Dergi Bursa / Ocak - Şubat 2018 / Sayı 47
45 Rivayete göre; Karagöz ile Hacivat Sultan Orhan döneminde, Ulu Cami inşaatında çalışan demirci ustası Kambur Bali Çelebi (Karagöz) ile duvarcı ustası Halil Hacı İvaz (Hacivat)’dır. İki ustanın aralarında geçen nükteli konuşmaları dinlemek isteyen işçiler, işi gücü bırakıp onların etrafında toplanır. İşçilerin bu davranışı yüzünden, inşaat yavaş ilerler. Bu durumu öğrenen padişah, her ikisini de idam ettirir. Bir başka rivayete göre ise Karagöz idam edilir ancak Hacivat hacca giderken yolda ölür. Daha sonra yaptığından çok pişman olan padişahı teselli etmek isteyen Şeyh Küşteri, başından beyaz sarığını çıkarıp gerer ve arkasına bir ışık yakarak ayağından çıkardığı deri çetik çarıkları ile de Karagöz ve Hacivat’ın tasvirlerini canlandırıp, nükteli konuşmalarını tekrar eder. O tarihten sonra da, Karagöz oyunları değişik mekânlarda oynanır hale gelir. Gerçekten yaşadılar mı? Yalnızca anlatıldılar mı? Onlar için yüzyıllardır konuşulanlar gerçek mi? Yoksa onlar yalnızca halkın hayal gücüne emanet kahramanlar mı? Şeyh Küşteri’nin perdesine yansıyan gölgelerin efsanesi, topraklarımızda doğan gölge oyunu kültürü, 14. yüzyıldan gelip günümüzde yer bulan Karagöz ve Hacivat’ın bazen eğlendiren, bazen hüzünlendiren hikâyeleri, oyun arkadaşları… Rumor has it that Karagöz and Hacivat were actually ironsmith Kambur Bali Çelebi (Karagöz) and mason Halil Hacı İvaz (Hacivat) who were working at the Grand Mosque construction site during the reign of Sultan Orhan. The workers who wanted to listen to the witty conversation among these two stopped working and watched them. And thus, construction was going very slow. Upon learning this, the Sultan has them both executed. There is another rumor according to which it is said that Karagöz is executed but Hacivat dies on his way to pilgrimage. The Sultan feels regretful and Şeyh Küşteri removes his white turban from his head, makes a curtain out of it; places a light behind it and uses his leather sandals as semblances of Karagöz and Hacivat. From that time onwards, Karagöz plays are staged at many different locations. Did they really live? Or were they only part of some tales? Are all that we have heard about them for centuries true? Or are they only some heroes imagined by the local folk? The legend of the shadows on Şeyh Küşteri’s curtain, the culture of shadow puppetry in our lands, tales of Karagöz and Hacivat dating back to the 14th century, play mates… Karagöz, an important corner stone for our traditional culture along with Ortaoyunu(1) and Meddah(2), Karagöz first appeared centuries ago. However, there is no specific information as to when and how shadow puppetry first emerged. It is known to be of Asian origin. But there is still no certain knowledge as to when shadow puppetry first appeared in Turkish culture and when it was transformed into Karagöz and Hacivat… Meral Kuru, Karagöz Müzesi, Nisan 2014
Made with FlippingBook
RkJQdWJsaXNoZXIy MjAwNTM=