İnme ve rehabilitasyonu

Beyin damarlarının hasara uğraması sonucu en önemli klinik bulgu, inme adı verilen vücudun sağ veya sol yarısında kol ve bacağın birlikte felç olmasıdır. İnme Rehabilitasyonu hastanın bedensel kayıplarını azaltarak günlük yaşam aktivitelerinde bağımsız olmasını sağlamaya çalışır.

İnme (felç) nasıl oluşur?

Beynimizde iki yarımküre vardır. Bunlardan sağ taraftaki sol kol ve bacağımızın, sol taraftaki ise sağ kol ve bacağın hareketleriyle birlikte konuşma yeteneğimizden sorumludur. Bu bölgelere gelen kan akımının herhangi bir nedenle bozulması sonucunda vücudun bir yarısında kol ve bacaktaki felç ortaya çıkar ve buna inme adı verilir.

İnmeye yol açan damar olayları genellikle iki çeşittir:

1) İskemik yani damar tıkanmasına bağlı olanlar:  Beyin damarlarının tıkanması sonucu o bölgedeki beyin dokusunun hasara uğramasıdır. Hastaların yaklaşık % 80’inde inmenin nedeni damar tıkanıklığıdır.

2) Kanamaya bağlı olanlar:  Genellikle yüksek tansiyonlu hastalarda veya beyninde baloncuk şeklinde damar genişlemesi olan kişilerde ani bir kanama ile ortaya çıkar.

İnmenin belirtileri nelerdir?

Beyinde hangi damarın ne ölçüde hasara uğradığına bağlı olarak inmede çeşitli klinik belirtiler ortaya çıkar. En önemli klinik bulgu, vücudun sağ veya sol yarısında kol ve bacağın birlikte felç olmasıdır. Hareket kaybının yanı sıra bilinç kaybı, algılama, duyu, konuşma bozukluğu, görme bozuklukları ve hafıza kaybı gibi çok çeşitli bulgular da görülebilir.

Kimler risk altındadır?

Özellikle yüksek tansiyonu, şeker hastalığı ve kalp- damar hastalığı olanların bu risk faktörlerine dikkat etmeleri gerekir. Obezite ve beraberindeki kolesterol yüksekliği, sigara,  bedensel hareketin azlığı, alkol ve bazı ilaçlar inme riskini artırır.

İnme Rehabilitasyonu

Damar tıkanıklığına bağlı inmelerde genellikle hastanın durumu daha iyi olduğundan, hemen ertesi günden itibaren rehabilitasyona başlanmalıdır. Kanamalı hastalarda ise çoğu kez bilinç kaybı olduğundan birkaç gün geçmesi beklenir, bazı hastalarda ise ameliyat gerekebilir. Bu arada beyin tomografisi veya MR gibi yöntemlerle kanama takip edilir, gerekli ilaç tedavileri düzenlenir. Bu süre içinde hasta yatakta kalmak zorunda olduğundan yataktaki pozisyonuna, beslenmesine ve idrar çıkışlarına, herhangi bir enfeksiyonun araya girmemesine özellikle dikkat edilmelidir.

Rehabilitasyon programına hastanın istekle katılması ve ailesinin de bunun önemini bilmesi gerekir. Bu uzun vadeli bir tedavi sürecidir. Tedavi salonundaki eğitimi tamamlanan hastanın bir taraftan dış ortama, diğer taraftan ev yaşantısına uyum çalışmalarına başlanır. Rehabilitasyon sürecinin sonunda hastaların büyük çoğunluğu yürüme becerisini yeniden kazanabildiği gibi sosyal ve mesleki yaşantılarına geri dönebilirler.

Sağlıklı bir yaşam dileğiyle…

Dr. Nihat Taşçı
Dr. Nihat Taşçı
Başa dön tuşu