Güneş, hayatın kaynağı…
Yazı: Abdulkadir Kılınç
Biz azametinin farkında olmasak da güneş her sabah yeniden doğar. Bir süredir ara verdiğimiz sembolizme geri dönelim. Bu seferki konumuz güneş, hayatın kaynağı.
Güneş, mitolojileri gök cisimlerinden kaynaklanan çok tanrılı uygarlıkların bazılarında baş tanrı; göğü baş tanrı kabul edenlerde ise ikinci derecede tapınılan bir gök cismi olmuştu. Ra, Osiris, Mitra, Helios, Şarruma (Telepuni) ve Apollon aynı zamanda güneş tanrısıydılar. Japon imparatorlarına da “güneşin oğlu” denilmekteydi.
Işık ve sıcaklığı sayesinde oluşan yaşamın gerçek kaynağı olmasına rağmen, kuraklığın da başlıca etkeni sayıldığından, insanlar sürekli olarak tepelerinden ayrılmayan bu görkemli cismi hem sevmiş, hem de ondan korkmuşlardı. Güneş için seçilen sembollerin, çiçek olarak daha çok, krizantem, lotüs, turnusol (ay çiçeği); hayvan olarak da kartal, geyik ve aslan olduğuna tanık oluyoruz. Madenler içinde ise madenlerin güneşi olarak adlandırılan altın, başlı başına güneşin bir simgesi sayılmaktaydı.
Çin mitolojisinde güneş Yang, ay ise Ying’tir. Çünkü güneş ışıklarını doğrudan, bağımsız olarak yayar, ay ise onları güneşten alarak yansıtır. Bu nedenle, güneş ateş gibi etkin ve erkek, ay ise pasif ve dişi prensipte olmuşlardır.
Yunan mitolojisinde baş tanrı Zeus’tur ve bir gök tanrısıdır. En yakın çocukları Apollon güneş, Artemis ise aydır. Güneş onlar tarafından göğün “babası” olarak düşleniyorsa da bu inanışın Orta Asya göçebe toplumlarında tamamen ters bir biçimde geliştiği saptanır. Özellikle Türko-Moğol aşiretleri nazarında güneş dişi (güneş – ana), ay ise erkek (ay baba/ay dede)dir. Frigyalılarda da Men bir ay tanrısıydı.
Güneş, canlı hayatın olduğu gibi, göğün de kalbidir. Ama tam tepe noktasına(Zenit) gelince, dünyayı gören göz olur. Gönderdiği ışınlar bilinçli bilgiyi gösterdiğinden, güneş bir kozmik akıl olur. Bu nedenledir ki, zamanının kültür merkezi olan Yukarı Mısır’daki Heliopolis “Güneş Şehri” olarak adlandırılıyordu. Hristiyan düşüncesinde İsa adaletin güneşi, yaydığı 12 ışın ise onun havarileri olarak kabul edilmiştir.
Masonlukta güneş olumlu bilimin ve evrenselliğin bir simgesi olmuştur. Cehalet gibi, batıl inançlar gibi tüm karanlık güçleri yok etme gücüne sahiptir. Dünya üzerinde faaliyet gösteren tüm localar öğle vakti çalışmaya başlarlar, çünkü o saatte güneş en tepededir en çok ışığı saçtığı yerde olur.
Tasavvufta ise Ay Hz. Ali’yi, Güneş ise Hz. Muhammed’i temsil eder. Güneş belki de en çok yaratıcılığın sembolü olagelmiştir. Öyle ki, astrolojideki yaratıcılığın sembolü olan aslan burcunun gezegeni güneştir. Öyledir çünkü güneşin baharda yüzünü göstermesiyle birlikte doğa yeniden yaratılır.
Kaynakça: Necmettin Ersoy, Semboller ve Yorumları Cilt: I-II Dönence Yayınları