Dergi Bursa / KASIM 2018 / Sayı 51

58 geliyorsanız- her adımda sizi daha çok şaşırtacak. Kimsenin sizi, bambaşka bir hayattan kalkıp gelen bir yabancıyı yadırgamadığını, objektifinize takılan herkesin size güven ve samimiyetle baktığını farkedeceksiniz. Ve sokaklarda kimsenin birbirine bağırmadığını, büyük şehirlerin asabiyetinin buralara hiç uğramamış olduğunu da... Gerçekten nasıl birşey olduğunu unuttuğunuz misafirperverlik ne demekmiş konulu dersler alarak yol alacaksınız eski şehirde. Babadan oğula, ustadan çırağa el verilerek günümüze gelen, yüzlerce yıllık kazancıların yüzlerce yıllık yordamlarıyla dövdüğü kazanların sesi eşlik edecek size. Marangozlar kıraathanesinde bu defa çok kültürlülük nedir konulu bir dersin içinde bulacaksınız kendinizi. Gabriel’in komşusu Mehmet’le, Mehmet’in çocukluk arkadaşı Abdullah’la, Abdullah’ın ortağı Rafael’le olan muhabbetini görünce anlayacaksınız o meşhur Batılı gezginin neden “bütün dünyayı Mardinleştirmeli” dediğini. Dinler, diller ve insanlık halleri üzerine konuştukça göreceksiniz ki onlar hayatlarında bu sınırları çoktan aşmışlar; bir yanları Türk, başka bir yanları Süryani, öbür yanları Arap ya da diyelim ki Ermeni, başka yanları Kürt olsa da, hepsi ayrı dillerde de olsa hep birlikte Mardinliler. Ve sakın ola içilen çayların, kahvelerin, hatırı kırk yılı da aşacak mırraların karşılığını para ile ödemeye kalkmayın, gücenirler. Şunu As you move in and out of a thousand and one labyrinths, you will notice that the faces you saw before have not yet advanced much further and soon they will become familiar. You will feel as if you are the only one running around. Then you will also gradually slow down. The magical city of the East will slowly pull you towards its timelessness with the scent of spices in the air that you realize from time to time. Moreover, you will feel strange as everyone will call you “teacher” and your sense of reality will weaken as feelings of being inside a spice scented documentary start to arise inside of you. The attitude of local shopkeepers – especially if you are from a big city – will surprise you even more at each step. You will notice that no one finds it odd that a stranger from a very different life has come to visit them and that everyone you take a picture of looks at you with trust and sincerity. And that no one shouts at each other on the streets, that the short temper of big cities has not stopped by in these places at all… You will move around the city as if taking a course on what hospitality really is. The sound of centuries old cauldron makers will accompany you as the keepers of this craft passed down from father to son and from master to apprentice shape the cauldrons by hitting them with their mallets. Whereas at the carpenters coffeehouse you will find yourself this time in a lesson on multi-culturalism. You will understand why a famous gezi-yorum travel-ing

RkJQdWJsaXNoZXIy MjAwNTM=