Yunan Aşk Tanrısı Eros

not_eros

Eski Yunan dilinde aşk veya sevgi için kullanılan dört ayrı sözcük vardı: Agape, Philia, Storge ve Eros. “Storge” aile sevgisini, “philia” arkadaşça sevgiyi, “agape” gerçek aşkı, “eros” ise tutkulu aşk demekti. “Eros”un (Eρως) “agape”den farkı, ilk görüşte duyulan aşkı, tensel çekimi, karşıdakini arzulamayı ifade etmesidir ki dilimize de yerleşmiş “erotik” sözcüğünün kökeni de odur. Eros, Yunan mitolojisinin herhangi iki karakteri arasında bu çekimi ansızın oluşturabilen Yunan aşk tanrısıdır. Antik Eros tasvirlerinin içinde lir, flüt, horoz, gül ve yunus balıkları da bulunur ki bunlara Eros’un sembolleridir. Aşk ateşini, bazen ok ve yayla (aşk acısı), bazen de elinde tuttuğu meşale (yakıcı aşk) ile ölümlüler kadar ölümsüzlerin de yüreğine düşürebilen sadece Eros’tur. Eros, annesi Afrodit’e tutkuyla bağlıdır. Aşkın güzellikle olan ilgisi… Eros küçük bir çocukken bir arı tarafından sokulduğunda canı çok yanar, hemen annesine giderek; “nasıl oluyor da bu kadar küçük bir iğne böyle büyük acılara sebep oluyor” diye sorar. Afrodit ise “Sen de küçüksün oğlum, ama sen de okunla bir arı gibi herkesin canını yakmıyor musun?” diye cevaplar Eros’u. Peki bir aşk tanrısının aşkı nasıl olur acaba?

Eros-FULL

Efsaneye göre Psyche(Ruh), bilinmeyen bir ülkede yaşayan, eşsiz güzellikte bir prensestir. Psyche o kadar güzeldir ki, onu bir kez gören erkekler tanrıça Afrodit’e tapınmaktan vazgeçerler. Afrodit bu duruma çok sinirlenir, oğlu Eros’a bu kızı dünyadaki en çirkin adama aşık etmesini emreder. Ne var ki Eros’un oku bu kez kendi yüreğine isabet etmiştir. Eros, Psyche’yi başka bir adama aşık edeceği yerde, kıza kendisi aşık olur ve meltem (batı rüzgarı) tanrısı Zephyros’un da işbirliği ile kızı yanına, kimsenin bilmediği bir saraya kaçırtır. Ölümlülerin bir tanrının yüzünü görmeleri yasak olduğundan Eros, kimliğini Psyche’den gizli tutar ve ona kendisine asla bakmamasını söyler. Birlikte oldukları oda bu yüzden her zaman kapkaranlık tutulmaktadır. Derken günün birinde Psyche, Eros’tan, çok özlediğini söylediği kız kardeşleri ile kendisini görüştürmesini rica eder. Eros buna razı gelir. Fakat saraya gelen kız kardeşler, görkemi karşısında küçük dillerini yuttukları sarayda yaşayan kardeşlerini ölesiye kıskandıkları için, Psyche’nin aklına olmadık kuşkular, meraklar sokarlar. Bir kahin, kızlara Psyche’nin kocasının bir canavar olacağını söylemiştir. Psyche işittiği bu laflar neticesinde içini kemirmeye başlayan meraka yenik düşerek bir gece, yanında uyumakta olan Eros’un yüzüne ışık tutar. Zavallı kız, gözlerinin önünde çirkin bir yılan değil de dünyanın en yakışıklı gencini görünce öylesine büyülenir ki aşkın verdiği dalgınlıktan, elindeki kandilden birkaç damla yağı Eros’un omuzuna damlatır. Eros, büyük bir aldatılmışlık duygusu ve hayal kırıklığı içinde uyanır, durumu anlar anlamaz da sarayı terk eder. Kaybettiği aşkını dünyanın dört bucağında umarsızca arayan zavallı kız, nihayet durumu Afrodit’le konuşması gerektiğini kavrar. Güzellik tanrıçası, kızı sınamak için ona bir dizi güç, neredeyse olanaksız görevler ve işler verir. Yapılması istenen işler arasında, yerin yedi kat dibindeki Ölüler Ülkesi’ne inmek gibi, öyle tehlikeli vazifeler vardır ki bir ölümlünün bu vazifeleri ölümsüzlerin yardımı olmaksızın yerine getirebilmesi mümkün değildir. Fakat Pscyhe kendisine verilen dört görevi de başarıyla tamamlar; Eros ile Psyche, bizzat tanrıların hazır bulunduğu bir evlilik töreni ile sonsuza dek birleşirler. Eros (Aşk) ve Psyche (Ruh)’un bir kızları olur, adı “Hedone” yani “Haz”dır. Kaynak: Yunan Mitolojisi Özcan Türkmen

Yazı: Abdulkadir Kılınç

Bu da ilginizi çekebilir
Kapalı
Başa dön tuşu