Fısst…

Graffiti

İlk çağlardaki mağara duvarlarından Bursa sokaklarına uzanan bir öykü bu…  Tasarımın sınırsızlığıyla, kanun dışılık arasında incecik bir çizgi… Kimine göre sanat, kimine göre bir suç olsa da Grafiti aslında her şeyiyle bir yaşam tarzı…

graffiti

İsyan, özgürlük, suç, vandallık, sanat, çılgınlık, estetik… Herkes için farklı anlamlar taşıyor “grafiti”. Bazılarına göre aykırılık bazılarına göre şehirlerin başına gelebilecek en güzel, en renkli şey…  Sınırları olmayan, sınır tanımayan bir sanat… Fısst

Graffiti

İşin kökenine inildiğinde doğumu ilk çağlardaki mağara duvarlarında gerçekleşen Grafiti, zamanla tüm dünyayı etkisi altına almış ve dönüp dolaşıp Bursa’ya kadar ulaşmış bir akım… Genel kanıya göre yasal değil ama sanatsal…

Berlin - Özgür Çakır
Berlin – Özgür Çakır

Bu “sanat”a gönül verenler asi ve isyankâr olarak tanımlansalar da aslında üretken ve ruhları hep genç kalacak olan belki çılgın ama özlerinde “iyilik” olan insanlar… İnsanlara seslerini duyurmak için yüksek sesle konuşmak ya da bağırmak yerine, duvarları dile getirmeyi tercih ediyorlar.

Berlin - Özgür Çakır
Berlin – Özgür Çakır

Belki de yaşadıkları mağaraların duvarlarına yaptıkları resimlerle kendilerini ifade eden atalarının izlerini takip ediyorlar. Gürültülü, kalabalık şehirlerdeki boş, yalnız ve mutsuz duvarlara can veriyorlar.  Dünyadaki unutulmuş güzellikleri duvarlara resmediyor, içlerindeki her şeyi yetenekleriyle dışa vurup sokaklara saçıyorlar. Çünkü Grafiti her şeyden önce bir tür “sokak sanatı”.

Granada - Özgür Çakır
Granada – Özgür Çakır

Bazılarının “Vandalizm” olarak gördüğü bu sokak sanatı türü, aslında toplumsal alanlarda yapılan, içerik olarak da sanat çevresinin dışında tutulan bir görsel sanat türü. 60’lı yıllarda Amerika’da başladığı söyleniyor ancak en popüler dönemini 80’li yıllarda yaşadı.

Granada - Özgür Çakır
Granada – Özgür Çakır

1970’li yıllarda Amerika’da zor şartlar altında yaşamlarını sürdürmeye çalışan azınlığın kendini ifade şekli olarak kullandığı Hip-Hop kültürüyle, Break dansı ve Rap müziği ile bütünleşti. Bugün ise arka sokakların unutulmuş duvarlarından sanat galerilerine taşındı. Grafiti çalışmaları, yoğun ilgi gören sergilerde yer almaya ve böylece hak ettiği değeri yavaş yavaş görmeye başladı.

Beyrut - Özgür Çakır
Beyrut – Özgür Çakır

Duvarların dili var!

En basit tanımıyla resimlerle yazı yazma, harf biçimi ve boyama sanatı grafiti… Kelime anlamıyla: duvar yazısı… Duvarları konuşturma, kelimeleri bir araya getirip cümle kurmak yerine, boyaları kullanıp sokakları renklerin büyüsüyle kaplama sanatı… Resimler ve şekiller grafiti ile yetenek ve estetikle birleşiyor.

Venüs Şahin ve Çağla Cansın - Kuşadası
Venüs Şahin ve Çağla Cansın – Kuşadası

Düşünceler cesaretle, duygular yeteneklerle buluşuyor ve ortaya görülmeye değer tasarımlar çıkıyor. Bir sokakta, şehirde, ülkede yaşayan insanların duyguları, o sokağın, şehrin ve ülkenin duvarlarına, trenlerine, camlarına, istasyonlarına yansıyor. Dünyada birçok örneği ve başlangıcına dair birçok farklı hikâyesi var grafitinin.

