Nilüfer Müzik Festivali

 

Nilüfer Müzik Festivali - Sattas

Müziğin evrenselliği ve doğa sevgisi, 50 bin kişiyi “Nilüfer Müzik Festivali”nde bir araya getirdi. “Dünyayı sev, geyiği öp, festivale gel” davetini geri çevirmeyen sanatseverler, bilet alarak değil “tohum bağışı” yaparak katıldıkları festivalde Balat Ormanı’nda müzik dolu ve doğayla iç içe bir hafta sonu geçirdiler. 

Nilüfer Müzik Festivali - Şebnem Ferah

Bursa’da bir ilk olma özelliği taşıyan uluslararası standartlardaki müzik festivali, Balat Ormanı’nda çadır kuran ve Balat Ormanı’na günübirlik gelen 50 bin kişinin katılımıyla gerçekleşti. Türkiye’de ilk kez biletle değil, bağışla giriş yapılan festivalde elde edilen 126. 600 TL’nin tamamı Tohum Kütüphanesi’ne bağışlandı. Bir anlamda müziğin doğaya armağanı olan ve birçok ilke imza atan festivalde yerli yabancı birçok sanatçı ve müzik grubu müzik severlerle buluştu.

Nilüfer Müzik Festivali 2

Bursa’nın bu ilk kamp alanlı festivalinin maskotu olarak seçilen “geyik”, doğanın masumiyetini, saflığını ve üretkenliğini temsil ederken; katılımcıların festival alanındaki paylaşımlarıyla bambaşka anlamlar kazandı. Nilüfer Belediyesi’nin 100 gönüllü ve 1500 kişilik profesyonel bir ekip ile birlikte gerçekleştirdiği festival, Bursa’da kültüre ve sanata verilen değerin olduğu kadar, sanatın birleştirici gücünün de ispatıydı. Dünyasını seven, onu korumak isteyen ve geyiği takip eden 50 bin kişi, dünyayı geyiğin gözünden görmek ve belki biraz da “geyik” yapmak için festivaldeydi.

Balat’tan yükselen müzik sesleri  

Bursa’yı müziğe doyurduğu gibi ekolojik hayata da katkı sağlayan festival, haftalar önceden yer ayırtarak gelen katılımcıların çadır kurmalarıyla başladı. İki gün boyunca süren etkinliğin açılış konseri için aynı günün akşamı Türkiye’nin ilk Reggae grubu Sattas sahnedeydi. Sattas’ın yüksek enerjisiyle başlayan festivale yurtiçi ve yurtdışından 25 müzik grubu katıldı. Doğanın kucağında kaliteli müzik dinleme fırsatı elde eden katılımcılar yalnızca kamp kuranlar da değildi. Günübirlik gelenlerin de aralarında bulunduğu on binlerce katılımcı müzik, doğa, barış ve kardeşlik için buluştu. Festivalin ilk günü ziyaretçi akınına uğramaya başlayan Balat Ormanı’nda biri ana diğeri alternatif olmak üzere iki sahne kuruldu.

Nilüfer Müzik Festivali 2

İlk gün Can Kazaz, Korhan Futacı ve Kara Orkestra, Ah! Kosmos, Aydilge, Cihan Mürtezaoğlu, Peyk, Kalben, Che Sudaka, The Away Days, Oi Va Voi, Son Feci Bisiklet ve kurduğu Volvox grubuyla müzik hayatının temellerini Bursa’da atan Şebnem Ferah vardı. İkinci gün Nil İpek’in performansıyla başlayan konserler Yüzyüzeyken Konuşuruz, Burcu Tatlıses, Yemen Blues, No Land, Gevende, Can Güngör, Riff Cohen, Adamlar, Dubioza Kolektiv, Yasemin Mori ile devam etti. Festival, Türk müziğinin efsane isimleri Mazhar Fuat Özkan üçlüsünün final konseriyle sona erdi.

