Masabaşı iş belimizi kalınlaştırıyor

Yıllar geçtikçe vücut ağırlığımızı sağlıklı bir şekilde korumak oldukça zor bir hal alıyor. Masabaşında çalışmak her yıl bize fark ettirmeden 2-3 kilo katıyor ve maalesef ki en çok kalınlaşan yerimiz belimiz oluyor.

Çalışan kişiler için gün içinde sürekli oturmak, öğünlerden en az birini dışarıda yemek, bazı günler yoğunluktan dolayı su dahi içecek fırsatı yakalayamamak ve bunun gibi daha bir sürü etken vücut ağırlığımızda değişikliklere neden oluyor. İşte kilonuzu korumanız için birkaç altın öğüt;

  • Sabah evden kahvaltı yaparak çıkın. Eğer vaktiniz yoksa ya 5 dakika daha erken kalkın ya da iş yerine giderken arabanızı güzel bir fırının önünde durdurun. Alacağınız 1 simit, 1 kutu süt veya sütlü kahve… 1 simit ortalama 3 ince dilim ekmek yerine geçtiği için baylar simidin hepsini bitirirken bayanların yarım simit yemesi yeterli gelecektir. Burada yapılan hata kahvaltı için tercih edilen pastane ürününün poğaça veya börek gibi yağlı besinler olması. Bunun yerine simit veya tost iyi bir alternatif.
  • Öğlen yemeğine kadar soluksuz çalışıyor olabilirsiniz. Ancak çekmecenize elinizi attığınızda, elinize alacağınız 1 avuç sarı leblebi, 2-3 ceviz, 2-3 adet kuru meyve alternatiflerinden herhangi biri öğle yemeğinde tabağınıza saldırmanızı engelleyecektir.
  • Öğlen yemeğinde yapılan en büyük hata karbonhidratı ayarlayamamaktır. Çorba, pilav, makarna, patates, ekmek ve tatlı… Bu besinlerin hepsi karbonhidrat kaynağıdır. Tabaklarınızdan sadece 2’sini karbonhidrat kaynağı olarak seçin. Örneğin çorba, etli patates yemeği, pilav ve yoğurttan oluşan bir menüde tercihiniz 3 kap karbonhidrattan sadece 2’si ve yanındaki yoğurt olmalıdır.
  • Gün içinde bardak sayısı sayılamayan çay tüketimine masabaşı çalışan kişilerde alışığız. Çayda bir sıkıntı yok. Ancak ya içine atılan şekerler? İşte bütün suçlu bardağınızın içindeki masum görünen şekerler. Eğer gününüz içeceksiz geçmiyorsa ilk yapmanız gereken, şekeri bırakıp çayın ve kahvenin kendi tadını algılamaya çalışmak. 1 ay sonra şekerli çayın tadını unutacaksınız.  Tatlandırıcılar size destek olabilir.
  • Uzun süren toplantılar uzun süren açlık anlamına gelir. Aç kalma süreniz 3 saati geçerse, pankreasınızdan salınan insülin bir sonraki öğündeki yemeklerinizi karın bölgenizde depolamak için fırsat kollayacaktır. Toplantıda içeceğiniz bir fincan sütlü kahve, bir bardak taze sıkılmış meyve suyu, bir bardak ayran veya bir bardak meyveli süt hem iştahınızı kontrol altına almanıza hem de uzun süren açlığın getirisi olan bel bölgenizin yağlanmasına engel olacaktır.
  • Bazı besinleri tüketmek ve tükettikten sonra vücudunuza zararının dokunmaması için fiziksel aktiviteyi hayatınıza sokmalısınız. Eğer spor yapamıyorsanız; beyaz ekmek, beyaz pirinç, sofra şekeri, hazır meyve suyu, şekerli gazlı içecekler belinizi kalınlaştıracak en baş besinlerdir.
  • Akşam yemeğinizi dışarıda yemek durumundaysanız tercihlerinizi öğlen yemeğine göre yapmanızda fayda var. Öğlen kırmızı et içeren bir yemek yediyseniz akşam tercih edeceğiniz yemek beyaz et olmalıdır. Izgara balık, tavuk veya hindi eti oldukça sağlıklı bir tercih olabilir. Alkol tercihiniz ise beyaz şarap olursa, seçimlerinizde vücudunuzu üzmemiş olursunuz. Eğer yemeğinizi evinizde yiyebiliyorsanız, tercihinizin bol posalı koca bir tabak sebze yemeği olmasına özen gösterin. Sebze yemeği hem bağırsak sağlığınız hem de kilo kontrolünüz için size çok yardımcı olacak. Yanına ekmeğinizi ve yoğurdunuzu eklemeyi ihmal etmeyin.
  • Son olarak 6 ayda bir yaptıracağınız düzenli detaylı kan tahlilleri ile vücudunuzu her dönem yeniden tanımalısınız. Stresinizin, yaşınızın, hareketsizliğinizin ve yanlış beslenme düzeninizin bedeninize zarar vermesini önlemek için düzenli doktor ve diyetisyen muayenesinden geçmeyi ihmal etmeyin.
Diyetisyen Başak Kefeli
Diyetisyen Başak Kefeli
Başa dön tuşu