“Tayyare’de buluşalım”

Tayyare Kültür Merkezi

“Tayyare’de buluşalım”

Kentin kültürü, sanatı, sineması, tiyatrosu, buluşma noktası olmuş bir değeri o… Yıpranmıştı, yorgundu. Yeniliğe ihtiyacı vardı. İyice dinlenip yenilendikten sonra Bursalılara kavuşacağı günü bekliyordu. Sayılı günler geçti, hasret nihayet bitti ve o gün geldi…

 Tayyare Kültür Merkezi

Aylardır suskundu; kilitliydi kapıları… Önünden gelip geçenlere karşı mahcuptu. Onları eskisi gibi şefkatle kucaklayamıyordu çünkü. Yalnızca geçip gitmelerine izin veriyordu. Bir yandan da heyecanlıydı; Bursalıların karşısına gençleşip, tazelenip yıllara meydan okurcasına çıkacağı için. Günü geldi, büyük buluşma gerçekleşti ve Bursa’nın Tayyare’sinin kapıları bu yıl Ekim ayından itibaren tamamen açıldı.

85 yaşında bir bilge Tayyare Kültür Merkezi… Büyük bir ailenin en yaşlı, en saygıdeğer, en sevgi dolu üyesi… Bursa’nın sosyal ve kültürel hafızası… Cumhuriyet tarihindeki ilk modern sinema-tiyatro-konser salonlarından biri… Türkiye’de parmakla gösterilen örneklerden… Her bir köşesi, Bursalıların anılarıyla dolu… Hem Bursa’nın hem Bursalıların hem de Türkiye’nin tarihinde hatırı sayılır bir yeri var. Tayyare Cemiyeti’nin yaptırıp 1932’de hizmete sunduğu bu eski dost daha önce de restorasyon geçirmişti.

Yıllar boyunca sanat dünyasının ünlü isimlerini Bursalılarla buluşturmuş; kentin hafızasına kazınan birçok kültürel etkinliği Bursalılara sunmuştu. Bugün ise Bursa Şehir Tiyatrosu tarafından bu yıl sahneye konan Troyalı Kadınlar oyunu ile 17 Ekim Salı Günü yeniden kapılarını aralıyor.

Tayyare Kültür Merkezi

Binanın adını aldığı bugünkü adı Türk Hava Kurumu olan Türk Tayyare Cemiyeti, Kurtuluş Savaşı’nda ve önceki dönemlerde Türk hava gücünün yetersizliği ortaya çıkınca 16 Şubat 1925’te kuruldu. Zamanla tüm ülkede 500’den fazla şubesi açıldı. Bursa’daki şube, merkez şube ile eş zamanlı olarak açıldı ve kısa süre içinde Bursa’nın ilçelerine de taştı. Toplanan yardımlarla ülkenin hem güvenliğine hem de kültür politikalarına önemli katkılar sağladı. Hatta bugün havaalanı olarak kullanılan meydanı satın olarak Türk Hava Kuvvetleri’ne armağan etti. Daha sonra ise Bursa’ya bir sinema-tiyatro binası yaptırılması kararı alındı.

 “Bu cesamet ve bu sistemde tiyatro binası İstanbul’da da yoktur”

1930’lu yıllardan bu yana Bursalılara hizmet veren Tayyare Kültür Merkezi, yıllar önce kapılarını ilk kez açtığında herkesi kendine hayran bırakmıştı. Bursa’nın “Tayyare”si öyle heybetli ve hareketliydi ki Cumhuriyet Gazetesi, bu açılışın haberini verirken “Bu cesamet ve bu sistemde tiyatro binası İstanbul’da da yoktur” ifadesini kullanmıştı. Cumhuriyetin ilk yıllarında “Göklere hâkim olmak için” kurulduğunu dile getiren Tayyare Cemiyeti’nin şehre kazandırdığı mekânın projesi; Tayyare Cemiyeti tarafından düzenlenen uluslararası bir mimari proje yarışmasını kazanan ünlü mimar Arif Hikmet Koyunoğlu tarafından yapıldı. Binanın inşaatını ise, açılan ihalede en uygun teklifi veren “Nuri-Sermed-Sisa-Rosu” üstlendi. Böylece Bursa, Türkiye’nin en modern tiyatro binasının sahibi oldu.