İlk gün ana sahne Korhan Futacı ve Kara Orkestra’ya aitti. Fantastik müzikleri, söz, beste ve saksafon performanslarıyla kısa süre içinde geniş bir dinleyici kitlesine sahip olmayı başaran Korhan Futacı ve Kara Orkestra, büyük sahnede katılımcılara “alemler ötesi” deneyimler yaşatırken ikinci sahnede, bağımsız müzikleriyle son dönemin en dikkat çekici isimlerinden Can Kazaz vardı. Pastoral öğeler kattığı, alternatif pop/folk müziklerine kendi yorumlarını ekleyerek yaptığı şarkıları Balat Ormanı’nda yankılandı. Ardından müzisyen Başak Günak projesi olan “Ah!Kosmos” grubu sahnedeydi.

Nilüfer Müzik Festivali 2

Sempatik tavırları ve sahnedeki enerjisiyle tanınan ve sevilen Aydilge, gündüz çıktığı sahnede güneşin azizliğine uğrasa da başarılı bir performans sergiledi. Festivalde imza günü de sevenleriyle buluşan ve şu aralar albüm hazırlığı içinde bulunan Cihan Mürtezaoğlu da alternatif sahnenin yıldızları arasındaydı. İkinci sahnenin bir diğer konuğu da müziğe küçük yaşlarda başlayan ve Türkiye Sofar Sounds’taki “Sadece” şarkısının bulunduğu tek bir videoyla gönüllerde taht kuran Kalben oldu. Yalnızca yaptıkları kendilerine has şarkıları, yazdıkları sıra dışı şarkı sözleriyle değil isimleriyle de dikkat çeken gruplardan biri olan Son Feci Bisiklet de, birinci günün performansları arasındaydı.

Aynı günün akşamı ana sahneyi 90’lı yıllardan bu yana yaptığı alışılmışın dışındaki şarkı sözleri ve kendilerine has müzikleriyle benimsenen Peyk ve enerjisiyle dünyayı kendine hayran bırakan müzik grubu Che Sudaka paylaştı. Festivale damgasını vuran isimlerden biri de tüm dünya dillerinden bağımsız, yaptıkları müzik aracılığı ile kendilerini ifade eden ünlü grup Oi Va Voi’ydi. Gecenin final konseri, kurduğu Volvox grubu ile müzik hayatının temellerini Bursa’da atan Şebnem Ferah’a aitti. Ferah, katılımcıları coşturan, Balat Ormanı’nı kasıp kavuran enerjisiyle sahnede yine gerçek bir kraliçe gibiydi.

Eğlenceli ve rengârenk etkinliklerin yer aldığı festivalde müzik ziyafeti ikinci gün de aynı hızla devam etti. Her an atlanmadan Nilüfer Belediyesi ve Nilüfer Müzik Festivali için açılan sosyal medya hesaplarından paylaşıldı, konserlerin ve etkinliklerin kaçırılmaması için düzenli olarak bilgi paylaşımı yapıldı. Bir an bile müziksiz kalmayan Balat Ormanı’nda kurulan alternatif sahnede ikinci gün kendini “yazar, çalar, çizer, söyler” olarak tanımlayan ve şu aralar ilk albümünün hazırlığında olan Nil İpek, geçen yıl “Eski Dostum Tankla Gelmiş” albümleriyle müzik dünyasına hızlı bir giriş yapan Adamlar, daha çok şarkı sözleri ve dizi müzikleriyle tanınan Burcu Tatlıses, grubun ismini “yersiz yurtsuz” ifadesinden alan No Land, 5 kişilik orkestrasıyla birlikte başarılı performanslara imza atan Can Güngör vardı.

Nilüfer Müzik Festivali

Festivalin son gününde, internet videolarıyla tanınarak kısa süre içinde popülerlik kazanmış gruplardan olan “Yüzyüzeyken Konuşuruz” ana sahnedeydi. Ana sahnenin diğer konukları arasında bulunan, Yemen’den gelen mistik müziği, farklı müzik türleriyle bir araya getiren, dünü, bugünü ve yarını bir arada sunmayı başaran Yemen Blues, katılımcılara eğlenceyi ve romantizmi bir arada yaşattı. 15 yıl önce Eskişehir’de kurulan Gevende müzik grubu da festivalin ikinci gününde sahne alan isimlerdendi.

