En renkli lezzet Macaron

Çoğumuzun doğum yerini Fransa olarak bildiği ama aslında Rönesans döneminde Venedik’te ortaya çıkan makaron, son yıllarda herkesin ilgi odağı…

Macaron adı, İtalyanca “iyi ve ince hamur” anlamına gelen maccherone’den geliyor. İlk önce Venedik’te hayat bulan macaron, daha sonraları kuzeydoğu Fransa’da Nancy kentinde Mont Carmel tarikatı din adamları tarafından üretilmeye başlanmış. “Bademler et yemeyen bu kızlar için iyidir” diyen din adamları ve rahibeler ülkelerinde macaronun yayılmasına ön ayak olmuşlar. Ardından her şehirde kendine özgü bir şekilde yorumlanarak farklı çeşitlerde ve lezzetlerde hazırlanmaya başlanmış…

Macaron

Londra sokaklarını adımlarken, her gördüğüm “Bakery”, “Cake Shop” ve ” Patisserie”ye başımı uzatıp, aklımdan hep macaron yemeyi geçiriyordum. İngilizlerin “sütlü çayı varsa, Fransızların “Macaronları…”  vardı… Dünyanın pek çok yerinde şubesi olan ve Londra‘da “Gloucester Road”da karşıma çıkan “Paul’s Bakery” tipik Fransız tarzıyla, Türkiye‘ye göre uygun olan fiyatlarıyla (!) ve rengarenk macaronlarıyla gözüme çarpmıştı ve amacıma ulaştım. Sanırım öncelikle şekil ve renkleri nedeniyle bu pastacıkları seviyorum. Kesinlikle çok estetikler… İnsanı kendine çekmesi de bu yüzden bence…

Macaronun ilk kez 1700’lü yıllarda İtalya’da Medici Ailesi’nin aşçıları tarafından yapıldığı söyleniyor. Ayrıca ilk tohumlarının 18. yy’da kuzeydoğu Fransa’nın Nancy şehrinde atıldığı da söylentiler arasında. Paris’in en meşhur pastanelerinden Laduree’nin sahibinin kuzeni Pierre Desfontaines ise onu bugünkü popüler formuna kavuşturmuş.

Macaron; iyi kalitede toz badem, şeker ve yumurta akıyla hazırlanan macaronlar kahve, çikolata, çilek, muz, fıstık, vanilya ve hatta rakı ile lezzetlendirilen hamurdan yapılan dışı gevrek, içi yumuşak yuvarlak iki küçük kurabiyenin leziz kremalarla yapıştırılmasıyla oluşuyor. Buzdolabında 3-6 derecede 10 güne kadar muhafaza edebilebiliyor. Aslında yapımı çok zahmetli olan minik lezzet topları, artık o kadar moda oldu ki, her yerde karşımıza çıkıyorlar. Butik bir pastane ürünü olmaktan çıkıp, dünyaca ünlü firmaların süpermarketlerde hazır mixler halinde satışa sunduğu macaron, ev hanımlarının da tarifini en merak ettiği çay saati atıştırması diyebiliriz.

Çeşitli filmlere de konu olmuş bu lezzet, Ünlü Fransa Kraliçesi Marie Antoinette’nin de hayran olduğu bir tatlıymış. Ayrıca kostüm dalında Oscar ödülü kazanan, Sofia Coppola’nın yönettiği 2006 yapımı Marie Antoinette filminde de rol almış bir lezzet. Tüm dünyada macaron denince akla gelen ilk isim ise şüphesiz Fransa’nın meşhur pastane zinciri Laduree… Geçtiğimiz aylarda İstanbul’da da iki şube açtı. Birbirinden güzel çeşitleri ve göz alıcı renkleri ile gerçek macaronu bizlerle buluşturdu.  Macaron nasıl yapılır diye merak edenler için, Larousse Gastronomique’den çok eski bir makaron tarifini sizlerle paylaşmak istiyorum. Chateau-Arnoux’ daki La Bonne Etape’ tan Pierre ve Jany Glezie’nin meyanköklü macaron tarifi:

480 gr iyi kalitede toz badem ile 240 gr pudra şekerini karıştırdıktan sonra elekten geçirin. 240 gr çok iyi çırpılmış yumurta akını 120 gr şeker ile karıştırarak koyulaştırın. Spatulayla iki malzemeyi iyice karıştırın ve 7 gr meyankökü özütü ekleyin. Tereyağ sürülmüş yağlı kağıt yayılmış bir tepsiye pişirme sırasında yapışmamaları için aralıklı olarak yerleştirin. Önceden 180 derecede ısıtılmış fırında 15 dk pişirin. Tepsi ve kağıt arasına az miktarda su akıtarak macaronları kaldırın ve ikişer ikişer yapıştırın. Yapıştırmak için ganaj, reçel veya kendi yaptığınız herhangi bir aromada kremayı kullanabilirsiniz. Malzemeleri birbirine karıştırdıktan sonra tepsiye dökerken ve fırına yerleştirirken hızlı davranın. 

Özge Erol
Özge Erol
Başa dön tuşu