Tayyare Kültür Merkezi

Açılışı, döneminin en ünlü tiyatro sanatçılarından biri olan Raşit Rıza tarafından yapılan Tayyare Cemiyeti Tiyatrosu, bir süre sonra sinema salonu olarak da hizmet vermeye başladı. Bu durum, Bursa’nın diğer tiyatro ve sinema salonları seyirci kaybetmesine neden oldu. Hatta bu durum basına yansıdı ve Akşam Gazetesi 11 Haziran 1932’de şu haberi yayınladı:

“Bursa’da mevcut sinemacılar, yeni yapılan Tayyare Cemiyeti Tiyatrosu’nun bütün şehir ihtiyacını temin edeceğini, binaenaleyh kendi sinemalarının da müşterisiz kalacağını nazari dikkate alarak sinemalarını kapatmaya ve müştereken Tayyare Sineması’nı işletmeye karar vermişlerdir. Tayyare Cemiyeti’ne vaki bu müracaat üzerine cemiyet sinema binasını 6 Bin Lira senevî icarla ve 3 sene müddetle kendilerine ihale etmiştir. Sinema ayrıca senede 10 gece Tayyare Sineması hesabına işleyecektir. Bu suretle müşterisiz kalacağı zannedilen büyük Tayyare Tiyatrosu için mükemmel bir kombinezon bulunmuş demektir.”

Bursa’nın “Tayyare”si…

Her ne kadar tam adı Tayyare Cemiyeti Tiyatrosu olsa da kısa süre içinde bu sıcak mekânı benimseyen Bursalılar 1933’ten itibaren onu Tayyare Sineması adıyla anmaya başladı. Hatta bazı resmi belgelerde bile bu isimle anıldı. O artık Bursa’nın biricik “Tayyare”si olmuştu. Onun kapısı önünde buluşmak bir adet, onun sunduğu tiyatro oyunları, filmleri izlemek en büyük eğlence ve elit bir etkinlikti. Eskilerin “Bizim zamanımızda tiyatroya, sinemaya takım elbise ile gidilirdi” dedikleri dönemin başrolündeydi Tayyare… Bursa Sesleri Dergisi’nin tarifindeki gibi Türkiye’nin “en birinci” sinemalarından biriydi…

Tayyare Kültür Merkezi

1945’te Tayyare’nin mülkiyeti Bursa Belediyesi’ne geçti. Binadaki dükkânlar ve salon işletmesi ise kiralanıyordu. Sonraki yıllarda Muhsin İğmen üstlendi sinemanın işletmeciliğini. O dönemde yaptığı açıklamalara göre sinemayı ayakta tutmak hayli zorlaşmaya başlamıştı. İşletmeciliğini alır almaz öncelikle teknik cihazlarda yenilemeler yaptığını söylemişti bir açıklamasında.

Daha önceleri çarşamba günleri bir, Pazar güleri iki olan seanslar her güne çıkartıldı. Zorlu bir sürecin ardından yabancı filmlerin de gösterimi yapılmaya başladı Tayyare’de… Süreç zor olmuştu çünkü Bursalılara alıştıklarından farklı bir şeyi kabul ettirmek pek kolay bir iş değildi. Zeki Müren’in “Beklenen Şarkı” filmi iki hafta boyunca gösterimde kalarak bir rekor kırmış; yabancı filmlerde ise bu rekoru “Avare” ve “Rüzgar Gibi Geçti” filmleri üstlenmişti.

Sineması dolup dolup taşıyordu Tayyare’nin ama tiyatro etkinlikleri de özelikle 50’lli yıllarda hayli hız kazandı. Dönemin Türk tiyatrosuna şekil veren neredeyse tüm özel tiyatrolarının ilgi odağı olmuştu bu emektar bina. Süreyya Opereti, İstanbul Şehir Tiyatroları, Devlet Tiyatrosu, Darülbedayi…

60’lı yıllarda hem şehirde hem de Belediye’de başlayan gelişimler Tayyare’yi de etkiledi. 1972’de önce ön cepheye bir kat çıkıldı sonrasında da batı cephesine. 1979’da yeni bir katı daha oldu Tayyare’nin. 70’li yıllara gelinirken tiyatro salonu eskimeye, sinema eski popülerliğini geri kazanmaya başladı Bursa’da…

Turnelerin sayısı oldukça azaldı, özel tiyatroların büyük bir kısmı kapandı. Bursa’ya gelebilenler ise salon olarak Tayyare’yi tercih etmiyorlardı. Bursalılar da o dönem eski ilgiyi göstermemeye başladılar Tayyare’ye… Salonu eskiyor, tiyatro git gide güç kaybediyor; televizyonun evlere girmeye başlamasıyla sinema da yavaş yavaş kaybediyordu etkisini. Bu karanlık dönemde, Tayyare’nin kapatılması bile gündeme geldi ama gerçekleşmedi.