Etkisi, festival bittikten günler sonra bile devam eden Riff Cohen, hamile olmasına rağmen seyircisinden esirgemediği enerjisi, hareketliliği, sempatik tavırları ve güçlü sesiyle kendine hayran bıraktı. “Bosna – Hersek’in sözcüsü” olarak anılan, her albümleriyle dikkat çeken Dubioza Kolektiv Nilüfer Müzik Festivali’ne de imzasını attı. Türkiye’de çıktıkları canlı yayın TV programları ile tanınan grup, farklı müzik türlerini, Balkan melodileriyle bir araya getirerek sunduğu şarkılarıyla festivalin unutulmaz anları arasında yerini aldı. Kendine has tarzı, sıra dışı şarkılarıyla “müziğin çılgın kızı” Yasemin Mori, alternatif sahnenin son performansını üstlendi. Festivalin son gününde büyük sahnede, müziğin 3 kralı Mazhar Fuat Özkan, gecenin ve festivalin finalini yaptı. 70’li yıllardan bu yana bir an bile düşmeyen enerjileri, unutulmaz şarkıları ve her yaştan insanın eşlik etmeden duramadığı melodileriyle büyüleyen MFÖ, bu büyük organizasyonda bir araya gelen herkeste unutulmaz anlar bıraktı.

