“Sosyal Medya” için kısayollar
Son yıllarda sıkça duyduğumuz her ortamda karşımıza çıkan bir kavram “sosyal medya”. Aslında geleneksel medyanın rakibi yeni bir oluşum gibi değerlendirilmekten ziyade medya ve iletişim kanalları ile iç içe, teknolojik altyapısı güçlü, 7-24 etkin ve dinamik olan bir destek kuvvet olarak değerlendirilmeli.
Sosyal medya olgusunu anlatılanlar, yazılanlar, söylenenler ve konuşulanlar doğrultusunda onun hakkında kısa ve işe yarar bilgileri şöyle sıralayabiliriz.
Sosyal medya=çevrimiçi iletişim. İnternette iletişim platformu yaratmak, takipçi sayısını artırmak, mesajlarınızı online olarak vermek iletişimin en yaygın boyutu. Bu yüzden bize uygun internet üzerindeki tüm iletişim platformlarında mümkünse aynı fotoğrafla yer almaya ve kendi tarzımıza uygun iletiler vermeye önem göstermeliyiz.
Online ortamda ne kadar tanınıyorsanız o kadar ünlüsünüz ve o kadar da söz sahibisiniz demektir. Facebook sayfası, twitter hesabı, linkedin olmazsa olmazlar arasında.Takipçi sayısı fazla olan kişilerin bir süre sonra bu sosyal ağı ticarete dönüştürmesi ise günümüzde sık sık rastladığımız olaylar arasında yer alıyor.
Kurumlar artık sadece geleneksel halkla ilişkiler ve basın ilişkilerinin yanı sıra sosyal medya ile ilgili de basın çalışması yapmaya başladı. Basın toplantıları bile internet üzerinden yapılıyor. Sadece gazete ve televizyonda haber çıkartmak önemli değil. İnternet üzerinde de haberin yayılımı için online mecralarda yayınlanması önemli. Çünkü artık herkes bilgi araştırması yaparken ilk olarak internette google üzerinden arama yapıyor. Bu yüzden sizin veya kurumunuzun ismini girdiğinde karşılacağı yazı ve sayfalar çok önemli.
Blog yazmak her geçen gün daha çok popüler oluyor. Artık bloglar da gazetecilerle birlikte hedef kitle olarak görülmeye başladı, bloglara özel halkla ilişkiler çalışmaları ve basın toplantıları yapılıyor. Birçok firma kendi ürünlerini ilk önce binlerce takipçisi olan bloglarda anlatmayı ve buradan kendini tanıtmayı tercih ediyor. Geniş bir okuyucu kitlesine hitap eden bloglara geleneksel medyadaki yazarlar kadar etkin ve popüler.
Artık firmalar işe alım yaparken kişiyi internet üzerinde de araştırıyor. İnternette hakkımızda çıkan hiç birşeyin silinmediğini göz önüne alırsak bu sosyal mecrada olumlu bir kimlikle yer almak çok önemli. Mesela Linkedin birçok firmanın personel alımında ve birçok kişinin de iş bulmada etkin olarak kullandığı önemli bir mecra.
Çok yakın zamanda firmaların işe alım akdinde sosyal medyada kuruma zarar verecek tarzda etkinlikte bulunmaması gibi maddeleri de ekleyeceği tahmin ediliyor. Çünkü kişinin sosyal medya üzerinde yayınladığı yazı ve fotoğraflar kurumla özdeşleştirilip kurum itibarını zedeleyebilir. Mesela öğrencilere kötü örnek olabilecek bir yaşam tarzı olan ve bunu facebook sayfasında yayınlayan bir öğretmen okulu tarafından işten uzaklaştırılabilecek. Ya da geceyarısı bir eğlence mekanında içerken bir fotoğrafını tweet atan doktor yarın sabah ameliyatı varsa hastane yönetimi tarafından sözleşmesi fesh edilebilecek.
İnternet ortamında kişisel itibarınızı konumlandırırken üye olduğunuz siteler, takip ettiğiniz kişiler, oynadığınız oyunlar, beğendiğiniz sayfalar, yayınladığınız yazılar, fotoğraflar, videolar, yazı diliniz ve arkadaşlarınız karşı tarafın sizi algılaması ve tanıması açısından önemli. Bu yüzden dikkat etmekte fayda var. Ama tabi tüm iletişim platformlarında olduğu gibi gerçek sizi yansıtması ve samimi olması çok önemli. Yazı diliniz ve tarzınızla kendi kimliğinizi yansıtmayı başarırsanız sevilme, takip edilme ve güvenilme olasılığınız artar. Bu da size kendinizi daha rahat ifade edebilme ve kendiniz olma özgürlüğü sağlar.
Sosyal medya olayına yabancıysanız ana stratejiniz “Dinle, Katıl, Üret” olmalı. Yani ilk önce sosyal medyada yazılanları, yayınlananları dikkatlice dinlemeli, varolan yapılara katılım göstererek etkin hale geçmeli ve sonrasında da kendimiz bir şeyler üreterek bu mecrada adımızı duyurmalıyız.
Tüm markalarda gençler ve çocuklar çok önemli bir hedef kitle. Hem bugün hem de gelecekte en önemli satın alma kitlesini bu grup oluşturuyor. Bazıları parekendede tüketiciler olarak, bazıları da iş dünyasında toptan ürün satın alması yapan firmalarda çalışan kişiler olarak çok yakında karşımıza çıkacak. İşte bu yüzden onların dilini, iletişim şeklini ve beklentilerini öğrenmemiz gerekiyor. İletişim kanallarımızı belirlerken onlardan uzak bir iletişim ortamı düşünmemeli şimdiden onları kendi takipçimiz ve hayranımız yapmayı hedeflemeliyiz.
10-Online iletişim ortamında sadece facebook ve twitter hesabınızın olması önemli değil. Önemli olan sürekli bu platformlarda bilgi üretmek ve iletişimi sürekli kılarak günceli yakalamak. Uzun aralıklarla güncellenen blog sayfasını kimse takip etmek istemez, facebook’ta hiç mesaj yayınlamazsanız gündemde olmazsınız. Sosyal medyada ne kadar etkin bir şekilde yer alırsanız, o kadar gündemde olur ve iletişimi her dem taze tutarsınız.
Online iletişimli günler dilerim.