Keyfin tüten hali
Lezzet ve keyif avcılığımızda doruklardan birisi de şüphesiz purodur. Bilerek, severek ve dozunda içilen bir puro sizi yedikleriniz ve içtiklerinizin ardından zirveye taşıyabilir. Her ne kadar aristokrat ve pahalı bir keyif olarak değerlendirilse de, bırakın öyle düşünenler olsun, biz nasıl keyfini çıkaracağız ona bakalım.
Sigaraya karşı olmama ve topluma açık yerlerde sigara tüketilmemesi savunucusu olsam da keyfiyle, doğru, dengeli içilen bir puroya da bayılırım. Sık olmamakla beraber aralıklarla, doğru ortamı bulduğumda keyfini çıkarmak isterim. Keyfini çıkarabilmek için de puroyu yakından tanımak gerektiğini, doğrularını, ritüellerini uygulamak gerektiğini düşünüyorum. Öyle ya her el yapımı puronun, bir sanat eseri olduğunu unutmamak gerekir ve ona hakettiği değer verilmelidir.
Puro denilince akla haklı olarak ilk Küba geliyor. Bu mütevazi, bir o kadar da güzel tanınan ada, purosuyla çok ünlü… Tüm dünyadan daha kolay ve ucuz fiyatlara puro satılan ülkede, puro tüketimi de oldukça fazla. Doğanın bir hediyesi olarak da puro üretimi için harika bir toprak yapısı ve iklim mevcut. Özellikle adanın batı tarafında yetişen tütünler komşu ülkeler, örneğin Dominik Cumhuriyeti, Costa Rika, veya Nikaragua’da bulunmayan güzelliklere sahip. Kokusu, içimi, dolgunluğu ve sarım vb özellikleri eşsiz… Diğer Puro üreticilerinin erişemediği bir biçimde üç tip dolgu tütünü, bağlayıcı tütün ve dış sarma tütününün tamamını Küba kendi bünyesinde üretiyor. Dış sarım yaprakları daha koyu ve dolgun olan Küba püroları özellikle puro keyfi gelişmiş insanların tercihi… Yeni başlayanlar için daha hafif ve ince olan örneğin Dominik Cumhuriyeti purolarını tavsiye ederiz.
Peki Puroları nasıl ayırt ederiz, nelere dikkat etmeliyiz, nasıl ve nereden almalıyız? Puroda kalite sembolü olmuş pek çok marka var. Bunlardan almak daha az riskli olur. Puro, her yerden alınmaz. İyi koruma şartlarına sahip tanıdık yerlerden almak doğru olur. Bunların ötesinde, doğal olarak purolarda da kaliteli ve kalitesiz olanlar vardır. Kaliteli bir puronun başta ambalajından anlarsınız, daha sonra kokusundan… İyi bir puro harika tütün yaprağı kokarken; özensiz yapılmış, kötü tütün kullanılmış ve aceleyle sarılmış bir purodan itici kokular alırsınız. Puroyu incelerken, dış sarımının daha yağlı ve çatlaksız olmasına dikkat etmelisiniz ve elinize aldığınızda parmaklarınızın arasında silindirik hareketlerle çevirmelisiniz. Kulağınıza yaklaştırarak içeriden kırık ve kuru tütün çıtırtıları gelip gelmediğine dikkat etmelisiniz. Çıtırtı sesi puronun kuru olduğuna işaret eder ve istenilmeyen bir durumdur. Puro ya iyi ve yeterli nemde üretilmemiştir ya da iyi saklanmamıştır. Diğer yandan puro çok ıslak da olmamalıdır. Fazla nem, bakteri ve küf oluşumuna sebep olur ve yaktığınızda kötü kokular verir. Bütün bu noktalara özen gösterdiniz ve puronuzu aldınız diyelim. Peki ya diğer detaylar?
– İyi ve el yapımı bir puronun ucu kapalıdır. Uygun bir kesici ile ucu kesilerek içilmeye başlanmalıdır. Ağızda ucu koparılmış bir puronun bir süre sonra sarımı bozulur, keyfi kaçırır.
– Puro yakılmadan yalanmaz, doğru üretilmiş ve saklanmış bir puroda buna ihtiyaç olmaz.
– Puro kükürtsüz bir kibritle veya eski tip benzinli bir çakmakla yakılmamalıdır, bunların kötü kokuları bünyeye geçer, onlar yerine Torch tabir edilen özel puro çakmakları tercih edilmelidir.
