Tarihi İnkaya Çınarı
Çekirge’den Uludağ’a çıkan yolun üzerindeki İnkaya Köyü’ndeki bu devasa çınar 600 yaşının üzerinde. Yüksekliği 35 metre, çevresi 9,45 metre, çapı 3 metre olan çınarın on üç ana kolu var. Çınar eskiden harman yeri olarak kullanılan alana gölgelik yapması için dikilmiş. Kayalık olan arazinin iç bölümündeki su sızıntıları ile devamlı beslenen çınar, günümüze kadar sağlıklı bir şekilde ulaşmış durumda. Tarihi çınarın altında çay bahçesi, restoran, hediyelik eşya dükkanları, meyve ve sebze stantları bulunuyor.
Uludağ yolunda, gökyüzüne uzandığı her santimde topraktan güç almış… “Koca çınar” demişler yoldan geçenler, hürmet etmişler, yıllar yılı saygı görmüş ve ismi “ulu çınar” olarak anılmış. Yeşilin her tonuna sahip yapraklarında gökyüzünün mavisine yoldaş olmuş, toprağın bereketini tüm dokusuna kazımış ulu çınar. 40 metre boyu, 10 metreyi bulan gövdesiyle belki de Bursa’nın en görmüş geçirmiş figürü olan Tarihi İnkaya Çınarı, tarihin gizemiyle herkese kucak açmış… Mevlana’nın “kim olursan ol gel” felsefesini hatırlatan bir tevazuuyla kucaklamış ziyaretçilerini… Ziyaretine gittiğinizde öncelikle başınızı yukarıya kaldırmak gerekir. Altında dakikalarca yürüseniz bile yine onun gölgesinde gezersiniz. Gölgesinde çayınızı ya da kahvenizi yudumlarken dinlendiğiniz her anda, içinize çektiğiniz her nefeste Bursa’nın tarihini paylaşırsınız onunla… Osmanlı’nın ilk başkenti Bursa’da; Osmanlı kadar görmüş geçirmiş, Cumhuriyetin kadar genç ve tazedir Ulu Çınar…
Bir gün Osman Gazi; ileride kuracağı devletin mânevî mimarı olacak olan Şeyh Edebali’nin dergâhında konaklar. Kur’ân-ı Kerîm’i alır, sabaha kadar okur ve bir ara içi geçer. Rüyasında bağrından çıkan bir ulu çınarın dalları, cihanın dört bir yanına kol-kanat gerer. Nice insan o ağacın dallarından, meyvelerinden ve gölgesinden istifade etmektedir. Sabah ilk iş olarak bu rüyasını Şeyh Edebali’ye açar. O da, tebessümle der ki: “Müjdeler olsun Osmancık, bey olacaksın. Bağrından çıkacak bir devlet üç kıtaya yayılacak, Allah’ın izni ve inayetiyle… Rüyan da bunun muştusudur!” Ve rüya gerçek olur. Belki de bu manidâr rüyadandır Osmanlı denince akla hep ulu bir çınar, çınar denince de Osmanlı gelmesi… Çınar ve Osmanlı denince ise Bursa…