80’li yıllara kadar süren bu hüzünlü boşluk bir süre dolar gibi olsa ve Tayyare kısa bir süreliğine yeniden hareketlense de 1992’de uzun bir uykuya daldı Bursa’nın Tayyare’si… Uyandığında her şeyin bambaşka olmasını umarak… Öyle de oldu.

Tayyare Kültür Merkezi

Yeniden: “Veee perde!”

Daha önce 80’li yıllarda gündeme gelen “Tayyare Sineması’nın bir kültür merkezine dönüştürülme” fikri 1995’te hayata geçti. Bursa’nın Tayyare’si, baştan aşağı yenilendi; salonlarıyla, koltuklarıyla; gelişti, gençleşti ve yeni adıyla yeniden sahneye çıktı: Tayyare Kültür Merkezi…

Açılışın şerefine ilk konser 12 Mart 1995’te Bursa Büyükşehir Belediye Konservatuvarı Türk Sanat Müziği İcra Heyeti tarafından verildi. Dönemin Büyükşehir Belediye Başkanı Erdem Saker ve Tayyare Kültür Merkezi Sanat Koordinatörü Feyha Çelenk’in de yer aldığı resmi açılış ise 26 Mart 1995’te, İzmir Devlet Senfoni Orkestrası’nın konseri eşliğinde gerçekleştirildi. Program sorumluluğunun Bursa Kültür Sanat ve Turizm Vakfı’na verildiği Tayyare Kültür Merkezi’nin açılışı şerefine düzenlenen organizasyon son derece renkliydi. Program dâhilinde Cemal Nadir Güler, Sami Güner ve Cep Sanat Galerileri’nin sergileriyle buluştu Bursalılar.

TRT İstanbul Radyosu Tango Orkestrası, Ahmet Özhan ve İstanbul Tarihi Türk Müziği Topluluğu, Bursa Büyükşehir Belediye Konservatuarı Türk Halk Müziği Topluluğu ve London Mozart Players mart ayı boyunca konserler verdi. Bruce Joel Rubin’in 1993 yapımı “My Life” filminin gösterimi yapıldı ve Bursa’nın ilk “Kısa Film Günleri” düzenlendi. Bursalıları bugüne dek birçok ünlü isimle buluşturan Tayyare, ev sahipliği yaptığı sanatçıları da kendine hayran bıraktı. Onun hakkında övgü dolu sözler söyleyenlerden biri de 1996’da “Babam Dokuz Doğurdu” oyunuyla Bursa’ya gelen ve Tayyare Kültür Merkezi’nde sahne alan Ali Poyrazoğlu’ydu.

Tayyare Kültür Merkezi

Şehrin tiyatrosu…

Bursa’da kültürün ve sanatın merkezine dönüşen Tayyare, Feyha Çelenk’in de girişimleriyle ilk kez konuşulmasından 50 yıl sonra bir de tiyatroya sahip oldu: Bursa Büyükşehir Belediyesi Şehir Tiyatrosu… 2006’da resmen kurulan Şehir Tiyatrosu’nun ana sahnesi Tayyare Kültür Merkezi oldu. Bursa Senfoni Orkestrası’nın açılışı, Bursa Festivali, Bursa Çocuk ve Gençlik Tiyatroları Festivali, Bursa Karagöz Gölge ve Kukla Oyunları Festivali, film festivalleri, sinema günleri, fotoğraf günleri, edebiyat günleri… Bursa’nın birçok ilkine imza attı Bursa’nın Tayyare’si… Belki kendinden sonra açılan birçok kültür merkezine öncülük bile etti.

Tayyare Kültür Merkezi

Ve yıllar sonra bugün yine bir değişim geçirdi. Artık daha genç, daha yeni, daha görkemli… Eski heybetini ve ihtişamını geri kazanmakla kalmadı bugünün modernliğine de uyum sağladı. Onlarca yılın anısını bugüne getirdiği gibi; hafızasına bugünleri de katıp geleceğe taşımak için geri döndü Bursa’nın Tayyare’si… Kapıları kilitliyken de Bursalıların buluşma noktası olmaya devam etti belki ama onlara karşı boynu büküktü; hüzünleniyordu kollarını açıp kimseyi kucaklayamadığı, onları kapıda bıraktığı için. İnsanların artık sadece önünden geçip gitmeleri acı veriyordu bu vefalı eski dosta. Bugün ise yeniden eşlik ediyor önünde eşini dostunu bekleyenlere; şahitlik ettiği kavuşmalarla neşeleniyor yine. Hem de yepyeni, dipdiri haliyle…

