Yüksek sesli gökkuşağı: Katy Perry

Müzik listelerinde zirveye olan tutkusunu rekorlarla taçlandırmış bir isim Katy Perry. Yaşamının her evresinde dikkat çekici detaylar saklı. Kilise korosunda başlayan müzik kariyerinden sevdiği adama “uzay bileti” almasına kadar her anı bir renk sanki… Katy Perry denince; ışıltılı makyajlar, rengârenk saçlar, çılgın kostümler ve birkaç kez imza attığı Guinnes rekorları akla geliyor. Ama onun esas sırrı şöhretten hiç korkmaması.

Katy Perry
Katy Perry

O, şöhreti yaptığı işin en can sıkıcı karşılığı olarak görse ve yaptığı hiçbir şeyin altında dikkat çekme amacı olmadığını söylese de, her seferinde bir şekilde gündeme gelmekten kaçamadı. Küçük yaşta kilise korosunda söylediği şarkıların ardından bugün, çıkar çıkmaz dünya müzik listelerine girip uzun süre liste başında kalan şarkılara imza atıyor. Billboard Hot 100 listesinin ilk onuna yerleşip, aralıksız 52 hafta boyunca kalabilen tek şarkıcı oluşu, küçük yaşta keşfettiği yeteneğinin ispatı…

Katy Perry
Katy Perry

Kliplerinde girdiği birbirinden farklı ve ilginç kılıklarla, özel davetlerde, büyük organizasyonlarda ve konserlerinde giydiği kostümlerle her zaman kendinden söz ettirmeyi başarıyor. Şarkıları gibi canlı performansları, aşkları, ilişkileri, hayata olan bakış açısı ile de dillerden düşmüyor Katy Perry, asıl adıyla Katheryn Elizabeth Hudson…

Katy Perry
Katy Perry

Papaz bir babanın kızı olarak 1984 yılında Kaliforniya’da dünyaya gelen Katy Perry, Hristiyan ve dinlerine fazlasıyla bağlı olan ailesiyle birlikte maddi açıdan sıkıntılı bir çocukluk yaşadı. Kendisi gibi müzisyen olan küçük bir erkek kardeşi, bir de ablası ile büyüyen Perry, “Santa Barbara Hristiyan Okulu”nda eğitim aldı ve kamplara katıldı. Babasının papaz oluşu çocukluğunun büyük bir döneminin kilisede geçmesine sebep oldu. Küçük yaşta müziğe olan ilgisini keşfetmiş olması ise kendini kilise korosunda şarkı söylerken bulmasını sağladı. Tek sorun, bildiği, söylediği ve dinlemesine izin verildiği tek müziğin dini müzikler olmasıydı. Dini müzikler dışındaki tüm müzikler anne ve babası tarafından yasaklanmıştı.

Katy Perry
Katy Perry

Onu şarkı söylemeye teşvik eden bir sebep de ablası Angela oldu. Bir süre sonra yapmaktan keyif aldığı bu işin üzerine gidip eğitim alması gerektiğini düşündü ve yaklaşık 7 yıl boyunca ses eğitimi aldı. İlk gitarına kavuştuğu 13 yaşından itibaren dinleyenlerin kısa süre içinde dillerine dolanan şarkılar bestelemeye başladı. Müzik dışında başka alanlarda da eğitimler alıyor, paten kaymak, sörf yapmak, kaykay sürmek gibi hobilerle hem eğleniyor hem de “erkek gibi” anılacağı ergenlik yıllarının temellerini atıyordu. Kendini çok fazla güzel bulmadığı ergenlik yıllarında, fiziksel özelliklerinin daha dikkat çekici olması için dualar ediyor, bir gün ünlü biri olursa çok güzel görünmesi gerektiğini düşündüğü için bu konuda fazlasıyla endişe ediyordu.

Katy Perry
Katy Perry

Çünkü yıllar sonra röportajlarında çocukluk sırları olarak açıkladığı gibi onun için ünlü insanlar bambaşka âlemlerde yaşayan, çok özel canlılardı ve her şeyleriyle, her zaman kusursuz görünmeleri gerekiyordu. Keşfediliş hikâyesi de bu yıllarda başladı. Yeteneğine şansı eklenmiş, hayat onun karşısına, yeteneğini doğru şekilde kullanabilmesi için yardımcı olacak kişiler çıkarmaya başlamıştı. 15 yaşındayken Santa Barbara’daki Academy of the West’e girdi.