Venüs Şahin ve Çağla Cansın - Kuşadası
Venüs Şahin ve Çağla Cansın – Kuşadası

Örneğin 60’lı yıllarda Amerika’da sokak çetelerinin, protestocu grupların görüşlerini dışa vurmak ve duvarlara imzalarını atarak hakim oldukları bölgeyi göstermek için kullanıldığı biliniyor. Bazı kaynaklar ise her şeyin soğuk savaş döneminde, yıllarca kırgınlıkların, kızgınlıkların, ayrılıkların yükünü taşıyan Berlin Duvarı’yla başladığını söylüyor.

Venüs Şahin ve Çağla Cansın - Kuşadası
Venüs Şahin ve Çağla Cansın – Kuşadası

Kimilerine göre ise 70’li yıllarda Amerika’nın arka sokaklarında dikkat çeken imzanın sahibi “Taki183”, grafitinin dünyaya açılan kapısı kabul ediliyor. “New York Times” gazetesine manşet olan bu imzanın, zaman içinde taklit edilmeye ve geliştirilmeye başlandığı biliniyor.

"Duvarların Dili-Grafiti Sokak Sanatı Sergisi" - Pera Müzesi 2014
“Duvarların Dili-Grafiti Sokak Sanatı Sergisi” – Pera Müzesi 2014

Renkli yaşam tasarımcıları

Banksy, Dare, Cowboy69, Cope2, Seen, Can2, Rasko, Obey… Dünya çapında grafiti sanatçıları olarak anılan bu isimler, farklı ülkelerde ve şehirlerde yaptıkları çalışmalarla tarihe geçmiş durumda. Grafitinin ve grafiti sanatçılarının popüler kültürde yerleri bile hazır. New York, Berlin, Londra, İspanya, Seattle ve hatta İstanbul’da düzenlenen özel turlarla turizme hizmet eder hale de geldi. 1970’lerden bu yana New York’un çeşitli duvarlarına imzasını bırakan “Irak Crew” grafitiyi “Görsel sanatların rock and roll’u” olarak ifade ediyor. Yapılan grafitilerin ve grafiti sanatçılarının her biri gizemli hikâyeler barındırıyor. Örneğin İspanya’nın gözde kenti Granada’da isimsiz bir grafiti sanatçısı yaptığı devasa boyutlardaki grafitilerle halkın gözdesi haline gelmiş. Belediye, bu “imzasız adam”a ait tüm eserlerin üstünü kapatınca halktan tepki almış. Böylece halkın desteğini alan bu isimsiz sanatçı peşine düştüğü özgürlüğünü kazanmayı başarmış ve Granada zaman içinde bir “grafiti diyarı”na dönüşmüş. Dünyadaki tüm şehirleri, sokakları saran bu akımdan 80’li yıllarda Türkiye de nasibini almış.

"Duvarların Dili-Grafiti Sokak Sanatı Sergisi" - Pera Müzesi 2014
“Duvarların Dili-Grafiti Sokak Sanatı Sergisi” – Pera Müzesi 2014

Her yerde grafiti…

Tüm dünyayı hızla saran grafiti akımı elbette filmlere, şarkılara, kitaplara, belgesellere, müzikallere de konu oldu. Örneğin 80’li yıllarda yapılan “Beat Street” filmi, bugünün grafiti sanatçılarına ilham verdi. Tabi ki Türkiye’deki gençlere de. Türkiye’nin grafiti konusunda önde gelen isimlerinden biri olan “Turbo” gibi. 90’lı yıllarda Almanya’da yaşayan Türk aileleriyle birlikte ülkemize gelen grafiti akımı, bu dönemde “Cartel” başta olmak üzere birçok müzik grubunun doğmasını ve hip-hop kültürünün oluşmasını sağladı. Kanı kaynayan gençler, sokak kavgaları ve çete savaşları ile birbirlerine zarar vermek yerine yeteneklerini konuşturmayı tercih etti. Müzikle, dansla, DJ’likle ve grafitilerle… Tabi bazı kesimlerce, siyasi fikirlerin de grafiti aracılığıyla iletiliyor olması grafitinin tam anlamıyla bir “sanat” olarak kabul edilmesini geciktirdi. Ares Badsector, BLEK, BESK, Bakeroner, SEMİOK, Hero ve daha niceleri bugün Türkiye’nin dört bir yanında grafitiyi “kanun dışı” etiketinden kurtarmak, grafitiyi “yasak sanat” olmaktan çıkarmak için uğraşıyor. Yerel belediyeler sokak sanatına ve sanatçılarına izinden öte destek vermeye başladı bile. Buna örnek olarak da Kuşadası sokaklarını Yeşilçam sahneleri, yıldızları ve pop-art dokunuşlarla şenlendiren Venüs Şahin ve Çağla Cansın Karaman’ı göstermek mümkün.

