Dergi Bursa / Ocak - Şubat 2018 / Sayı 47

31 Constantin Cyril ve Methodius kardeşler tarafından Fidyekızık Köyü üstlerindeki Polihron Manastırı’nda yazıldığına dair ciddi bulgular var. • İkona yanlılarının kutsal dağı, 14. yüzyıldan itibaren başı sarıklı, yeşil cüppeli dervişlerin yurdu, Ruhban-ı Cebel’dir. Bazı kaynaklar bölgeye Türkler geldiğinde burada 147 manastır olduğunu ileri sürüyor. • Yüzlerce yıl önce Bursa’ya gelen ya da Bursa’dan geçen yerli ve yabancı seyyahlar Keşiş Dağı’nı bir cennet bahçesine benzetirlermiş. • Bursa’nın fethinden 314 yıl sonra, 1640 yılında Okçuzade Ahmed Çelebi ile Bursa’ya gelen Evliya Çelebi, Seyahatname’sinde Keşiş Dağı’na yaptığı iki günlük geziyi anlatır ve “Ab-ı Hayat”a benzettiği pınarlardan, alabalıklarla dolu derelerden, derin vadilerden, yemyeşil ormanlardan söz eder. • Evliya Çelebi, Türklerin Uludağ’a “Keşiş Dağı” yakıştırmasını ünlü seyahatnamesinde şöyle açıklıyor: “Bu dağa Keşiş Dağı denilmesinin sebebi, Ayasofya’daki patrik ve rahiplerin, perhiz ile uçarak gelip bu dağda dinlenmeleridir.” Evliya Çelebi bu kaydı düştüğüne göre, 17. yüzyılda bile, Osmanlı İmparatorluğu’nun Müslüman halkı arasında keşişlerin kerametine ve özellikle de bu dağda cidden “hikmet” gösterdiklerine hala inanılıyordu. • Osmanlının başkentine gelen yerli ve yabancı seyyahlar bir günlüğüne de olsa cennet bahçesine benzettikleri Keşiş Dağı’na çıkarlar. Ünlü gezgin Charles Texier, Bursa gezisi sırasında yamaçlardan yukarılara doğru çıkar ve insanda şaşkınlık uyandıracak ölçüde güzel manzaralar görür, kestane ve çam ormanlarında dolaşır. • 1835’te Keşiş Dağı zirvesinde çubuk içen İngiliz Yazar Julia Pardoe, 18. yüzyılın İstanbul ve Bursa’sını anlattığı “Sultanın Şehri ve Türklerin Aile Hayatındaki Gelenekleri” adlı kitabında “Doğuya ago resembled the Mountain of Monks to a garden of eden. • Evliya Çelebi who visits Bursa together with Okçuzade Ahmed Çelebi in 1640, 314 years after the conquest of Bursa tells of a two day trip to the Mountain of Monks in his travelogue and talks about springs which he resembles to “Adam’s Wine”, rivers full of trouts, deep valleys and green forests. • Evliya Çelebi explains the alias of “Mountain of Monks” for Uludağ as such in his famous travelogue: “The reason why this mountain is called the Mountain of Monks is that the patriarchs and monks in Hagia Sophia fly here by way of fasting where they rest.” Since Evliya Çelebi wrote this note down, it can be indicated that Muslim folk still believed the wonders of monks and that they still displayed “miracles” on this mountain. • Even if for one day, local and foreign travelers who visited the capital city of the Ottoman Empire went up the Monk Mountain which they resemble the Garden of Eden. The famous traveler Charles Texier climbs up the foothills of the mountain during his Bursa trip and comes across enchanting views, walks around chestnut and pine forests. • English author Julia Pardoe who smoked a pipe at the peak of Mount Keşiş on 1835 states in the book entitled “The City of the Sultan and the Traditions of the Turks in the Family Tradition” depicting life in 18th century İstanbul and Bursa that, “Locals say that those who have travelled East, attended dinner parties with generals in Europe, ate rice with Beys in Asia, visited palaces, sailed across the Bosphorus in a boat have not seen anything unless they smoked a pipe on the peak of Mount Keşiş” thus indicating the love of the locals of Bursa for their mountain. • Marie de Launay tells of the story of Mount Keşiş as such; “During the reign of Prusias, the Sultan of the Bithynia State, the mountain was known by the Roman historians as Olympos or Mysie Olimpos. However, it would be better to call it Bithynia Olimpos. Whereas Mount Keşiş clearly separates this mountain from other Olympos mountains. It was previously believed that this mountain was the home of the gods and that the black browed rain god of Zeus collected all the clouds here and made thunder. It is also said that the gods have made a temple here.” (Bursa and its Environs, İstanbul, 1298/1880- 81)

RkJQdWJsaXNoZXIy MjAwNTM=