Misi Köyü
Bugün Gümüştepe Mahallesi olarak bilinen 2000 yıllık geçmişe sahip tarihi Misi Köyü’nün ilk adının Misipolis olduğu sanılıyor. “Misi” kelimesinin kökeni Misyalıların yurt olarak buraya yerleşmeleri ve misyonerlik merkezi olarak Misi’nin seçilmesinden kaynaklanıyor. Günümüze kalıntıları ulaşan Misipoli Manastırı’nda, İncil’i tartışmak üzere İznik’teki konsülün burada da toplandığı söyleniyor. Doğallığından, özgün mimarisinden, çivit mavisi evlerinden hiçbir şey kaybetmemiş olan Misi Köyü Bursa’nın merkezinden yalnızca 12 kilometre uzaklıkta. Sınırsız yeşilliği, söğütleri, meyve ağaçları ve bir köprü gibi gökyüzüne uzanan kavak ağaçlarıyla, antik çağda başlayan bir öyküyü günümüze kadar taşıyan köy; asma yaprağı, misket üzümü ve şarabı ile ünlü.
Misi Köyü’nün tüm ülkeye örnek olacak güzellikteki çocuk kütüphanesine ‘burası çocuklar için’ gözüyle bakmayın. Çünkü bence büyüklerin de çocuk kütüphanelerinden öğrenecekleri çok şey var. Karagöz Gölge Oyunu’nu günümüzde yaşatmakta olan gölge sanatçısı Şinasi Çelikkol tarafından 2011 yılında açılan Etnografya Evi içerisinde yöresel kıyafetler, el işlemeleri, köye has hediyelik eşyalar ve minik bir Karagöz perdesi yer alıyor. Misi Köyü dağlarında, bir kaya içerisinde olduğu rivayet edilen Kavacık Sultan Yatırı bulunuyor. Bir diğer rivayete göre ise bölgede bulunan çeşmeden akan suyun Kavacık Sultan’ın göz yaşları olduğu. Misi Köyü’nün Ulu Camii’si de görülecek yerlerden biri. Misi Köyü’nün merkezinde bulunuyor. Gölet kenarında bulunan mesire yeri Dağyenice’de eğer vaktiniz varsa piknik yapabilirsiniz.
Dağyenice Göleti hakkında bilgi almak için tıklayın