Sokaklardan galerilere…

Türkiye’de grafiti öyle benimsendi, öyle sevildi ki sanat galerindeki yerini almaya başladı. Sokaklardaki grafiti çalışmaları ve grafiti sanatçıları sergilere taşındı. Bunun en iyi ispatı 2014’te Türkiye’de bir ilk olarak gerçekleştirilen “Duvarların Dili –Grafiti ve Sokak Sanatı” isimli sergi oldu. Pera Müzesi’nde ziyarete açılan sergide Türkiye dışında farklı ülkelerden de gelen 20’den fazla sanatçının eserleri yer aldı. 3 ay boyunca ziyarete açık kalan sergi Futura, Carlos Mare, Cope 2, Turbo, Wyne, JonOne, Tilt, Psyckoze, Craig Costello (aka KR), Herakut, Logan Hicks, C215, Suiko, Evol, Gaia ve No More Lies gibi farklı jenerasyonlardan ve disiplinlerden isimleri ağırladı ve büyük ilgi gördü. O güne dek sokak aralarında gördükleri resimleri bir sergide geziyor olmak sanatseverleri hem şaşırttı hem de memnun etti. Aslında bu durum grafitiyi bambaşka bir boyuta taşımıyor değil. Zaten halk için, halkın içinde olan grafiti, kendini topluma sanat galerilerinde, müzelerde sergilenerek kabul ettirmeye başlıyor. Bugüne dek isyanın ve aykırılığın sanatı olan grafiti doğum yeri arka sokaklar ve duvarlarken yavaş yavaş ana caddelere, şehir merkezlerine, galerilere, müzelere taşınıyor.

Bursa’dan grafiti örnekleri görmek için tıklayın

Psst…

This is a story that leads from the cave walls of ancient times to the streets of Bursa… A very fine line between the limitless nature of design and illegality… Art for some, crime for others, Graffiti is by all means a lifestyle… 

Rebellion, freedom, crime, vandalism, insanity, aesthetics… “Graffiti” carries different meanings for all. For some it is contrariety, for others the best, most colorful thing that can happen to a city… It is an art that has no boundaries and that yields to none… With its roots tracing back to the cave walls in ancient times, Graffiti is a movement that has affected the entire world at one time or the other and has eventually reached Bursa… According to general consent it is not legal, but artistic… Although devotees of this “art” are labeled as rebels and non-confirming, they are in fact productive and eternally young at soul folk, who are maybe a bit off… Instead of shouting, they prefer to use the walls to voice their opinions. Maybe they are following the footsteps of their ancestors who painted pictures on the walls of caves they inhibited to voice themselves. They give life to the empty, lonely and unhappy walls in the loud and crowded cities. They paint on the walls the forgotten beauties of the world, skillfully depicting and announcing everything within themselves out to the streets. Because before all else, graffiti is a form of “street art”. This form of street art, deemed as “Vandalism” by some, is in fact a visual form of art performed in public areas, and its content is excluded from the sphere of art. It is said to be born in the 60s in the United States, but it had its hottest era in the 80s. It was synonymous with the Hip-Hop culture, break dance and Rap music which were being used by the minority trying to make a living under the hardships of the 1970s America. Now, it’s being carried from the forgotten walls of the back streets to art galleries. Works of graffiti came under the limelight in popular exhibitions and slowly came to enjoy the attention it long deserved.

The walls can talk!