Tayyare Kültür Merkezi

Kaynaklar: Uğur Ozan Özen, Ertan Akman, Tayyare Kültür Merkezi arşivi, Bursa Büyükşehir Belediyesi arşivi

“Let’s meet at Tayyare”

It is a value in the city that became the culture, movie, theatre, art and meeting point of the city… It was worn down, it was tired. It needed renewal. It was waiting for the it would meet the people of Bursa after a long rest and renovation. Days were numbered and now it’s finally time it has long waited for…

It was silent for months; its doors were locked. It was embarrassed to face its visitors. Because it could not embrace them with compassion as it used to do. On the other hand, it was excited; excited for the day when it would finally revitalize, refresh and finally look face to face with the people of Bursa as though defying the years. The day came, the big meet up happened and the Tayyare of Bursa was finally fully opened this October.

Tayyare Centre of Culture is an 85 years old wise man… It is the oldest, most esteemed and most endearious member of a large family… It’s the social and cultural memory of Bursa… One of the first modern cinema-theatre-concert halls of the Republic’s history… One of the most significant examples in Turkey… Each of its corners are filled with Bursa’s memories…

It has a considerable place in the history of both Bursa, the people of Bursa as well as Turkey. This old friend, build by the Tayyare Society in 1932 underwent renovation before. It introduced the famous names of the art world with people of Bursa; offered numerous cultural activity that is now engraved in the city’s memory to the people of Bursa. Now, on Tuesday October 17th, it is opening its doors with the The Trojan Woman play staged by the Bursa City Theatre.

Turkish Airplane (Tayyare) Society, which gives the name to the building and is today known as Turkish Aviation Association, was found in February 16th 1925 when the Independence War and the previous periods revealed the insufficiency of Turkish air force. In time, 500 branches opened all over Turkey. The branch in Bursa was opened at the same time with the headquarters and in a short time it’s influence expanded into Bursa’s districts as well. The donations collected have provided significant contribution to both the country’s safety as well as its cultural policies. Furthermore, it even purchased the area that is used as an airport today and donated it to Turkish Air Force. Later, it was decided to build a cinema-theatre building in Bursa.

“A theatre building of this magnitude and system cannot be found even in İstanbul”

Tayyare Culture Centre that’s serving the people of Bursa since 1930’s mesmerized everyone when it opened its doors for the first time many years ago. “Tayyare” of Bursa was so magnificent and active that Cumhuriyet Newspaper’s headline for its opening said “A theatre building of this magnitude and system cannot be found even in İstanbul”.

The project of this venue gifted to the city by the Tayyare Society, which was announced to be established to “Own the skies” in the first years of the Republic, was completed by the famous architect Arif Hikmet Koyunoğlu who won the international architectural project contest held by the Tayyare Society. The construction of the building was done by “Nuri Sermed – Sisa – Rosu” who won the tender. Thus, Bursa became the owner of the most modern theatre building in Turkey.

Inaugurated by Raşit Rıza, one of the most famous theatre artists of the time, Tayyare Society Theatre also began serving as a movie theatre after a while. This caused the other theatre and cinema parlours of Bursa to lose viewers. This was even covered in the press and Akşam Newspaper had the following news pressed in June 11th 1932: “Existing cinema parlour employees in Bursa said that the newly built Tayyare Society Theatre will be sufficient to meet the entire city’s needs and therefor their parlours will be without patrons have consequently decided to shut down their parlours and operate the Tayyare Theatre in collaboration.

Following this appeal, the Tayyare Society has decided to tender the theatre building to them for 6,000 Turkish Liras per annum, for a duration of 3 years. Furthermore, the theatre will work 10 days a year for the Tayyare Theatre. This would mean a perfect combination for the Grand Tayyare Theatre that was estimated to be left without patrons.”

“Tayyare” of Bursa…
Although the full name was Tayyare Society Theatre, people of Bursa have adopted the name in a short time and began referring to it as Tayyare Cinema since 1933. It was not Bursa’s one and only “Tayyare”. It was customary to meet in front of its doors, watching its theatre plays, movies were the greatest entertainment and an elite activity. Tayyare was under the spotlight during the period of time that old timers recall as “In our times, we would wear a suit to the theatre or the movies…” … As it was described in Sounds of Bursa Magazine, it was among the “very first class” cinema parlours of Turkey…

In 1945, the ownership of Tayyare passed on to the Bursa Municipality. The shops and the movie operations were being leased out. In later years, Muhsin İğmen took over the operations of the cinema parlour. As per his announcements from that period, it was becoming difficult to upkeep the parlour. He also announced that the very first thing he did upon taking the lease was to renew the technical equipment.