Katy Perry
Katy Perry

Buradaki performansıyla dikkatini çekmeyi başardığı Steeve Thomas ve Jennifer Knapp onun daha kapsamlı bir eğitim alabilmesi için Nashville’ye yönlendirdiler. Katy için artık zaman, kaydedip demolar hazırlayabileceği daha çok şarkı yazma zamanıydı. Söz yazma yeteneğini de burada geliştiren Katy ilk albüm anlaşmasını Red Hill Records ile imzalayarak “Katy Hudson” albümünü yayınladı. Ancak kendi adıyla çıkan bu albüm beklenenin altında bir karşılık verecek ve Katy’in geçmişinde, onun başarısızlıkla sonuçlanan bir denemesi olarak kalacaktı.

Katy Perry
Katy Perry

İlk albümünün başarısız oluşundan çıkardığı sonuç hayal kırıklığı değil, başarıya giden yolun anahtarı oldu. Bu durum onun kendi için doğru olan yolu bulmasını sağladı. İçinde büyüdüğü ve ister istemez yeteneğini yönlendiren “gospel” tarzı müziğin etkisinden sıyrılıp evrensel müziğe geçiş yapması gerektiğini fark etti. Dini olmayan müzik yapabilmek düşüncesiyle Los Angeles’e yerleşti. İsminin de değişmesi gerektiğine inanarak, oyuncu Kate Hudson ile karıştırılmasından çekindiği Katy Hudson ismini bırakıp annesinin kızlık soyadını kullanmaya başladı. Katheryn Elizabeth Hudson bundan böyle “Katy Perry” adıyla anılacaktı.

Katy Perry
Katy Perry

The Matrix grubuna kadın vokalist olarak dahil olduğu bu dönemde, yapım şirketleri açısından talihsizlikler yaşadığı bir süreç başladı. Ardı ardına yaptığı anlaşmalar bozuldu ve albümünü yayınlatmayı başaramadı. Yaşadığı aksilikler onu ne hırslandırmaya ne de moralini bozmaya yetti. O yalnızca yapmayı sevdiği şeyi yapmaya devam ediyordu ve her ne olursa olsun bunu sürdürecekti. 2004 yılında Amerika’nın ünlü müzik dergilerinden biri olan Blender, Eylül sayısında ona “sıradaki büyük şey” olarak yer verdi. Bu da Perry’nin peşini bırakmadığı umudu için bir ışık oldu. Bir yıl sonra “Gezgin Pantolon Kardeşliği” filminin müzikleri arasında Perry’nin bir türlü yayınlanamayan albümünden bir şarkı vardı.

Katy Perry
Katy Perry

Aynı yıl içinde Mick Jagger’e vokalistlik yapma fırsatı yakaladı ve birkaç klipte göründü. Hala o çok istediği albümünü çıkaramamıştı ama yavaş yavaş tanınmaya, sektörün tanınan yüzü olmaya başlamıştı. Elbette bu durum ve tanıştığı, yeteneğini kabul ettirdiği isimler ona yol açacak ve Katy Perry ismi hak ettiği şekilde anılmaya başlayacaktı. Öyle de oldu. Perry’i takdir eden isimlerden biri olan Angelica Cob Baehler onu Virgin Records’a tavsiye ederek ona önemli bir kapı açtı. 2007 yılının Kasım ayında başlayan çalışmalar, etkinlikler ve organizasyonlar Perry’yi en doğru şekilde tanıtmak ve bu yeteneği müzik dünyasına kazandırmak içindi. Tüm yapılanların arasında en önemlisi ise Katy Perry’i “manevi kızı” olarak kabul ettiğini açıklamaktan çekinmeyen Madonna’nın onun yeteneğini, şarkılarını ve sesini övmesiydi.

Katy Perry
Katy Perry

Sabırlı bir bekleyişin ardından çıkan “One of the Boys” albümü büyük beğeni toplarken Katy birkaç dizide de göründü. Nisan 2008’de ise yayınlandığı ay içinde hem müzik listelerini hem de magazin gündemini alt üsteden şarkının bulunduğu ilk single çalışması “I Kissed a Girl” satışa sunuldu. Billboard Hot 100 Listesi’nde bir numara olan şarkı Katy Perry için bir dönüm noktası oldu. Şarkı MTV Müzik Ödülleri’ne iki kez aday gösterildi ve Perry’e “En İyi Yeni Sanatçı” ödülünü kazandırdı.