Graffiti, in the simplest way, is the art of writing, calligraphy and painting using pictures… Its meaning: street writing… It is the art of making walls speak, by covering the streets with the magic of colors instead of forming sentences using words… Images and shapes meet with skill and aesthetics in graffiti. Ideas meet with courage, emotions with skill and ultimately designs worth seeing emerge. The feelings of inhabitants of a street, city, and country reflect on the walls, trains, glasses, stations of that street, city and country. Graffiti has many examples and stories of inception around the world. For example, it is known to be used in the 60’s America by street gangs and protestors to state their views and to mark their territories by signing the walls. And some sources claim that it all began in the Cold War era with the Berlin Wall which carried the weight of disappointments, anger and separation. And for some “Taki183”, owner of the attention grabbing signature in the back streets of 70’s America, is accepted as the breaking point for graffiti. Over time, this signature which took the headline in the “New York Times” is known to be imitated and enhanced.

Designers of colorful lives

Banksy, Dare, Cowboy69, Cope2, Seen, Can2, Rasko, Obey… These world renowned names for graffiti have all gone down in history for their work in different countries and cities. Graffiti and graffiti artists already have their places in popular culture. They are even benefitting tourism by specially arranged tours in New York, Berlin, London, Spain, Seattle and even Istanbul. “Irak Crew” which signed numerous walls in New York since 1970s define graffiti as “the rock and roll of visual arts”. All graffiti and their respective artists have enigmatic stories. For example, the supersized works of an anonymous graffiti artist became public hits in the popular Spanish city of Granada. And when the municipality decided to cover the works of this “mysterious man”, they received a public lash. Therefore this nameless artist who received the public support achieved the freedom he/she was seeking and in time Granada turned into a “graffiti land”. This wave that hit all the cities and streets in the world had also hit Turkey in the 80s.

 Graffiti everywhere …

The graffiti wave that has taken the world by a storm also provided the theme for many movies, songs, books and documentaries as well. For example, the movie “Beat Street” from 80s has inspired the graffiti artists of today. Of course the young in Turkey were no exception. Such as “Turbo”, a leading name in the Turkish graffiti scene. The graffiti wave that arrived in Turkey via the Turkish families residing in Germany has laid the cultural foundation that gave birth to many musical groups such as “Cartel” and the hip-hop culture itself. Crazy blooded youngsters choose to battle their skills instead of hurting themselves through street fights and gang wars. In music, dance, DJ skills and graffiti… Of course as some political sides choose graffiti as a weapon of propaganda, complete acceptance of graffiti as a form of “art” was delayed. Ares Badsector, BLEK, BESK, Bakeroner, SEMİOK, Hero and many others are actively striving to alleviate graffiti of its “illegal” label and redeem it from being a “forbidden art”. Local municipalities already began supporting street art and artists. Great examples of this are Venüs Şahin and Çağla Cansın Karaman who adorned the streets of Kuşadası with Yeşilçam (Turkish Hollywood) scenes, starts and touches of pop-art.

From the streets to galleries …

Graffiti was so well embraced and loved in Turkey that it started taking its place in art galleries. The graffiti art in the streets, along with their respective artists, started appearing in galleries. The best proof of this is the 2014 exhibition in Turkey named “Language of the Walls – Graffiti and Street Art”. The exhibition in Pera Museum showcased works of more than 20 artists, some from Turkey and some from abroad. The exhibition was open for 3 months, attracted impressive attention and hosted names from different generations and disciplines such as Futura, Carlos Mare, Cope 2, Turbo, Wyne, JonOne, Tilt, Psyckoze, Craig Costello (aka KR), Herakut, Logan Hicks, C215, Suiko, Evol, Gaia and No More Lies. Art lovers were pleasantly surprised to see their accustomed street art in the galleries for the first time. In fact, this is taking graffiti to a whole new level. Graffiti which exists for the public in the public is being accepted by the public by being hosted in exhibitions and museums. The birthplace of graffiti, the art of rebellion and non-confirming is slowly moving from back streets and walls into main streets, city centers, galleries and museums.

Bu da ilginizi çekebilir
Kapalı
Başa dön tuşu