Dergi Bursa / TEM. AUG. EYLÜL 2019 / Sayı 54

66 uzaktaki yakın so far so close ise Belediye Meclis Binası. Plaza Mayor yıllar içerisinde çeşitli amaçlar için kullanılmış ve değişik isimler almış. Dört köşesi binalarla çevrili, 9 kapılı, 129 metre uzunluğunda ve 94 metre genişliğinde bu devasa meydana son olarak isabetli bir seçimle Plaza Mayor adı verilmiş. İlk zamanlar pazar yeri olan bu açık avluda çevresinde yer alan 437 balkondan da seyredilen boğa güreşi gibi geleneksel oyunların yanı sıra kraliyet ailesinin ait düğün törenleri yapılmaktaymış. Daha sonraları Engizisyon Mahkemeleri’nin din karşıtı olduğu için ölüme mahkum ettiği kişilerin halka açık infazları bu meydana yapılmaya başlanmış. Sonrasında futbol maçları... Günümüzde ise meydan tiyatro gösterileri, konserler, oyunlar ve bilumum kutlamalara ev sahipliği yapıyor. Birbirinden ilginç eski dükkanlar, şık restoranlar, kafeler, Tapas barları ve sanat galerileri ile Madrid’in ruhunu yansıtıyor. Günün her saati hareketli olan meydanda özellikle akşam oturup bir şeyler içmek ve Madrid’e karışmak lazım. Plaza Mayor yakınlarında uğramadan geçmenin sonrasında büyük hayıflanmaya sebep olacağı bir yer var: Mercado de San Miguel. Barselona’daki La Boqueria’nın ufak çaplı kopyası olan dört bir yanı camla kaplı bir pazar. İçerisinde irili ufaklı bir dolu kafe-restoran, manav ve şarküteri var. Farklı dükkanlardan bir şeyler alıp, ortadaki masalardan birine geçerek karma bir ziyafet çekebilirsiniz. Hatta kaldığınız mekan için başta Tapas’lar ve Sangria alışverişi yapıp İspanyolların bünyeyi zorlayan yemek saatlerine uymak zorunda kalmadan bütçenizi de gözetebilirsiniz. Tercih sizin. Puerto del Sol ve Plaza Mayor’u merkeze koyduğunuzda kuzey yönünde Palacio Real yani Kraliyet Sarayı, güneyde ise Madrid’i çok özel kılan müzeler ve meşhur şehir parkı Paque Del Buen Retiro yani Güzel Emeklilik Parkı yer alıyor. Eğer tavsiyeme uyarak ünlü İspanyol mezeleri olan Tapas’lar eşliğinde güzel bir akşam geçirdiyseniz ve henüz Madrid gecelerine akmadıysanız ertesi sabah için Parque Del Retiro iyi bir başlangıç noktası olabilir. Retiro Parkı, Puerta de la Alcala’yı yani Alcala Kapısı’nı geçtikten sonra sağ kolda yer alıyor. 12 hektarlık büyük bir alan üzerine kurulu park 17.yüzyılda Retiro Sarayı’nın bir bölümü olarak düzenlenmiş. İspanya iç savaşı sırasında tarihi yapıları oldukça hasar görmüş olsa da parkın düzenlemesi, çeşmeler, havuzlar, anıt ve heykeller görülmeye ve havası içinize çekmeye değer. Parkın içerisinde pedallı kayıklarla gezebileceğiniz göletler, müzeye dönüştürülen Crystal Palace ve bol oksijen var. Sabah saatlerinde yoğunlaşan koşuya ve yürüyüşe çıkmış olan Madrileño sayısı sizi şaşırtmasın. Onların da Real Madrid’i ve Club Atletico Madrid’i filan var ama spor kültürleri televizyon karşısı ya da statlarla sınırlı değil. Darısı başımıza. Şehrin en önemli değeri sayılan ve barındırdıklarıyla dünyanın en önde gelen müzelerinden olan üç müzesi Madrid at this busy square during the night. There are many locations near Plaza Mayor which will make you feel regret if you do not visit them: Mercado de San Miguel. A glass covered bazaar that is a small replica of the La Boqueria in Barcelona. There are many cafés-restaurants, groceries and delis here. You can purchase whatever you want from these different stores and then hold a small feast at one of the tables at the courtyard. You can even shop for Tapas and Sangria for wherever you are staying at and keep track of your budget by not going with the dinner times of the locals. It is up to you. If you place Puerto del Sol and Plaza Mayor at the center, Palacio Real or the Royal Palace is located to the north with museums and the famous city park Paque Del Buen Retiro meaning Park of the Pleasant Retreat are located to the south. If you followed my suggestion and spent a wonderful night accompanied by famous Spanish dishes and Tapas and you are yet to mix in with the Madrid nights, Parque Del Retiro can be a good starting point for the next day. Retiro Park is located to the right after passing the Puerta de la Alcala or the Alcala Gate. The park that is built on a land of 12 hectares has been organized during the 17th century as part of the Retiro Palace. Even though the historical structures have been damaged significantly during the Spanish civil war, it is worth seeing the fountains, pools, monuments and statues while taking in its fresh air. There are small lakes inside the park on which you can ride pedaled boats in addition to the Crystal Palace which is now a museum as well as plenty of oxygen. Do not be surprised by the sheer number of Madrileños who are running or walking around early in the morning. They have

RkJQdWJsaXNoZXIy MjAwNTM=