Tarihin ışıldayan değeri: Kaşıkçı Elması

Tarihin ışıldayan değeri: Kaşıkçı Elması Tarihin ışıldayan değeri: Kaşıkçı Elması

Dünyadaki en değerli 22 elmastan biri Kaşıkçı Elması. Adını şeklinden mi efsanesinden mi aldığı tam olarak bilinmeyen, Napolyon’un annesinden bugüne ulaşan 86 karatlık bir damla… Hakkında anlatılan hikâyeleri, göz alıcı ışıltısı ve hayran bırakan güzelliği ile Topkapı Sarayı’nın nazlı güzeli…

Altın işlemeli elbiseler, en değerli taşlar, ışıl ışıl mücevherler… İhtişamlı Osmanlı saraylarında birçok ana şahitlik etmiş ama varlığından haberdar bile olamadığımız birçok değeri dışında günümüze ulaşabilen birkaç parçadan yalnızca biri Kaşıkçı Elması. Yıllardır, vaktiyle 3 kaşığa takas edilmiş olduğu anlatılsa da aslında maddi değerine paha biçilemeyen Kaşıkçı Elması, Topkapı Sarayı Müzesi’nin hazine dairesinde sergileniyor. Yerli yabancı tüm turistlerin ilgi odağı, kimsenin bakmaya doyamadığı elmas, görkemli Osmanlı tarihinden geriye kalan imparatorluk hazinesinin en değerli parçalarından.

Kaşıkçı Elması kitabı
Kaşıkçı Elması kitabı

İlk ortaya çıkışı 4. Mehmet döneminde olduğu bilinen Kaşıkçı Elması, rivayetleri bir yana, adını 49 adet pırlantanın ortasındaki göz kamaştıran taşın kaşığa benzer şeklinden alıyor. Bilinene göre taşın etrafını saran bu pırlantalar, elmasın güzelliğini daha ön plana çıkarması ve ışıltısını arttırması için 2. Mahmut tarafından dizdirilmiş. Hakkında anlatılan hikâyeler ise bu eşi bulunmaz, paha biçilemez elmasın değerine büyük bir tezat oluşturuyor. Çünkü hikâyelerden birinde bu değerli taş, İstanbul’da fakir bir evsiz tarafından çöplükte bulunuyor ve bir kuyumcuya 3 tahta kaşıkla değiş-tokuş ediliyor. Elmasın Osmanlı hazinesine giriş yolculuğu ise Fransız bir subayın gezilerinden birinde Hindistan’dan aldığı bu elması Fransa’ya getirmesiyle başlıyor. Daha sonra elması, Napolyon’un annesinin satın aldığı ve oğlunun sürgüne gönderildiği döneme kadar uzun süre onda kaldığı biliniyor. Yeniden satılığa çıkan elmas bu sefer Tepedelenli Ali Paşa tarafından satın alınıp, Ali Paşa’nın devlete karşı yaptığı ayaklanma sonucu tüm mal varlığına el koyulmasına dek elmas onda kalıyor. Diğer rivayette ise bir evsiz tarafından çöplükte bulunup, 3 tahta kaşık karşılığında satılan taş saray görevlilerinden kuyumcubaşının eline geçiyor. Böylece çöplükte bulunan taş, saray görevlilerinin elinde işlenerek hak ettiği şekilde tarihteki yerini almış oluyor.

Kaşık, damla, armut biçiminde ya da yalnızca oval bir taş olarak tarif ediliyor Kaşıkçı Elması. Çöplükte değersiz bir cam parçası zannedilerek 3 tahta kaşığa satılışı; Napolyon’un annesinden Osmanlı sarayına girişi ve nihayet hak ettiği değeri görerek imparatorluk hazinesindeki yerini alışı… Hem maddi hem de manevi değerler taşıyan elmas, bugün dünyanın her yerinden onu görmek için gelen ziyaretçilerini selamlıyor ve tüm ihtişamıyla her gün yüzlerce hayranının gözlerini kamaştırıyor.

Yazı: Ferhan Petek

Kaşıkçı Elması

Kaşıkçı Elması
Başa dön tuşu