Sabrın sonu dünya mirası
Yüzlerce yıllık gizemli tarihi, doğal, tarihi ve turistik güzellikleriyle Bursa, 14 yıl süren sabırlı bekleyişin ardından hak ettiği evrensel değere sahip oldu. Uludağ eteklerinin en yaşlı misafiri Cumalıkızık, büyük yangınların, depremlerin ve yıkımların canlı şahidi Tarihi Çarşı ve Hanlar Bölgesi, kentin manevi mirası Sultan Külliyeleri ile birlikte “UNESCO Dünya Miras Listesi”ndeki yerini aldı. Sırada ise İznik ve Uludağ var.
Tarihi ve kültürel birikimi, manevi değerleri, doğal güzellikleriyle Bursa artık yalnızca Bursalıların ve Bursa’ya gelen yerli-yabancı turistlerin değil, tüm dünyanın ilgi odağı… Yıllardır sabır ve özveriyle devam eden çalışmalar, başvurular, planlamalar, toplantılar ve prosedürlerin ardından tüm detaylar tamamlandı ve Bursa nihayet bir “dünya mirası” olarak hak ettiği değeri kazandı. Bursa bu yıl “Bursa ve Cumalıkızık: Osmanlı İmparatorluğu’nun Doğuşu” Dünya Miras Alanı, Orhangazi Külliyesi ve çevresini içine alan Hanlar Bölgesi, Hüdavendigar (I. Murad) Külliyesi, Yıldırım (I. Bayezid) Külliyesi, Yeşil (I. Mehmed) Külliyesi, Muradiye (II. Murad) Külliyesi ve Cumalıkızık Köyü ile UNESCO Dünya Miras Listesi’ne girdi. Ancak UNESCO yolunda çalışmalar hız kesmeden devam ediyor. Bu kez hedef İznik ve Uludağ’ı dünya mirasına dönüştürmek…
Türkiye’nin UNESCO üyeliği, UNESCO’nun 1945 yılında kurulduğu tarihe dayanıyor. UNESCO’nun 1972 yılında Paris’te yapılan toplantısında “dünya üzerinde yok olan kültürel değerleri kontrol altına alarak, zarar görmelerini engellemek” amacıyla bir anlaşma imzalandı. Anlaşmayı takip eden süreçte de “Dünya Miras Listesi” uygulamaya alındı. Türkiye’nin başvurusu ise 1982 yılında kabul edilerek, bir yıl sonra yürürlüğe girdi. Bu yıla kadar Türkiye’nin Dünya Miras Listesi dâhilinde 11 miras alanı bulunuyordu. UNESCO’nun 186 ülkenin yer aldığı “Doğal ve Kültürel Mirasın Korunması Sözleşmesi”ne göre Türkiye’den Dünya Mirası Listesi’nde bugüne kadar İstanbul’un tarihi alanları, Divriği Ulu Cami ve Darüşşifası, Hattuşaş, Nemrut Dağı, Xanthos-Letoon, Safranbolu, Truva, Edirne Selimiye Cami ve Külliyesi, Göreme Milli Parkı ve Kapadokya, Pamukkale Hierapolis ve Çatalhöyük Neolitik Kenti olmak üzere 11 miras alanı bulunuyordu. Bu yıl ise bu sayı Bursa ile birlikte 13’e çıktı. Bursa ilk kez 2000 yılında “Bursa ve Cumalıkızık Köyü Erken Osmanlı Dönemi Kentsel ve Kırsal Yerleşimleri” adıyla yapılan başvuru ile önce UNESCO Dünya Miras Geçici Listesi’ne alındı. 2009 yılında hareketlenen süreç sonrasında Aralık 2011 tarihinde “Bursa Alan Başkanlığı” kuruldu. Bu ekibin çalışmaları doğrultusunda UNESCO’ya sunmak üzere hazırlanan dosya yenilendi ve bu kez “Bursa ve Cumalıkızık: Osmanlı İmparatorluğu’nun Doğuşu” adı ile 1 Şubat 2013’te tekrar başvuru yapıldı. 14 yıl devam eden çalışmalardan sonra başarıyla tamamlanan süreç sonunda “dünya çapında” bir değer kazanan Cumalıkızık 2014 yılı için Türkiye’nin 2 adayından biriydi. 2013 yılında ICOMOS’a (Uluslararası Anıtlar ve Sitler Konseyi) sunulan raporlar, yapılan değerlendirmeler sonucunda Cumalıkızık, Hanlar Bölgesi ve Sultan Külliyeleri ile birlikte UNESCO Dünya Miras Listesi’ndeki yerini aldı. Türkiye’nin 12. dünyanın 998. “Üstün Evrensel Değere Sahip Miras Alanı” olarak kabul edilen Bursa ve Cumalıkızık; 1007 miras alanının bulunduğu listeye, bu yıl 38. kez yapılan Dünya Miras Komitesi Toplantısı’nda alınan karar dâhilinde İzmir Bergama ile birlikte Dünya Miras Listesi’ne girdi. 2014 Haziran ayında Katar’ın başkenti Doha’da gerçekleştirilen toplantıda açıklanan kararın ardından listeye giren Bursa, bu şekilde resmi olarak tüm dünyanın ortak bir mirası haline geldi. Kentin bu listede yer alarak bir “dünya markası” olma özelliği elde etmesinin yanı sıra UNESCO’nun teknik desteğinden ve Dünya Mirası Fonu’ndan yararlanabilme imkânı da kazandı. Bursa’nın UNESCO Dünya Miras Listesi’ne girmesiyle atılan bu büyük adım Bursa’nın manevi değerini dünya çapında yapmakla kalmayarak turizmden ekonomiye birçok alanda katkı da sağlayacak.
Son sürecin ardından bir “dünya başkenti” olarak da anılan İznik ve keşişlerin dağı Uludağ’ın da listeye girmesi için çalışmalar başladı. Bu çalışmalar kapsamında İznik merkezi ve çevresindeki tarihi bölgeler canlandırılıyor; Uludağ’ın geri planda kalmış noktaları ortaya çıkartılarak, düzenlemeler ve güzelleştirmeler yapılıyor. İznik ve Uludağ’ın da en kısa süre içinde hak ettiği “Dünya Mirası” unvanını alması bekleniyor.