Still got the blues*
İçinizden 1’den 10’a kadar saymaya başlayın. Bir, iki, üç, dört, beş, altı, yedi… Sekize gelince durun. Şimdi bir meyve düşünün. Sonrada bir renk düşünün. Tuttuğunuz meyve elma mı? Ya renk? O da kırmızı mı? Ama bahsettiğim ikisi de değil!
Ma Arapça su demek… Peki suyun rengi nedir? Ya da var mıdır? Zaman zaman anlatma ihtiyacı hissettiklerinde insanlar Türkçedeki – sal ekinin karşılığı olan –i ya da –yi ekini kullanmışlar Arapçada. Mayi demişler sıvıyı tanımlarken, suyu betimlerken. Divan-ı Lügat-u Türk’te Kaşgarlı Mahmut, mavi yerine çakır ve gök sözcüklerini kullanmış. Biz de hala kullanıyoruz çakır gözlü derken, “gök mavisi” diyoruz.
Gökyüzünün rengidir. Gökyüzü, güneş ışığının rayleigh dağılımına uğraması sonucu mavi gözükür. Suyun mavi gözükmesi ise suyun kırmızı civarındaki dalga boylarını soğurması sebebiyledir. Denizin rengidir, pırıl pırıl bir öğle sonrasında yunus balıklarının teknenizle yarıştığı… Soğuk bir renktir. Sarı gibi içimizi ısıtan ya da kırmızı gibi bizi tutkuyla yakan bir renk değildir. Ama çok asildir. Koyusu lacivert ciddiyet ve asaleti temsil eder. Gözlerde özellikle asil durur tıpkı atamızda olduğu gibi. Attila İlhan’a şu dizeleri yazdırmıştır: “Mavi camdan bir duvara çarptım, meğer gözleriniz değil miymiş sultanım’’
Özgürlüğün rengidir. Denizler kadar engin, gökyüzü kadar sınırsız. Derinliğin rengidir, sarhoşluk yapacak kadar. Psikolojide mavi mutluluğu temsil eder. Sanatçıları da etkilemiştir, ressam Yves Klein için her renk bir karakterdi. Bazen vahşi, bazen olumlu… Sonunda kendi özel formülü ile oluşturduğu maviyi resimlerinde ve diğer objelerde tek renk olarak kullanmıştır. Picasso da bir dönemini bu renge ayırmıştı.
Blues (maviler) bir müzik türüdür. Amerikalıların bulduğu en iyi şeylerden birinin, cazın atasıdır. Atalarının toprakları Afrika’dan koparılıp getirilen insanların hüzünlü, nostaljik yani yuva hasretinin müziği. Mavi, Hindistan’ın ulusal spor rengidir. Laikliği temsil eder. Yönetmen Krzysztof Kieslowski’nin, Fransız bayrağını oluşturan üç rengin temsil ettiği ilkeleri anlattığı üçlemesinin Trois Couleurs: Bleu (Üç Renk: Mavi) filmindeki kavram özgürlüktür. Sinematografinin başyapıtı sayılabilecek bu filmde yönetmen hüznü ve özgürlüğü, maviyi çeşitli objelerde kullanarak, gözle görülebilir hale getirmiştir.
Bugün için türleri tehlikede olup korunması gereken, 30 metreye ulaşan boyu ile gelmiş geçmiş en büyük hayvan olduğu düşünülen balinanın da adı mavi balina ya da gök balinadır. Halikarnas Balıkçısı Cevat Şakir Kabaağaçlı’nın, arkadaşları Bedri Rahmi Eyüboğlu, Azra Erhat gibi hümanist aydınlarla küçük balıkçı veya süngerci tekneleriyle birkaç günlük kısa Gökova turları yapmaya başladığı geziler bugün mavi tur adıyla hayatımızda. Tabi kıyılarımızın doğal yaşamını koruyabildiğimiz sürece.
Öykü yazarlığının önemli isimlerinden biri olan Richard Bach’ın -ki soyağacının kökleri klasik batı müziğinin devleri Bach’lara kadar dayanır- gönülsüz bir mesihin hikayesini anlattığı mavi tüy adındaki kitabında pilot Shimoda şöyle der: “Tekrar görüşebilmek için bir hoşçakal gereklidir.”
*Blues sanatçısı Gary Moore’un ünlü parçası.