İlk yaşlanan gözkapaklarımız
Yaşlanmayla vücudumuzun bütün dokuları sağlamlığını ve esnekliğini yavaşça kaybeder. Stres ve ortaya çıkan hastalıklar da bu süreci hızlandırır. Yaşlanma en belirgin olarak yüzde hissedilir. En belirgin nokta ise göz çevresidir.
Bir kez şişirilmiş balon nasıl eski haline gelmiyorsa yaşlanmanın göze etkisi de dokulara müdahale etmeden giderilemez. Dokulara müdahale etmenin amacı ise daha güzelden ziyade daha doğal bir görünüm elde etmek ve göz kapağı ile cildinin fonksiyonlarını daha rahat yerine getirmesini sağlamaktır. Yaşlanmayla oluşan gözkapağı bozukluklarını şöyle sıralayabiliriz:
Dermatoşalasis göz kapağı cildinin zamanla bollaşarak sarkması ve kapak fonksiyonlarını azaltmasıdır. Kapak cildinin yanında yağ dokusunun da torba şeklinde ileriye doğru gelmesi sonucu gözlerin şişkin ve uykulu görünmesine de blefaroşalasis denir. Kapağı açmak zorlaşır. Bunların tedavisi kapaktaki fazla cildin lazer ya da koter yardımı ile alınması ve sarkan yağ torbalarının repozisyonudur. (Blefaroplasti) Bazen göz kapağı alt veya üstte içe ya da dışa doğru dönebilir. Bu duruma entropion ve ektropion denir. Tedavisi de kapağın gevşeyen tarafına uygun ve minimal müdahale ile yapılır. Yine yaşla beraber oluşan ptoz denilen “göz kapağı düşüklüğü”, görmeye engel teşkil eder ve yüzün asimetrik görünmesine sebep olur. Tedavisinde göz kapağını kaldıran kasın ayrıldığı yere yerleştirilmesi esasına dayanan bir ameliyat yapılır. Gözyaşı kanal tıkanıklıkları doğuştan ya da ileri yaşta görülebilir gözlerde sulanma ve iltihaplanmaya yol açar. Çocuklarda sondalama erişkinlerde ise ameliyat ile( DSR) ağrısız bazen dikişsiz(multidiode lazer) ve iz kalmadan tedavi edilir.
Bunlardan başka doğuştan göz kapağı şekil bozuklukları, tiroide bağlı gözün ileriye doğru itilmesi, yüz felcine bağlı kapak bozuklukları, istemsiz göz kapağı kasılmaları gözün dolayısıyla yüzün yaşlı gözükmesine ve beklenen işlevlerini yerine getirememesine sebep olur. Sebebine uygun yöntemlerle de (cerrahi, lazer, botox) tedavi edilir. Son zamanlarda göz kapağı ameliyatlarını göz hekimlerinin yanı sıra plastik cerrahların da uygulaması konuşulur oldu. Ülkemizde yetişen pek çok iyi hekimimiz mevcut olduğu için hepimiz şanslıyız. Ancak hekimin perioküler bölge cerrahisi eğitimi almış olması gerekir. Göz kapağı cildinin diğer bölgelerden farklı olması, göz çevresi ameliyatlarında başta kornea olmak üzere gözyaşı kanalı, gözü hareket ettiren kaslar ve gözün milimetrik ayarı, oküloplastik cerrahi eğitimi almış bir göz hekimi ya da yalnız bu konuda özelleşmiş bir cerrah gerektirir.