Katy Perry
Katy Perry

Aynı yıl “Hello Katy Perry” adındaki ilk dünya turnesine çıktı. O artık iki milyonun üzerinde dijital single satışı yapmayı başarmış ve bu başarısıyla 2010 yılında Guinness Rekorlar Kitabı’na girmiş “ünlü” bir isimdi. Bu süreçte turneler, büyük organizasyonlar, konserler ardı ardına gelmeye başladı. Çeşitli sanatçıların turne açılışlarında sahneye çıktı, kliplerine, albümlerine konuk oldu. Giydiği rengârenk elbiseler, aksesuarlar, yaptığı ve “eğlenceli” olarak tanımladığı makyajlar onun ruhundaki renklerin dışa yansımasıydı. Dikkat çekmeye çalıştığını düşünenlere de cevabı böyle oluyordu. Ruhu bu kadar rengi barındırırken, bu renkleri dışa yansıtmaması hem kendisine hem de onu izleyenlere haksızlık olacaktı.

Katy Perry
Katy Perry

Bir konserinde pamuk şekere başka bir konserinde dev bir kardan kadına dönüşüyordu. Müzik başarısı ilerlerken magazin gündemi de Perry’in peşine düşmüş, bu ilgi çekici kadının özel hayatını, aşklarını ve ailesini sorgulamaya başlamıştı. Perry, 2008 yılı Aralık ayına kadar süren ilişkisinden bir yıl sonra Zorlu Görev filminde rol aldı. Oynadığı sahneler yayınlanmamıştı ama çekimler sırasında tanıştığı Russell Brand ile tanışmış aynı yıl içinde sevgili olduklarını açıklayarak evliliğe giden yolda ilk adımı atmışlardı.

Özel hayatında mesleki kariyeri kadar başarılı olamayan Katy Perry, 35. yaş günü için dünyanın ilk turistik uzay yolculuğuna bilet hediye ettiği nişanlısı Brand ile 2011 yılında bir yıl sürecek bir evlilik yaptı. Bu yıl ise daha önce birlikte olduğu ve 2014’te kısa bir ayrılık yaşadığı sevgilisi müzisyen John Mayer ile birlikte olduğu biliniyor.

Katy aşk konusunda her zaman çok şanslı sayılmazdı ama mesleğinde durdurulamaz bir yükseliş yaşıyordu. Çıkardığı üçüncü stüdyo albümü olan “Teenage Dream” müzik listelerine bir numaradan girdi. Ardından çıkardığı single ise Amerika’da dokuz kez platin sertifika aldı. Perry bu başarının ardından, daha önce Michael Jackson’un “Bad” albümüyle ulaştığı başarıya ulaşarak, listede aynı albüm içinde bir numara olan 5 single sahibi ikinci sanatçı oldu.

2010 yılında “Yılın En Ateşli Kadını” seçilmesinin ardından 2012 yılında “Yılın Kadını” ilan edildi. Birçok hayır kuruluşunu desteklemesinin yanı sıra UNICEF çalışmalarına dâhil olarak Madagaskar’daki çocukların eğitim ve beslenmeleri için yardımlarda bulundu. Forbes’in 2011, 2012 ve 2013 yılları için “Müzikte En Çok Kazanan Kadınlar” listesine girdi.

Dünya genelinde ise yaklaşık 11 milyon albüm ve 81 milyon single satışı ile “Tüm Zamanların En Çok Satan Sanatçıları” arasındaki yerini aldı. Konserlerinden elde ettiği gelirleri UNICEF’e bağışladı. “Prism” albümünü yayınladığı 2013 yılında UNICEF tarafından İyi Niyet Elçisi seçildi.

Kanser ve AIDS hastalarını destekleyen kuruluşlara bağışlarda bulundu. 2013 yılında “sosyal medyada en çok takip edilen kişi” unvanını Justin Bieber’in elinden aldı ve 2015 yılında ismi bu kez bu unvan ile Guinnes Rekorlar Kitabı’nda bir kez daha yer aldı. Kendi markaları olan parfümleri satışa sürerek ticaret alanında da başarı elde etti. Ardında bıraktığı yarım kalan aşkı, hayallerini, anılarını ise “Katy Perry: Part Of Me” isimli filmde anlattı.

Her albümü, single’si ile milyonlara ulaşan satışlar, yadırganan ama ilgiyle takip edilen özgün tarzı, hayata olan pozitif bakış açısı… Sanki bu dünya onun organize ettiği renkli, parıltılı, eğlenceli bir parti ve biz bu partinin tek görevi eğlencenin tadına varmak olan davetlileriyiz.

Katy Perry kaç yaşına gelirse gelsin, isterse bir köşeye çekilip orada yaşlanmaya karar versin yine de müziğin en renkli, en enerjik ve en uçuk kaçık kızı olarak anılmaktan kurtulamayacak gibi görünüyor.

Yazı: Ferhan Petek

Başa dön tuşu