Mevsimsel göz hastalıkları
Mevsimsel göz hastalıkları deyince aklımıza ilk olarak güzel bahar aylarını takiben karşılaştığımız alerjik konjonktivitler (göz dış zarı iltihabı) gelir. Bunlar gözde batma, yanma, kaşıntı, sulanma, çapaklanma görme bozukluğu ve ışığa hassasiyet gibi şikâyetler ile kendini gösterebilir. Bu şikâyetlere ek olarak daha ciddi vakalarda göz zarında yapışıklıklar gibi bulgularla da karşılaşabiliriz. Genel nüfusun yaklaşık %15’inde alerji mevcuttur. Bu tür şikâyetler kişilerin iş performanslarında düşüklüğe dahi neden olabilir. Bu alerjik bulgular, ciddiyetine bağlı olarak göz zarı ile birlikte göz kapağı ve korneayı da etkileyebilir. Göz alerjilerini mevsimsel ve mevsimsel olmayan alerjik konjonktivitler, bahar keratokonjonktiviti (göz dış zarı ve saydam doku), atopik keratokonjonktivit, dev papiller konjonktivit, temas konjonktiviti olarak 5 gruba ayırabiliriz.
Mevsimsel alerjik konjonktivit; göz alerjilerinin yaklaşık yarısını oluşturur ve “saman nezlesi” olarak da bilinir. Gözlerde kaşıntı, sulanma ve yanma ile başlar. Buna ek hastalarda alerjik burun akıntısı da eşlik eder. Bahar keratokonjonktivit; nadir olarak daha çok dünyanın sıcak ve kuru iklimime sahip ülkelerde ortaya çıkar. İlkbaharda başlar ve yazın sonuna kadar sürer. Çocuk ve gençlerde, özellikle de erkeklerde daha sık görülür. Bu hastaların %75’inde astım, egzama ve alerjik rinit (alerjiye bağlı gelişen burun iltihabı) gibi diğer alerjik hastalıklar da vardır. Tam alerjiye neden olan etkenin ne olduğu bilinmemekle beraber polenler etken olarak düşünülür. İlk şikâyet kaşıntı olup bunu ışığa hassasiyet yanma, yabancı cisim hissi ve bulanık görme takip eder. Kapak düşüklüğü ve beyaz akıntılar bulgulara eklenebilir. Üst kapakta kaldırım taşı manzarası ile karşılaşılır. 5-10 yılda giderek azalan bir şekilde kaybolur. Alerjik keratokonjonktivit; körlük riski taşıyan bir alerji çeşididir. Daha çok erişkinlerde astım, nezle, atopik dermatit ve yiyecek alerjisi de beraber olabilir. Yıllarca sürebilir. Başlangıçta bahar alerjisi şeklinde başlamakla beraber oluşturduğu yara dokusu kapaklarda yapışıklık (semblefaron), kapak yapısında bozukluk buna bağlı kapakların iç ve dışa dönmesiyle kirpiklerin göze batmasıyla korneal yaralara neden olabilir. Bu yaralar ve sürtünmeler nedeniyle korneada istenmeyen damarlar dahi gelişebilir. Bu hastalarda ayrıca herpes simpleks keratiti (uçuk), keratokonus (saydam doku düzensizliği), retina dekolmanı (gözün ağ tabakasının ayrılması) ve kapak iltihabı daha sıktır. Dev papiller konjonktivit; daha çok kontakt lens kullananlarda görülür. Günümüzde gelişen lens teknolojileri ve solüsyonlar nedeniyle daha az görmekteyiz. Hastada yoğun kaşıntı kontakt lens ya da mevcut proteze karşı uyumsuzlukla karşılaşırız. Kapaklarda dev papillalar (kabartılar) görülür ve bunlara ikincil olarak da korneada bulanıklıklar ile karşılaşabiliriz. Temas göz alerjisi ise ilaçlara, ilaçlardaki koruyuculara veya makyaj malzemeleri gibi ürünlere karşı gelişebilir.
Tanı hastanın şikâyetlerine ek yapılan muayene ve laboratuvar bulguları ile konur. Ayrıntılı göz muayenesine kapaklar konjonktiva ve kornea ayrıntılı incelenir. Kapaklar çevrilerek kapak konjonktivaları değerlendirilir. En önemli tedavi, eğer alerjen tespit edilebiliyorsa önce o etkenin ortamdan uzaklaştırılması gerekir. Medikal tedaviye ek soğuk kompresler de kullanılabilir.