Ne büyülü bir sözcük “tasarlamak”

Kalemi kâğıdı alıp çizmek sınırsızca… Yeni bir ürün oluşturmak özgürce… Robotlar tasarlamak, hikâyeler oluşturmak, yeni ve hiç görülmemiş özellikleri olan bir kıyafet tasarlamak, kimsenin işine yaramayan malzemeleri birleştirerek yeni ve farklı kullanım alanları yaratmak…

Kimine göre dünyanın en kolay işidir, kimine göre ise en zor. Yaşa, cinsiyete, ırka, dile bakmaz tasarım becerisi. Kim olursanız olun özgür düşünmeye, sınırları aşmaya, esnek ve kıvrak düşünmeye dayanır tasarlamak. Ben bu becerinin herkesin içerisinde var olduğuna inanan bir düşle-yap öğretmeniyim. Bence tasarlamak dünyanın en eğlenceli etkinliği olabilir. Benim işim çocukların içlerinde bulunan farklı düşünme becerilerini ortaya çıkartmak ve düşünceleriyle yeni şeyler üretebildiklerini fark etmelerini sağlamak.

Çocuklar düşünme güçlerini özgür bırakabildikleri çalışmaları ne kadar çok deneyimlerlerse bakış açıları ve düşünme becerileri o oranda özgürleşiyor ve gelişiyor. Çocuklarımızın yaratıcı düşünme gelişimleri için özgür düşünebilecekleri, kendi yaratıcı güçlerini fark etmelerini sağlayacak ortamlar hazırlamamız, yeni ve farklı tasarımlar oluşturmalarını destekleyecek, bu becerileri ortaya çıkarabilecekleri tutum ve davranışlarda bulunmamız çok önemli.

Çocuklarımıza fırsat verelim; kesip, biçip, birleştirsinler. Eski şeylerden yeni ürünler oluştursunlar. Denesinler, yanılsınlar, belki ziyan ederler ama “keşfetsinler”. Kendilerini keşfetsinler, düşünme güçlerinin sınırlarını keşfetsinler, tasarlama ve üretme becerilerini keşfetsinler. Buna izin verelim. Çocuklarımızın sadece hazır ürünleri tüketen nesiller değil, düşünen ve üreten nesiller olmalarına izin verelim.

Düşünen, sorgulayan ve üreten nesiller yetiştirmek ümidiyle…