– Önce ağızda değil, dışarıda, elde çevirerek ve her noktası homojen yakılmalıdır. 1 dakika kadar sonra nefes çekilmelidir. Bu nedenlerle herkes kendi purosunu kendi yakmalıdır.
– Puro nefesi çekildiğinde, şarapta olduğu gibi ağızda gezdirilip tadına varılır ve yavaşça üflenir.
– Birkaç nefes sonra dumanı koklanır ve ruhuna varılarak ne kokular verdiğine; örneğin kahve, baharat, odunumsu kokuların olup olmadığına bakılır, artık keyfin zirvesidir.
– Puro dumanı bütünüyle ciğerlere çekilmez, ağızda tutulur, nikotin dil altından emilir.
– Puro asla sigara gibi içilmemelidir. Günde 1, haftada bir veya birkaç puro içilebilir.
– Puro aç karnına değil, güzel bir akşam yemeğinin ardından içilir.
– Beraberinde kahve, Cognac, single malt viski veya armagnac tercih edilebilir.
– İçilirken tükürük oluşursa çıkarmak gerekir, yoksa ağızda acılaşma olur.
– Puro içiminde özen gösterilmeli, yaklaşık dakikada bir veya iki nefes alınmalı, ne sönmesine ne de çok kızarmasına izin verilmemelidir. Çok sık nefes alındığında puro kızarır, hem kurur hem kokularını hem de zerafetini yitirir.
– Sönmüş puro iyi olmamakla birlikte, kesilmek suretiyle tekrar yakılarak ancak kısa süre içinde içilebilir. Çok uzun sönük bırakılmamalıdır.
– Puro dişler arasında sıkılarak içilmez, sürekli ağızda tutulmaz, aksi taktirde arkası ıslanır ve nefes çekmek zorlaşır.
– Puronun külü kendi düşmelidir veya düşmeye yakın silkilmelidir, tabla kenarına sürterek külü temizlemek olmaz. Ve nihayetinde puro kendi sönmelidir. Yanarken söndürmek için tablada basarak hem Puronun ruhunu rahatsız etmiş olursunuz, hem de ortama kötü kokular bırakırsınız.
Puroyu saklamak da ayrı bir özen ister. Saklama ısısı 10 ile 25 Santigrad derece, nem oranı da %70 civarında olmalıdır. Bu nedenle örneğin buzdolabında saklamak olmaz. Orada 4 derece soğukta ve maksimum %50 nem oranında saklanılamaz. Buzdolabı bilinenin tersine yeterli nemi sağlayamaz. En doğru yol, yakın zamanda içeceğiniz puroyu doğru saklanılmış bir yerden alıp içmek veya bir Humidor edinmektir. Humidor içi sedir ağacı kaplı ve bir nemlendirici cihazı bulunan bir kutudur. Çok pahalı olmamakla beraber muhtelif ebat ve fiyatlarda çeşitlere sahiptir.
Şarapta olduğu gibi, puro da içildikçe ve daha fazla denendikçe bilgisi, görgüsü artan ve daha fazla keyif alınan özel bir keyiftir. Siz de şayet puro keyfini denemek isterseniz ya da bu keyfe zaten sahipseniz, deneye deneye kendi purolarınızı bulur ve onlarla devam edebilirsiniz. Ancak yine de bazı ipuçları vermek doğru olur kanısındayım.
Puro tercihlerinizde bazı markalar sizi yanıltmaz. Örneğin ünlü Davidoff markası puroda bir yıldız olmuştur. Zamanında Küba’dan kaçarak Dominik’te puro üretimine başlayan bu aile çok çeşitli, güzel pürolar üretiyor. Yine Küba’dan kaçan Arturo Fuente ailesi ürünleri ve Cuesta Rey ailesi puroları da; Küba tütünüyle yakın ülkelerde üretilen diğer güzel puro markalarıdır. Kübanın meşhur purolarına gelirsek, en bilinen ve pahalı olan Cohiba’nın yanında; Romeo y Julietta, Montecristo, Partagas ve Trinidad geçmişi kuvvetli firmaların başında geliyorlar.
Puro tamamen doğal tütünden üretilmiş olduğundan ve sigara gibi katran, kimyasallar vb. içermediğinden daha masumdur. Öte yandan dumanı içe çekmediğimizden ciğerlerimize zarar da vermez. Ancak puronun içildiği ortama pasif içicilik zararları yaydığı unutulmamalı, özellikle çocuklardan uzak tutulmalıdır. Bütün bunlara özen gösterilip içildiğinde sizi keyfin zirvesine taşıyacağına inanıyorum. Bende öyle oluyor..
Keyif ve ağız tadı dileklerimle.