. Bunlardan günde 7 kişi ölüyor. Trabzon’a çıkarılan 24 bin 700 kişiden şimdiye kadar 19 bin kişi ölmüştür. Şimdi orada bulunan 63 bin 900 kişiden her gün 180-250 kişi ölmektedir. Samsun civarındaki 110 bin kişi arasında her gün 200 kişi can veriyor. Trabzon, Varna ve İstanbul’a götürülen 4 bin 650 kişiden de günde 40-60 kişinin öldüğünü haber aldım.” diye rapor etmişti. 1864 yıllarında tarihin en büyük kitlesel nüfus hareketlerinden biri olan Kafkas sürgünü sırasında Ruslar tarafından yapılan zulümler ve Kafkas halkının çığlığı ne yazık ki kimseler tarafından duyulmadı. Anadolu topraklarına ilk Kafkas göçmenleri Kırım Savaşı sonunda Rusların Kafkasya’daki baskısı neticesinde 1856 yılında başladığı kabul görmektedir, araştırmacılara göre sayı 200 bin ile bir buçuk milyon arasında değişmektedir, ancak 1856-1907 arasında Osmanlı topraklarına ulaşabilen Kafkasyalı göçmen sayısı ortalama 600 bin kadardır yaklaşık bir milyona yakın Kafkasyalı hayatını kaybetmiştir. 1856 yılında başlayan bu göçler sırasında Suriye, İç Anadolu, Doğu Anadolu ile önemli ölçüde Kafkas göçmeni de Rumeli’ye, stratejik bölgelere yerleştiği görülmektedir. Bu tarihte çok az miktarda da Bursa ve çevresine özellikle Çerkes ve Abhaz göçmenlerin yerleştirildiğini görmekteyiz. Bu tarihte gelen ve Bursa civarında yerleşenler çoğunlukla İnegöl’e yerleşmişlerdir. Ancak Bursa bölgesine yerleşen Kafkas göçmenlerin büyük bölümü 93 Harbi sonrasında, 1878 yılından sonra gerçekleşmiştir. 1891 yılına kadar Anadolu’ya sevk edilen 474 bin 638 göçmenden 162 bin 28’i Osmanlı İmparatorluğu’nun Hüdavendigar vilayetine (Bursa) yerleştirilmiştir. Kafkas göçmenlerin bir bölümü kara yolu ile Erzurum istikametinden Anadolu’ya girerken, çok büyük bölümü ise deniz yoluyla İstanbul’a gelmişti. İlk göçmenlerin gelişini Hükümet İstanbul’dan kamplarda toplama girişimi, iskanı kontrollü yapma arzusundan kaynaklanıyordu. Ancak Kafkas göçmenleri önce İstanbul’da uzun süre bekletilince, sorunlar yaşanmaya başlandı. İstanbul’da biriken göçmen sayısı da 200 bini aşınca, bu göçmenlerden 50 bini hemen Anadolu’ya taşınmıştır. Bu nedenle de İstanbul’a yakın olan Hüdavendigar vilayeti ve İzmit tercih edilmişti. Göçmenler, Ocak 1878 tarihinden itibaren Bursa’ya gönderilmeye başlanır. Gemiler; Gemlik, Mudanya, Edremit, Yalova ve İzmit gibi sahil iskelelerine gönderilir ve buradan da iç kesimlere yollanır, 7 Römorkör ve İdare-i Mahsusa’ya ait Şerefresan adlı vapur Bandırma başta olmak üzere Gemlik iskelelerine sürekli göçmen taşır, 10 Eylül 1879 tarihe kadar Anadolu’ya sadece Rumeli’den 275 bin nüfus gönderilmiştir, bunlardan en büyük rakamı ise 54 bin 898 kişi ile Bursa iline gelir. Sürgün çok farklı yönlerden yapılmış olsa da Balkanlara deniz yoluyla gidenler daha sonra kara yoluyla Anadolu topraklarına geçiş yaptılar. Bursa ilçelerinden Mustafakemalpaşa, Circassians came to Batum en route to Turkey. Of these, 7 people die every day. About 19 thousand of the 24 thousand 700 people who came to Trabzon have died. About 180-250 people die every day from among 63 thousand 900 people who are there now. And about 200 people are dying every day from among the 110 thousand people around Samsun. I also received news that about 40-60 people are dying every day from among the 4 thousand 650 people who were taken to Trabzon, Varna and İstanbul.” The atrocities carried out by the Russians during the Caucasian exile which was one of the largest mass population movements in history that took place in 1864 and the cries of the Caucasian public were unfortunately not heard by anyone. It is accepted that the first Caucasian immigrants came to Anatolia in 1856 as a result of the oppression of the Russians in Caucasia at the end of the Crimean War; according to the researchers, their number varies between 200 thousand and one and a half million, however the number of Caucasian immigrants who were able to reach the Ottoman land during 1856-1907 is about 600 thousand and about a million Caucasians have died. It has been observed that a significant number of Caucasian immigrants have settled down in Rumelia during the immigrations that started in 1856 in addition to Syria, Central Anatolia and Eastern Anatolia. At this time, we see that Caucasian and Abkhazian immigrants have been placed in very small numbers in and around Bursa. Majority of those who came during this time and settled down around Bursa were in İnegöl. However, most of the Caucasian immigrants who settled in the Bursa region came after the ‘93 War and after 1878. Of the 474 thousand 638 immigrants who were transferred to Anatolia, 162 thousand 28 were settled in the Hüdavendigar district (Bursa) of the Ottoman Empire. Some of the Caucasian immigrants moved on land towards Anatolia over Erzurum, whereas majority came to Istanbul by sea. The efforts to collect the first immigrants in camps stemmed from the desire of the government to carry out settlement procedures in a controlled manner. However, problems arose when the Caucasian immigrants were left waiting in Istanbul for long periods of time. When the number of immigrants in Istanbul exceeded 200 thousand, 50 thousand of them were quickly relocated to Anatolia. Hence, the district of Hüdavendigar and İzmit were preferred since they were close to Istanbul. The immigrants were started to be sent to Bursa starting from January 1878. The ships were sent to coastal areas such as Gemlik, Mudanya, Edremit, Yalova and İzmit and from there the immigrants were transported inwards. Seven towboats along with the boat entitled Şerefresan which belonged to the İdare-i Mahsusa continuously carry immigrants to the piers of Gemlik, only 275 thousand people have been sent to Anatolia from Rumelia until 10th of September 1879; köşe nook

RkJQdWJsaXNoZXIy MjAwNTM=