Paletin her rengi başka bir kadın
“Her kadının bir rengi vardır. Tüm renkler birlikte daha kuvvetli olurlar. Siyah renksizliğin yansımasıdır. Tüm renklerse beyazdan oluşur. Tüm insanlıkta beyaz gibi kadından var olur. Kadın bütünleştirir ve bağlar.”
Fotoğraflar: Serenay Lökçetin
Fotoğraf en etkili iletişim araçlarından bir tanesi. Herhangi bir iletinin algılanmasındaki kurallar fotoğrafın algılanmasında da aynen geçerli. Işık ve yaşam arasındaki bağ, renkler ve algı arasındaki bağ kadar doğrudan…
Fotoğraf ve algımız ışıktan oluşuyor. Işık sayesinde ise renkleri görebiliyor ve algılayabiliyoruz. Işıkla yazı yazma ya da ışık marifeti ile görüntü nakşetme yöntemi olan fotoğraf, hepimizin algısına farklı bir boyut getiriyor.
İlkel fotoğraf makinesi Camera Obscura ile başlayan siyah-beyaz süreç, şu anda cep telefonlarına kadar indirgenmiş rengarenk bir yol izliyor.
“Her kadının bir rengi vardır” temasıyla yola çıkan Serenay Lökçetin, Tophane Rotaract Kulübü üyesi kadınları “Renklerin Kadınları” sergisi için fotoğrafladı.
Fotoğraflar, 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü’nde sergilendi. Renk ve fotoğraf arasındaki bağlardan ötürü projenin temasını belirleyen; renkler ve kadınlardı…
Serenay Lökçetin projenin detaylarını şöyle aktarıyor: “Bu projenin temel taşları kadın ve renk unsurlarıydı. Siyah ve beyaz renk değildir. Ancak sergilenen fotoğraflarda ilk dikkatimizi çeken siyah beyaz fotoğraflardır. Çünkü etkileri güçlüdür. Ancak yarımdır. Renksiz kalan kadını ifade eder. Renklenince kadın da fotoğraf da tamamlanır.
Her kadının fonunda yer alan renk farklıdır. Yani aslında her kadının kendine ait bir rengi vardır. Farklı renkler bir araya gelince daha kuvvetli ve etkin olurlar. Aynı farklı renkteki kadınlar gibi…
Renklerin ifade gücü ve kadın kimliğinin bir araya getirildiği projede bir yandan kadının öz kimliğine vurgu yapılırken, diğer yandan renklerin bir araya gelmesiyle oluşan ahenk ve güce dikkat çekildi.”
Farklı kültürlerde yaşayanlar aynı iletiyi farklı algılarken özellikle de simgesel anlamları olan göstergeler kültürel özelliğe göre farklı anlamlar taşıyor. Fotoğraf da bir kültür öğesi olduğuna göre renk ile fotoğraf arasındaki bağı anlatırken algıların farklılaşması da söz konusu oluyor. Fotoğraftaki rengi Doğu kökenli insanlar farklı, Batı kökenli insanlar farklı algılıyor. Hatta yaş ve cinsiyet, çeşitliliği sınırsız sayıya ulaştırabiliyor. Örneğin Uzak Doğu’da beyaz renk, Batı’da ise siyah renk hüznün, yasın rengidir. Çin’de ise bir gelin adayı yeni hayatı ve mutlu geleceği temsil etmek için kırmızı bir elbise giyer. Bizim kültürümüzde beyaz gelinlik saflığı duygusal ve bedeni temizliği ifade eder. Oysa bu tür değer yargıları Çin kültüründe siyah renkle bağdaştırılır ve gelinlik siyah renktedir. İşte bu yüzden tüm bu fotoğraflar hepimizde farklı çağrışımlar yapabilir. Her renkte, her ifadede farklı algılar yaşayabilir, onlara farklı bakabiliriz…
Yazı: Engin Çakır