Dergi Bursa / Ocak - Şubat 2018 / Sayı 47

51 Sıcak savaş dönemini sona erdiren, diplomatik dönemin zeminini hazırlayan, Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluş temelini atan bir anlaşmaya ev sahipliği yaptı Mudanya… Mudanya Ateşkes Antlaşması, barışı öngörüyordu, bu nedenle barışın sağlanabilmesi için yoğun çalışmalar içerisine girilmişti. Mütareke görüşmeleri, 11 Ekim 1922’de uzlaşmayla sonuçlandı. Bu tarihe kadar TBMM Hükümeti’ni resmen tanımamış olan İngiltere, artık Türkiye’nin siyasi varlığını da kabul etti. O dönemde Mudanya’da İsmet İnönü önderliğinde atılan barış adımlarının yeni kurulacak olan Türkiye Cumhuriyeti için ne denli önemli olduğunu Mustafa Kemal Atatürk, şu ifadelerle anlatıyordu: Saygıdeğer Batı Cephesi Orduları Komutanı ve Edirne Milletvekili Korgeneral İsmet Paşa’ya… Tarafınızdan hazırlanıp sevk ve idare edilen orduların kazandığı büyük zaferin ilk ve en önemli siyasi sonucunu Mudanya Konferansı’ndaki yoğun ve yorucu çalışmalarınızdan sonra elde ettiğinizden dolayı tebrik ve teşekkürlerimi sunarken, Başkomutanı olmakla gurur duyduğum Türkiye Büyük Millet Meclisi ordularının yetkili bir komutanı ve başkumandanlığını yürütmeyi en büyük onur bildiğim yüce meclisin seçkin ve özverili bir üyesine karşı yerine getirilmesi gerekli bir görevi yapmakta olduğum inancındayım. 11 Ekim / Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanı / Başkomutan Gazi Mustafa Kemal 1959 yılında Mütareke’nin 37. kutlama törenleri için Mudanya’ya gelen İsmet İnönü şöyle der: “Mudanya Mütarekesi’nin en önemli özelliği tek kurşun atılmadan büyük bir toprak parçası Trakya’nın bize teslim edilmesi ve Boğazlar bölgesinin bizim yönetimimize terk edilmiş olmasıdır. Son birkaç asırlık tarihimizde bir kurşun atılmadan kazandığımız tek zaferdir.” İlklerin kadını Mütareke’nin imzalandığı kent Mudanya, Türkiye Cumhuriyeti’ni Lozan’a götüren bu görüşmenin mimarı İsmet Paşa’nın anıtını yaptıracaktı daha sonraki yıllarda kentin en önemli meydanına… Bu anıt, dünyada ilk defa bir kadın tarafından hazırlanan anıtı olacaktı. O kadın Türkiye’nin ilk heykeltıraşı Sabiha Bengütaş’tan başkası değildi… 1904 yılında İstanbul’da doğdu. Heykellere şekil veren Türkiye’nin ilk kadın heykeltıraşı olarak anılan sanatçının asıl adı kaynaklarda, Sabiha Ziya Hanım olarak geçiyor. Eyüp Sultan Numune Mektebi’nde ilköğrenimini tamamlamasının ardından Köprülü Fuat Paşa Okulu’ndan mezun oldu. Güzel sanatlara olan tutkusu küçük yaşlarda ortaya çıkmıştı. Okulda, evde resimler yaparken, eğitimini de bu yönde ilerletmişti. 1920’de Sanayi-i Nefise Mektebi’nin Resim bölümüne girdi. Sanayi-i Nefise Mektebi’nin Resim bölümünde bir yıl çalıştıktan sonra bölüm değiştirerek Heykel bölümündeki erkek öğrenciler arasına ilk kız öğrenci olarak katıldı. Sanayi-i Nefise mensupları arasında açılan sınavda birinci olarak yurt dışına gitme hakkını kazandı. Roma Güzel Sanatlar Akademisinde Prof. Luppi atölyesinde ihtisas yaptı. Sabiha Hanım, Türkiye’ye dönüşüyle birlikte efsaneleşecekti… Yoğun çalışmalar sonucu kısa sürede adını heykel sanatına altın harflerle yazdıran Sabiha Mudanya was home to a treaty that ended the hot war period, paved the way for the diplomatic period while also laying down the foundations for the Republic of Turkey… Armistice of Mudanya predicted peace and hence, significant efforts were underway to attain it. Armistice talks resulted in reconciliation on October 11, 1922. England had not recognized the TBMM (Grand National Assembly of Turkey) Government but from then on accepted the political existence of Turkey. The importance for the Republic of Turkey of the peace steps taken in the leadership of Ismet Inönü at Mudanya were expressed by Mustafa Kemal Atatürk as follows: Esteemed Commander of the Western Front Armies and Edirne Congressman Ismet Pasha… While I offer my congratulations and acknowledgements for attaining the first and most important political outcome at the Mudanya Conference of the glorious victory by the armies under your command and control, I believe as the proud Commander in Chief of the Turkish Grand National Assembly armies that I am carrying out an obligatory task for an esteemed and devoted member of the grand assembly. October 11 / Turkish Grand National Assembly President / Commander in Chief Gazi Mustafa Kemal Ismet Inönü said the following upon arriving at Mudanya in 1959 for the 37th celebration festivities of the Armistice: “The most important aspect of the Mudanya Armistice is that Thrace which is a significantly large piece of land has been handed over to us in addition to the Bosphorus region without a single bullet being fired. It is the only victory we have won in our history of several centuries without firing a single bullet.” A woman of the firsts The city of Mudanya where the Armistice was signed would end up having a monument erected in the most important square of the city for Ismet Pasha who was the architect of this success taking the Republic of Turkey to Lausanne… This monument would be the first in the world by a woman. That woman was none other than Sabiha Bengütaş, the first sculptor of Turkey… She was born in 1904 in Istanbul. The name of the artist who has went down in history as the first female sculptor of Turkey shaping statues was Miss Sabiha Ziya. Following the completion of the primary school at the Eyüp Sultan Numune School, she graduated from the Köprülü Fuat Pasha School. Her passion for fine arts had emerged at a young age. While continuing to paint at the school and at home, she had led her education in this direction as well. In 1920, she enrolled at the Painting department of Sanayi-i Nefise Mektebi. After one year at the Painting department of Sanayi-i Nefise Mektebi, she changed

RkJQdWJsaXNoZXIy MjAwNTM=