Küçüklerin büyük umutları
Çocuklarımızın hayatlarına baktığımızda hep umut dolu olduklarını, yetişkinlerden daha çabuk sorunların üstesinden gelebildiklerini görebiliyoruz. Fakat biz yetişkinler olarak onların bu umutlarını da hemen söndürüveriyoruz!
“Sen yapamazsın, bak kardeşin nasıl yaptı, ben artık senin annen-baban değilim, bu kadar çalışmayla ancak bu olur, ben sana dememiş miydim…” Ne kadar tanıdık geliyor değil mi bu cümleler?
Öncelikle düşünmemiz gereken şu: “Bu hayatta ben çocuğuma güvenmezsem, ben de desteğimi kesersem kim güvenir? Ben ona umut bağlamazsam kim bağlar?” Bu düşünceden yola çıktığımızda çocuğumuzun hayatında ne kadar önemli olduğumuzu görebiliyoruz. Bir sözümüzle onları cesaretlendiriyor, diğer bir sözümüzle küstürüyoruz. Bir çocuk psikoloğu olarak çocuklardan öğrendiğim, kendilerine söylendiğinde en mutlu oldukları cümleler şunlar:
İyi ki varsın.
İyi ki benim kızım-oğlumsun.
Sana güveniyorum.
Sonuç ne olursa olsun senin yanındayım.
Yapabileceğim bir şey olursa hemen söyle, ben buradayım.
Aslında, baktığımızda bu cümleler hepimiz için değerli olduğumuzu hissettirici cümleler. Bir de çocuklarımız bunları bizden duyduğunda kendilerini çok daha değerli, istenir ve sevilir hissediyorlar. Bu sayede yeniden hayal kurup yeniden hayalleri için çabalıyorlar.
Çocuklarımızın hayalleri de çok küçük yaşlarda yeşermeye başlıyor. “Polis olacağım, doktor olacağım, öğretmen olacağım, bilim adamı, astronot, şarkıcı vb.” diye listemiz uzayıp gidiyor. Mesleğinde başarılı birçok kişiye bakıldığında daha küçük yaşlarda hayallerinin ilk ipuçlarını verdiklerini görebiliyoruz. Bu nedenleri hayallerini küçümsemek yerine, yaşına uygun o hayaliyle ilgili destek olmak gerekiyor. Mesela doktor olmak isteyen çocuğunuza bir iskelet oyuncağı ya da organlar oyuncağı almak, öğretmen olmak isteyen çocuğunuza yazı tahtası almak, astronot olmak isteyen çocuğunuza uzay haritası almak, bilim adamı olmak isteyen çocuğunuza deney setleri almak küçük birer adım olabilir.
En destekleyici olan yol ise aile sohbetleri içinde umutlara yer verilmesidir. Sohbet içinde “doktor olsan ne yapardın, avukat olsan kimi savunmak isterdin, nasıl bir bilim adamı olurdun, ne incelemek isterdin” gibi daha ayrıntılı ama merak uyandırıcı sorular gerçekten bu durumla da ilgilendiğinizi gösterecektir. Yetişkinlere bile “büyük ikramiye çıksa ne yapardın” diye sorulduğunda sıcak bir gülümseme yayılır yüzlerine. Bu ifadeyi güzel küçük yüzlerde görmek istemez miydiniz?