Geyiğin ayak izleri…

  • Nilüfer Müzik Festivali, Bursa’da düzenlenen ilk kamp alanlı festivaldi.
  • Türkiye’de markalardan bağımsız olarak, yerel yönetimin desteğiyle gerçekleştirilen ilk ve en büyük organizasyondu.
  • Türkiye’nin biletle değil, bağışla girilebilen ilk festivaliydi. Katılımcılar festival bileti almak yerine, imkânlarına göre en az 5 lira ödeyerek Ekoloji Derneği’nin Tohum Kütüphanesi Projesi’ne bağış yapmış ve böylece ekolojik geleceğe önemli bir katkıda bulunmuş oldular. Bağışçılardan kaybolmakta olan yerel tohumları bulmayı, üreterek çoğaltmayı, korumayı amaçlayan ve bu amaçla kurulan “Ekobahçe”de üretilen tohumların saklandığı Tohum Kütüphanesi’ne aktarılmak üzere 126.600 TL gelir elde edildi.
  • Festival alanlarında kurulan yeme-içme bölümlerinde genel olarak hazır yemek tarzı yemek alanları kurulurken Nilüfer Müzik Festivali’nin yemek seçenekleri, kadın derneklerinden gelen gönüllülerin hazırladığı yöresel ve organik lezzetlerden oluşuyordu.
  • İnsanları doğanın kucağında, her şeyin en doğalıyla buluşturan festivalde, katılımcıların kendi enerjileriyle kendi telefonlarını şarj etmelerini sağlayan bisikletler bulunuyordu.
  • Nilüfer Müzik Festivali - Son Feci Bisiklet
  • Girişte katılımcıları karşılayan “Geyikli Kapı” üzerindeki geyiklerin sahibi “Almira Otel”di.
  • Festival alanında genel ihtiyaçlar için kurulan duş ve tuvalet bölümlerinin yanı sıra kayıp eşyaların teslim edildiği bir bölüm de açılmıştı.
  • Gökyüzünde, üzerlerine yazılı “vicdan”, “demokrasi”, “özgürlük” gibi kelimelerle süzülen balonlar çeşitli bölgelere yerleştirilmiş ve bu sayede birbirlerini kaybedenlerin bu balonların altında buluşabileceği düşünülmüştü.
  • Festivalde fotoğraf ve heykel sergileri için de bir alan ayrılmıştı. Bu sergilerin arasında bulunan ve geri dönüşüm atıklarından oluşan “Geri Dönüşüm Sergisi” dikkat çekiciydi.
  • Nilüfer Müzik Festivali - MFÖ
  • Oluşturulan mini kütüphane ve okuma bölümünde katılımcılara “Müzeyyen Senar” heykelciği eşlik ediyordu.
  • Festivale renk katan etkinlikler arasındaki oyun alanları, sıra dışı ve eğlenceli sloganlara sahipti. Örneğin geleneksel Türk okçuluğu için kurulan oyun alanı “Ya Hakk!” sloganıyla tanıtıldı. Paintball oynamak isteyenler “İçinizdeki vahşeti, gelin bize dökün”, binicilik deneyimi yaşamak isteyenler ise “Atla gel!” çağrılarıyla oyun alanına davet edilirdi. Katılımcıları dart tahtasının etrafına çeken soru ise şuydu: “Siz hiç turnayı gözünden vurdunuz mu?”
  • Nilüfer Müzik Festivali
  • Oyun alanlarıyla da ilgi gören festivalde “Yeşilçam filmlerinde sevgililerin vazgeçilmezi mekânı” mini bir lunapark kurulmuştu.
  • Özel arabalarla ulaşım sağlanabilen bölge için ayrıca şehrin her yerinden özel servisler organize edildi. Hatta şehir dışından gelenlerin festival alanına kolaylıkla ulaşabilmesi amacıyla saat başı hareket eden araçlar konuldu.
  • Festival alanında kurulan açık hava sinemasında film gösterimleri yapıldı.
  • Kendi orada aklı festival akşamına denk gelen milli maçta olanlar, festival alanındaki dev ekranlarda Türkiye – Hollanda maçını canlı olarak izleme imkânı buldular.
  • Nilüfer Müzik Festivali
  • Duyurumu ağırlıklı olarak sosyal medya aracılığı ile yapılan festivalin her anı ve festival alanında yaşanan her gelişme an be an, festival için açılan sosyal medya hesaplarından paylaşıldı.
  • Balat Ormanı’nda çeşitli bölgelere yerleştirilen hatıra fotoğrafı alanlarında boy gösteren ve festivalin sembolü olarak kullanılan geyik, dünyaca ünlü ressamların tablolarını, efsane isimlerin, ikonların unutulmayan karelerini de süsledi ve popüler internet sitelerinde yerini aldı.
  • Festivalde sahne alan sanatçılar yalnızca performanslarıyla değil, organize edilen imza saatlerinde de müzikseverlerle buluştular. Katılımcılar Korhan Futacı ve Kara Orkestra, Aydilge, Yasemin Mori, Cihan Mürtezaoğlu, Yemen Blues ve Riff Cohen için kurulan imza stantlarında sevdikleri sanatçılarla sohbet edip fotoğraf çektirdiler.
  • Nilüfer Müzik Festivali - Che Sudaka
  • Nilüfer Belediyesi’nin “Dünyanın kafasını değiştirecek gönüllüler aranıyor” çağırısına kulak veren, festival boyunca temizlikten güvenliğe, eğlenceden beslenmeye kadar birçok konuda desteğini esirgemeyen 100 kadar gönüllü ve 1500 civarında profesyonel ekip görev aldı.
  • Festivalin alkolsüz olması nedeniyle yaş sınırı ortadan kalkmış, çocuk-yetişkin her yaştan insan Balat Ormanı’nda müziğin ve eğlencenin tadını çıkarmak için bir araya gelmişti.
  • Festival alanı, gördüğü ilgiyi karşılayacak kadar büyük olmasa ve festival boyunca zaman zaman ses, ışık gibi konularda ufak tefek teknik aksaklıklar yaşansa da Nilüfer Müzik Festivali, tüm katılımcıların hafızalarına Bursa’nın en coşkulu, en renkli ve en keyifli hafta sonu olarak kazındı.

Bu ilklerle dolu festival, doğanın kucağında buluşturduğu on binlerce insanı sanat, kültür ve doğayla bir araya getirdi.  İnsanları müziğin birleştirici gücüyle bir araya getiren festival, hem huzur veren, enerji tazeleyen doğaya hem de asla unutamayacakları renkli anılar biriktirme fırsatı bulan on binlerce katılımcıya hem de Bursa’ya değer kattı. Dünya standartlarında bir müzik organizasyonuna ev sahipliği yapan Balat Ormanı, Türkiye’de gerçekleşen ilklere ve dünyanın dört bir yanından gelen müzisyenlerin, birbirinden farklı müzik türlerinin buluşmasına şahitlik etti.

Fotoğraflar: Nilüfer Belediyesi Arşivi, Engin Çakır

 

Başa dön tuşu