Kemik erimesinde risk altındakiler
Kemik erimesi; düşük kemik yoğunluğuna bağlı olarak kemik direncinin azalması ve kırılmaların artması olarak tanımlanan ve günümüzde en sık karşılaşılan hastalıklardan bir tanesi.
Tedavi edilmediğinde ciddi problemleri beraberinde getiren hastalık; kemik ağrısına, şekil bozukluklarına yol açtığı gibi kişileri çevresindekilere bağımlı hale getirerek üretken yaşamdan uzaklaştırıyor. Oysa kemik yoğunluğu ölçümleri, kan ve idrar incelemeleri kemik erimesinde erken tanıya olanak vererek hayat kalitesini önemli ölçüde artırıyor.
Kemik erimesi görülen kişiler incelendiğinde bu kişilerin ya hayatın erken dönemlerinde kemik dokusunun daha az geliştiği ya da bu kişilerde ileri yaşlarda görülen kemik kaybının diğerlerine oranla daha hızlı olduğu anlaşılmaktadır. Hastalık özellikle 65 yaş üstü pek çok kadın ve erkekte görülürken; herhangi bir kırık olmaksızın, ağrı vermeden sinsice ilerleyebildiği gibi omurga, el bileği ve diğer kemiklere ait kırıklarla da gün yüzüne çıkabiliyor. Risk grubundaki kişiler; erken dönemde gerekli testleri yaptırarak önlem alabilir, yeterli ve dengeli beslenme ile de daha sağlıklı ve kaliteli bir hayat sürdürebilirler.
Kemik erimesi kimler için riskli?
- Kadınlar
- 50 yaşın üstünde olanlar
- Menopoza girmiş olanlar
- Erken menopoza girenler
- Testosteron hormonunda azalma olan erkekler
- Düşük kalsiyum içeren yiyeceklerle beslenenler ve D vitamini eksikliği olanlar
- Fiziksel aktivitesi, hareketliliği az olanlar, az egzersiz yapanlar
- Ailesinde osteoporozlu kimseler bulunanlar (örn: annede kalça kırığı)
- Kısa boylu, ince yapılı kişiler
- Beyaz tenli, açık renk gözlü olanlar
- Sigara içenler
- Alkollü, kolalı ve kafeinli içecekleri çok fazla tüketenler
- Bazı ilaçları uzun süreden beri veya yüksek dozlarda kullananlar (örn; tiroid ilaçları, kortizon, epilepsi ve bazı kanser ilaçları gibi)
- Bazı hastalıkları olanlar (örn; tiroid hastalığı, şeker hastalığı, mide-barsağın alınması, felçler, iltihaplı romatizmal hastalıklar)