Dergi Bursa / KASIM 2018 / Sayı 51

52 Devam ettiğinize göre ben başınıza gelecekleri anlatmaya başlayayım. Çok uzak ve ulaşılması güç bir yer olsa belki tereddüt edecektiniz ama yazıyı bitirdiğinizde kendinizi hava yoluyla Mardin’e ulaşmanın İstanbul’un bir yakasından diğerine gitmekten daha kolay ve kısa bir yolculuk olduğuna ikna edip, büyük ihtimalle rezervasyonunuzu bile yapmış olacaksınız. Herhangi bir Anadolu şehrinde bir benzerini onlarca kez görmüş olmanız muhtemel, büyükçe bir Atatürk heykelinin olduğu meydanı geçtikten sonra, herşey bir virajı dönmenizle başlayacak Mardin’de. Yaşadığınız büyük şehrin sıradan bir sokağı olabilecek genişlikte, arnavut kaldırımıyla döşeli bir cadde üzerinde yol alırken, biraz da eşekler ve atlar üzerinde seyreden insanların katkısıyla, bunun alıştığınız caddelere pek benzemediğini, birbirinin aynı sayılabilecek taş binalarla çevrili olduğunu anladığınızda, hele ki biraz ilerde hemen solunuzda kalan postane binasının ihtişamını gördüğünüzde sizin Mardin hikayeniz de başlamış olacak. Mişli geçmiş zaman kipinde asılı kalmış bir rüyaya, taştan bir eski zaman şehrine hoşgeldiniz! Ve madem postane binasına kadar ulaştınız, hemen karşısındaki çay bahçesine oturup tavşankanı bir çay eşliğinde güne keyifle başlayabilirsiniz. Mezopotamya manzarası müessesenin ikramı. Fazla oyalanmadan yollara düşseniz iyi olur çünkü sizi yoğun geçecek bir gün bekliyor haberiniz olsun. Seeing that you are indeed continuing to read, I should really start what you will experience. Perhaps you were hesitant thinking that it is very far away and difficult to get to, however when you finish reading you will most likely find yourself making a reservation for Mardin convincing yourself that it is actually faster and shorter to reach Mardin than to go from one side of Istanbul to the other. Everything in Mardin will start once you make a turn after passing by the square with a large Atatürk statue gezi-yorum travel-ing

RkJQdWJsaXNoZXIy MjAwNTM=