The cinema parlour began showing movies every day whereas it was only once in Wednesdays and twice in Sundays. After a difficult process, finally foreign movies began showing in Tayyare as well… It was a difficult process because it was not easy to make the people of Bursa accept and embrace something they were not used to. Zeki Müren’s “Beklenen Şarkı” movie was showed for two weeks and broke a record, and “Awaara” (1951) and “Gone with the Wind” (1939) held this record for foreign movies.

Its cinema parlour was bustling with people, but its theatre activities picked up pace especially in the 1950’s. Almost all private theatres of the period that shaped the Turkish theatre of the time was focusing on this veteran building. Süreyya Opera, İstanbul City Theatres, State Theatre, Darülbedayi…

Developments in the city and the municipality that began in the 60’s also affected Tayyare. First an additional floor was built on the front façade in 1972. In 1979, Tayyare had another new floor. In the 70’s, the theatre hall began to get old and the cinema began taking back its popularity in Bursa… Number of tours declined, most of the private theatres shut down. Those who could come to Bursa would not choose Tayyare as the venue. People of Bursa also lost their interest in Tayyare in that time…

Its hall was getting old, theatre was losing strength each day; with the entrance of televisions to households, even the cinema was losing its allure. During this dark period, even shutting Tayyare down was being discussed but it was never done. This sad emptiness that lasted until the 80’s was filling up for a brief time where Tayyare would pick up pace for a short period of time, it fell under a long sleep in 1992… Wishing things would be very different when it woke up… and they were.

Again: ”Aaaaad action!”
Transforming the “Tayyare Cinema” into a culture centre, which was first evaluated in 80’s, came into life in 1995. Tayyare of Bursa was completely renovated; its halls and seats and all, it was improved, revitalized and came under the spotlight with its new name: Tayyare Culture Centre… For the opening, the first concert was performed by Bursa Metropolitan Municipality Turkish Art Music Performance Group in March 12th 1995. The official opening with the attendance of Mayor of the Metropolitan Municipality at that time, Erdem Saker, and Tayyare Culture Centre Art Coordinator Feyha Çelenk was dome pm March 26th 1995 with the performance of İzmir State Symphony Orchestrate.

The organization for the opening of the Tayyare Culture Centre, the responsibility of which was with Bursa Culture Art and Tourism Foundation, was very colourful indeed. Within this organization, the people of Bursa met with the exhibitions of Cemal Nadir Güler, Sami Güner and Cep Sanat Galleries. TRT İstanbul Tango Orchestrate, Ahmet Özhan and İstanbul Historic Turkish Music Assembly, Bursa Metropolitan Municipality Conservatory Turkish Folk Music Assembly and London Mozart Players gave performances throughout the month of March. Brule Joel Rubin’s 1993 movie “My Life” was shown and the first “Short Film Days” were organized in Bursa.

Tayyare which met the people of Bursa with many famous names until that day once again mesmerized the people with the artists it hosted. Another famous name to sing praises to it was Ali Poyrazoğlu, who visited it in 1996 with his play “Babam Dokuz Doğurdu”.

City’s theatre…
Tayyare, which transformed into the centre of culture and art in Bursa, also owned its own theatre 50 years after it was first mentioned, through the initiatives of Feyha Çelenk: Bursa Metropolitan Municipality City Theatre… Officially established in 2006, the City Theatre has adopted Tayyare Culture Centre as its primary venue. Opening of Bursa Symphony Orchestrate, Bursa Festival, Bursa Children and Youths Theatre Festival, Bursa Karagöz Shadow and Puppet Play Festival, film festivals, movie days, photography days, literature days… Bursa’s Teyyare has put its signature on a lot of the city’s firsts… Maybe it even pioneered a lot of the culture centres that were opened after itself.

And today, years later, it underwent another major change. Now younger, newer, more glorious… It did not just earn back its former glory and magnificence, but also adapted to today’s modernity. It came to add these days to its memory and transfer them to the future as it brought the memory of many decades to this day. It continued being the meeting point for the people of Bursa when its doors were locked, however it was embarrassed; it was yearning to open its arms to embrace the people, it was shamed to leave them at the doors… It was paining this old friend to see people just walking past its doors. But today it’s once again keeping company to the people who are waiting for their loved ones in front of its doors, again taking joy from the meetings it’s witnessing. And now in its brand new, vital way…

Sources: Uğur Ozan Özen, Ertan Akman, Tayyare Culture Centre archives, Bursa Metropolitan Municipality archives

Bu da ilginizi çekebilir
Kapalı
Başa dön tuşu